Van’daki Kurubaş Geri Gönderme Merkezi’nde 22 Temmuz tarihinde İ.H.K. ve Y.V. isimli güvenlik görevlileri ile ismi belirlenemeyen bir kişi İranlı Z.N. isimli kadına tecavüzde bulunmuştu. 26 Temmuz tarihinde Edremit Jandarma Komutanlığı tarafından ifadesi alınan Z.N. kendisine tecavüz failleri Y.V. ile İ.H.K. teşhis etti. Teşhisin ardından ifadeleri alınan 2 güvenlik görevlisi, çıkarıldıkları Sulh Ceza Mahkemesi’nde “nitelikli cinsel saldırı” suçundan tutuklandı. Geçtiğimiz günlerde Van 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada görüldü. Dosya avukatlarından Ebru Demirtepe duruşmaya ve dosyaya ilişkin konuştu.

'ÜÇÜNCÜ KİŞİ HAKINDA YÜRÜTÜLEN SORUŞTURMADA İHMALLER VAR'

İlk duruşmanın olumlu geçtiğini ve bütün taleplerinin kabul edildiğini söyleyen Demirtepe, “Bu ilk duruşmanın sonucunda mahkeme heyeti 6284 sayılı kanun çerçevesinde gerekli tedbirlerin alınması için Van Aile Mahkemesi’ne müzekkere yazısı yazılmasına karar verdi. Aldığımız en önemli sonuçtu. Müvekkilimizin Geri Gönderme Merkezi’nden alınarak konukevine yerleştirilmesi aldığımız iyi sonuçlardan biriydi.  Bizler görevlilerin görevlerini ihmal ettiğini düşünüyoruz, üçüncü bir kişiden söz ediliyor.  Bu üçüncü kişi hakkında etkili bir soruşturmanın yürütülme aşamasının ihmal edildiğini de düşünüyoruz.  Öte yandan soruşturmanın genişletilmesi talebimiz de dikkate alındı” dedi.  

'RESEN SORUŞTURULMASI GEREKEN SUÇLAR'

Dosyada etkin soruşturmanın yürütülmesi için suç duyurularında bulunmak istediklerini ancak, Cuma günü Z.N’nin konukevine nakledilmesinden kaynaklı başvuruyu gerçekleştiremediklerini dile getiren Demirtepe, “Aslında müvekkilimize sormadan da suç duyurusunu yapmamız lazımdı ama mahkemenin kararından kaynaklı yapamadık.  Aslında bu suçlar resen soruşturması gereken suçlar. Yani görevini kötüye kullanma, cinsel saldırı suçları bunlar heyete bağlı ya da suç duyurusunda bulunacak suçlar değildir. Biz duruşmada soruşturmanın  genişletilmesi şeklinde talepte bulunduk. Duruşma savcısının ve yetkili savcıların durumu bildirerek soruşturma başlatması gerekirdi. Biz yine de müvekkilimiz ile en kısa zamanda görüşmek için mahkeme heyetinin bu yönlü talimat yazısı yazmasını istedik ve en kısa zamanda müvekkilimiz ile görüşüp suç duyurusunda bulunacağız” ifadelerini kullandı.  

'ODA DEĞİŞİKLİĞİ İLE ŞİDDET ORTADAN KAYBOLMAZ'

Z.N.’nin 4 ay boyunca konukevine yerleştirilmediğini de hatırlatan Demirtepe, sözlerini şöyle sürdürdü: “Soruşturma devam ettiği süre zarfında müvekkilin kaybolması, ulaşılamamasına binaen farklı bir yere nakli yapılmamış. Bu bizce geçerli bir neden değil. Müvekkilimizin 4 ay boyunca geri gönderme merkezinden çıkarılmaması için hiçbir sebep yokken, tam tersine yetkilerin 6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesi’nde kendilerine yüklenen yükümlülüklere aykırı davranmıştır.  Müvekkilimizin travma ve şiddetin yaşandığı yerde tutulmaya çalışılmıştı. Sadece oda değişikliği ile bu şiddet ortadan kaybolmayacaktır. Müvekkilimizin bu olayı kolay kolay anlatamaması sürekli güvenlik görevlilerin gelip gitmesinden kaynaklıdır.  Açık bir ihmal ve görevini kötüye kullanma vardır. Geri Gönderme Merkezi’nde bu tür olayların yaşanmasına dair yapacağımız suç duyurusunda etkin bir araştırmanın yapılmasını isteyeceğiz.  Çünkü sanıklar bu durumun kendilerine yönelik bir iftira olduğunu ve bu durumun sık sık yaşandığını belirtti.”

'TÜRKİYE'DE KALMASI GEREKTİĞİ ANLAŞILDI'

Z.N’nin yaşadığı olaydan sonra İran’a dönmek istediğine dair söylemlere de yanıt veren Demirtepe, Z.N.’nin “İran’da yaşadığı şiddetten kaynaklı Türkiye’ye geldiğini, burada da can güvenliği korunmadığı için bir defaya mahsus dönmek istediğini ama görülen duruşmada İran’a dönmesi durumunda can güvenliğinin olmayacağından kaynaklı Türkiye’de kalmak istediğini” belirtti. Demirtepe, “Yine evraklarda müvekkilimiz hakkında ‘Kurum düzenini bozuyor’ denilerek bir an önce sınır dışı edilmek istendiğini öğrendik” dedi.