Sağlık ve Sosyal Emekçiler Sendikası (SES) Van Şubesi, çok sayıda kişinin gıda zehirlenmesine neden olan olaya ilişkin Kamu Emekçileri Sendikaları Konferansı (KESK) Van Şubeler Platformu binasında basın toplantısı düzenledi.  

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde (YYÜ) 337 öğrencinin merkezi yemekhanede yediği yemekler ve Bölge Eğitim Araştırma Hastane'sinde yemek yiyen personellerin zehirlenmesine ilişkin yapılan açıklamada konuşan SES Van Şube Eşbaşkanı Sezer Örenç, Cuma günü üniversitede 300'den fazla öğrencinin yemeklerden zehirlendiğinin öğrenildiğini söyledi. Yemeklerin analiz sonuçlarının çıkmadığı için kesin bir bilgi aktaramadıklarını söyleyen Örenç, bu durumun takipçisi olacaklarını belirtti.

'ZEHİRLENME VAKALARI CİDDİ BOYUTTA'

Yine Cuma günü Bölge Eğitim Araştırma Hastanesi'nde de yemeklerden olduğu tahmin edilen zehirlenme durumunun olduğunu söyleyen Örenç, "Mesai sonrasına denk geldiği için zehirlenen arkadaşlarımızın çoğu bunu bireysel algıladıklarından ötürü herhangi bir girişimde bulunmadılar. Pazartesi günü sabaha kadar devam etmesi ve Pazartesi sabahı çalışan arkadaşlarımızın birbirleriyle ilgilenmesi sonucu açığa çıktı. Hafta sonu bireysel başvurularda bulunanlar olmuştu hastanede. Özellikle Merkezde ki özel hastanelere başvurular oldu. Bu çerçevede hastaneye yaptığımız ziyaret kapsamında en az 280 arkadaşımızın bu sabah başvurduğunu ve zehirlenme vakalarının çok ciddi boyutta olduğunu gözlemledik" dedi.

'YEMEK ANALİZİNİN SONUCUNU BEKLİYORUZ'

Bu olayların üzerinin idare tarafından örtbas edilmeye çalışıldığı duyumlarını aldıklarını söyleyen Örenç, bu durumu doğrulayamadıklarını ve bununda takipçisi olacaklarını söyledi. Özellikle hekimlerin zehirlenen kişilere yönelik 'iş göremezlik' raporlarının verilmemesi noktasında telkinde bulunulduğunun bildirildiğini söyleyen  Örenç, " Yemek analizlerinin sonucunu bekleyeceğiz. Bu durumda takipçisi olup idare ile de görüşmeler gerçekleştireceğiz. Zehirlenme vakasından sonra 1 kişinin anjiyo olduğu söyleniyor. Ona bağlı mı zehirlenmenin kalp krizini tetikleyip tetiklemediğini net olarak öğrenemedik, ama aynı gün kalp krizi geçiren bir çalışanın da olduğunu biliyoruz" diye konuştu. 

'HER KRİZİN BEDELİNİ EMEKÇİLER ÖDÜYOR'

Basına da yansıyan hastanelerdeki harcamaların kısıtlanması,  tasarrufun sağlanmasına yönelik Bakanlıktan gelen belgelere işaret eden  Örenç, "Maalesef her krizin bedelini emekçiler ödüyor. Savaşa ayrılan bütçenin emekçiye ayrılmaması sonucu sağlık hizmetlerinde gerçekleşen aksaklıklar var. Bu doğrultuda sendikalar olarak elimizden gelen girişimleri yapmaya çalışacağız" diyerek konuşmasını sonlandırdı. 

Ardından söz alan SES Van Şube Eşbaşkanı Fatma Arslan ise, bölgenin en büyük hastanesinde böyle bir facianın yaşanmasının hizmetlerin ne kadar ucuza mal edilmeye çalışılmasıyla ilgili olduğunu düşündüklerini söyledi.

'ENGELLİ YURTTAŞLARIMIZ AYRIMCILIĞA UĞRUYOR'

Arslan, konuşmasına 3 Aralık Dünya Engelliler Günü ile devam ederek, "Engelli yurttaşlarımız toplumsal yaşam içerisinde ciddi bir ayrımcılığa uğruyor. Çalışma yaşamı içerisinde olması gerektiği gibi yer bulamıyorlar. Ve genelde hizmet politikaları engellilere yönelik bir şekilde ilerlemiyor. SES olarak engelli vatandaşlarımız için toplumsal ayrımcılığın giderilmesi, çalışma yaşamının entegre edilmesi ve engellilere yönelik hizmet politikalarının üretilmesi için her zaman mücadele edeceğiz" dedi.

HDP MECLİSE TAŞIDI

Öte yandan HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan ise Meclis'e üniversitede yaşanan duruma ilişkin 2 ayrı soru önergesi verdi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay  ve Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından yanıtlanması istemiyle verilen önergenin gerekçesinde, "Van'da 30 Kasım 2018 günü Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nin yerleşkesinde bulunan yurtlarda kalan bazı öğrencilerde akşam yemeğinin ardından mide bulantısı ve yüksek ateş şikâyetleri görülmesi 337 öğrenci gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye kaldırıldı. Olaya ilişkin soruşturma ve bakanlıkların ilgili birimlerinin aldıkları numuneler üzerinde incelemeleri devam ederken üniversite rektörü twitter hesabından 'Sevgili öğrencilerim,yarından itibaren bende dahil olmak üzere her gün bir senato üyemiz Yemekhanemizde sizlere öğle yemeğinde eşlik edecek.Unutmayalım ki bizler bir aileyiz,bu ailenin en önemli fertleri sizlersiniz.Yarın öğlen yemeğinde buluşmak üzere gözlerinizden öpüyorum'açıklamasını yapmıştır" denildi.

HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe tarafından verilen soru önergelerinde yanıtlanması istemiyle şu sorular soruldu: 

"*Üniversitenin yemek ihalesi ne zaman yapılmıştır?

*Üniversitenin yemek ihalesini hangi firma, kaç yıllığına kaç TL maliyetle almıştır? İhaleye hangi yöntemle çıkılmıştır?

*Üniversitede çıkan yemeklerin günlük öğrenci başına maliyeti ne kadardır?

*Bugüne kadar üniversitede çıkan yemeklerin rektörlükçe denetimi yapıldı mı?

*Daha önce çıkan yemeklerin niteliğine karşı öğrencilerden gelen bir şikâyet oldu mu?

*Üniversitede çıkan yemeklerde kullanılan kırmızı etin, beyaz etin, deniz ürünlerinin, sebze ve meyvenin tedarikçileri hangi firmalardır? Bu firmalar nasıl belirlenmiştir?

*Rektörün öğrencilerle beraber yemek yiyeceğini açıklamasının 337 öğrencinin gıda zehirlenmesi geçirmesi vakasının çözümüne ya da bundan sonra olabilecek zehirlenme vakalarının önlenmesine nasıl katkı sağlayacaktır?

*Elim vakada can kaybı yaşanması halinde rektör yine benzer bir açıklama yapabilecek miydi?

*337 öğrencinin zehirlenmesiyle sonuçlanan olayda öğrencilerle beraber yemek yemenin dışında sorumluların ortaya çıkarılması amacıyla rektörlüğün yaptığı diğer çalışmalar nelerdir?

*Anayasa'nın 125. Maddesiyle beraber ele alındığında öğrencilere bozuk gıda servis edilen olayda sorumluluğu ve ihmali olanlar hakkında hangi işlemler yapıldı?

*Olay günü gıda zehirlenmesi yaşayan idari veya akademik kadrodan birileri olmadığına göre çıkan yemeklerde hiyerarşi gözetimi yapılmakta ve ona göre mi özen gösterilmektedir?

*Gıda zehirlenmesinin vuku bulduğu yemekhanede aynı gün misafir olarak yemek hizmeti alan kaç kişi vardı? Bu kişilerin sağlık durumlarının takibatı yapılabildi mi?"