Van Cumhuriyet Başsavcılığı, 16 Ağustos 2019 tarihinde tutuklanan ve M Tipi Kapalı Cezaevi'ne sevk edildikten sonra kaldırıldığı hastanenin tutuklular için hazırlanan odadan atlayarak intihar ettiği ileri sürülen İslam Kaya'ya ilişkin başlattığı soruşturmayı tamamladı. Kaya'nın eşi Meryem Kaya'nın “Başkasını intihara yönlendirme", "Yardım etme", "Taksirle ölüme sebebiyet verme" ve "Kasten öldürme” suçlamasıyla yaptığı başvuru üzerine başlatılan soruşturma hakkında "takipsizlik" kararı verildi. 

ŞÜPHELİLERİN İFADELERİ YOK

Kararda, 11 kişinin şüpheli olarak ifadesine başvurulduğu belirtildi. Ancak ifadelerin hiçbirisinin kararda yer almaması dikkati çekti. Kararda, polislerin İslam Kaya'nın ölümünden bir gün sonra tutanak tuttuğu bilgisine yer verilerek, "Van YYÜ hastanesinde planlı olarak gerçekleştirilen ve serviste yatarak tedavi altına alınan İslam Kaya’nın tedavisi devam ederken, hastanede görevli hemşirenin serum takmasını ve müteakip kolundaki serum iğnesini sökerek servis odasındaki cama doğru hareketlenmiş ve bir ayağını pencereden sarkıtması esnasında müdahale edilerek İslam Kaya tekrar yatağına yatırılmış ve yatağa kelepçelenmiştir. Kendisine bu tür firar ve kaçma girişimlerinde bulunmaması konusunda ikazlarda bulunulmuş, İslam Kaya ise ‘ya kaçacağım ya öleceğim’ söyleminde bulunduğunun tutanak altına alındığı” ifadelerine yer verildi.  

KELEPÇE ŞÜPHESİ

Kararda, İslam Kaya'nın doktoru ile yapılan görüşmede "psikolojik olarak yoksunluk sendromu geçirdiği ve ot tür durumlarda kendisine zarar verebileceği bilgisinin" alındığı iddia edildi. Raporda, "(...) bunun üzerine şahsın tedavi gördüğü odasındaki yatağına olası bir durum olmaması doktor kontrolü ardından tekrar kilitlendiği daha sonra saat 03:00 sıralarında kelepçeyi diğer eli ile kırarak bileğine zarar vermeye çalıştığı bu olay nedenle şahsın rahat durması için iki kolunda da yatağa kelepçelendiği fakat şahsın tekrar bileklerine zarar vermemesi için kelepçeli olan bilekleri yapmış olduğu yatak korkuluklarına sert şekilde vurduğu ve zorluk çıkarmış olduğu görüldüğünün olduğu kayıtlı olduğu görülmüştür” denildi. 

2 eli kelepçeli olmasına rağmen Kaya’nın nasıl ve ne şekilde pencereden atladığı bilgisine yer verilmeyen karara, “İntihar eyleminin İslam Kaya’nın kendi iradesi doğrultusunda alınan tüm önlemlere rağmen intihar etmesi sebebiyle atılı suçlarının unsurlarının oluşmadığı değerlendirilmesi" gerekçe gösterildi.  

Kaya ailesinin avukatı Kadir Kutevi, karara itiraz edeceklerini aktardı. 

OLAYA DAİR

İslam Kaya, Van’ın Başkale ilçesinden 15 Ağustos 2019 tarihinde şahsi aracıyla kent merkezine giderken hakkında bulunan tutuklama kararı gerekçesiyle gözaltına alındı. Kaya'nın, ertesi gün (16 Ağustos) sağlık kontrolleri için götürüldüğü Bölge Eğitim Araştırma Hastanesi'nden Van M Tipi Cezaevi'ne götürüldüğü sırada polis aracında elleri kelepçeli olmasına rağmen araçtan atladığı ve yaralandığı iddia edildi. Polisler tarafından yaralı bir şekilde cezaevine götürülen Kaya, buradan Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Dursun Odabaşı Hastanesi'ne kaldırılarak yoğun bakım servisine alındı. Kafasının sol kısmında çökme tespit edilen Kaya'nın beyin kanaması geçirdiği belirlendi. Daha sonra oda servisine alınan Kaya’nın, yatağa kelepçelenmesine rağmen 27 Ağustos 2019 tarihinde bulunduğu odanın penceresinden atlayarak intihar ettiği iddia edildi.

  

YOLDA DARP 

Kaya’nın eşi Meryem Kaya ise, olaydan sonra verdiği demeçte, eşinin polisler tarafından darp edildiğini iddia etmişti. Kaya, yoğun bakımdan sonra savcılık izni ile eşiyle bir kere görüştüğünü ifade ederek, “Odaya girdiğimde uyanmıştı. Ben de ‘İslam bu ne haldir, sana ne oldu, neden kendini arabadan aşağıya attın?’ diye sordum. Oda bana ‘Ben kendimi arabadan falan atmadım. Adliyede tutuklanma kararı verildikten sonra polisler beni ters kelepçe yaparak cezaevine götürmek için yola çıkardılar. Yoldayken ben rahatsızlandım. Bunun üzerine polise ‘ben iyi değilim önce hastaneye gidip sonra beni cezaevine götürün’ dedim. Bunun üzerine polisler bana küfür etmeye başladı. Ben de ‘bana neden küfür ediyorsunuz sizin babanız yaşındayım utanmıyor musunuz’ dedim. Bunun üzerine önde oturan polis ‘yaklaş’ dedi ve ben yaklaşınca üst üste kafama vurmaya başladı. Cezaevine gidene kadar bu durum böyle sürdü. Cezaevi kapısı önünde polis beni jandarmaya teslim etmesiyle ben yere düştüm ve sonrasını hatırlamıyorum’ diye anlattı” ifadelerini kullanmıştı. 

MA / Dindar Karataş