Halkların Demokratik Partisi (HDP), Van Kadın Meclisi,  partisinin Yerel Yönetimler Kurulu üyesi ve Tevgera Jinen Azad (TJA) aktvisti Sevil Rojbin Çetin’in evine yapılan baskın sırasında 3 buçuk saat boyunca polis tarafından köpekli işkenceye maruz bırakılmasına ilişkin HDP İpekyolu ilçe binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

Açıklamada, “İşkence bir insanlık suçudur, Esat Oktay’ın ardılları kadın mücadelesini engelleyemez” pankartı taşındı. “Haklı şiddet yoktur” “ Şiddete göz yumma” lolipopları ve Rojbin Çetin’in işkenceye maruz kaldığı fotoğrafları da taşındı. Açıklamaya, HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan, yerine kayyım atanan Saray Belediye Eşbaşkanı Caziye Duman, mazbatası verilmeyen Hakkâri Belediye Eşbaşkanı Seher Kadiroğlu il ve ilçe yöneticileri katıldı. Kitle adına açıklamayı yerine kayyım atanan Çaldıran Belediye Eşbaşkanı Leyla Atsak okudu. 

'İŞKENCECİLERE TESLİM OLMADIK'

Rojbin Çetin’in yaşadığı işkenceyi hatırlatan Atsak, AKP ve MHK iktidarının kadın özgürlük hareketine ve kadın siyasetçilere ilk saldırısının olmadığını belirtti. Atsak, “ Ancak buradan bir kere daha duyurmak gerekirse, işkencelere teslim olmadık. Dün olduğu gibi bugün de işkencecilerden hesap soracağız. 12 Eylül darbeci faşistlerden ilham alan bu dönemin işkencecileri bilsin ki, Diyarbakır zindanlarında köpekleri ile işkence edenlerin tarihte ve halkın nazarında yeri ne ise AKP ve MHP’den güç alan bu işkencecilerin yeri de orası olacaktır” diye belirtti.

'BU İŞKENCECİ ZİHNİYETTEN BİRLİKTE HESAP SORMALIYIZ'

Bu saldırıların kadınların iradesine yönelik bir saldırı olduğunu ve Rojbin Çetin’e yapılan işkencenin normalleştirecek bir uygulama olmadığına da vurgu yapan Atsak, “Maalesef 90’lı ve 80’li yıllarda bu işkenceler vardı ama iktidarlar hiçbir zaman işkenceyi savunmadılar. Bugünün gidici olan iktidarı, işkenceyi savunan ve meşrulaştıran bir noktaya gelmiştir. Buradan bir kez daha sesleniyoruz; yetkiler bu konuda derhal adım atmalıdır ve işkencecilerle ilgili soruşturma başlatmalı aksi takdirde kendileri istifa etmelidir. AKP’de siyaset yapan kadınlarda dahil tüm kadınlara sesleniyoruz. Bu işkenceci zihniyetten birlikte hesap sormalıyız. Bu ülkede kadınların her alanda temsiline yönelik bu işkence saldırısını asla kabul etmeyeceğiz. Hesap soracağız.  Hem İçişleri bakanı hem de adalet bakanı ya bu işkencecileri derhal soruşturmalı yada bu işkencecilik yaftasını neresinde durduğunu açıklamalıdır” diye belirtti. 

'ÇIKTIĞIMIZ BU YOLDAN GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ'

Rojbin Çetin’in “bıraktığım yerden gelip yürüyüşünüze katılacağım” sözlerini anımsatan Atsak, “Rojbin bu duruşu ve kararlılığıyla işkencecileri ve işkencecileri koruyanların acizliklerini tüm dünyaya haykırmıştır. Tüm dünya bilsin ki; işkencelere, gözaltılara ve haksız tutuklamalara rağmen kadın özgürlük mücadelesi için çıktığımız bu yoldan geri adım atmayacağız” sözlerini kaydetti. 

"Faşizme karşı omuz omuza" "Rojbin Çetin onurumuzdur" sloganları atılan açıklama, beş dakikalık oturma eyleminin ardından sona erdi.  

‘İNSAN ONURUNA YAKIŞMAYAN MUAMELE’

Öte yandan, Aynı zamanda Edremit Belediyesi eski Eşbaşkanı olan Çetin'e dönük işkenceye ilişkin Van Barosu, HDP, DBP, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Van-Hakkari Tabip Odası, İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi, Tevgera Jinên Azad (TJA), Van Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAY-DER) ve STAR Kadın Derneği üyeleri açıklamaya katıldı. Açıklama, Van Barosu Tahir Elçi Konferans Salonu'nda yapıldı. 

Van Barosu Yönetim Kurulu üyesi Hamza Çiftçi, Çetin’in cinsel taciz, hakaret ve küfürlere maruz kaldığına değinerek, “Hemen ifade etmeliyiz ki, işkenceciler hakkında soruşturma başlatılması gerekirken, işkenceyi, suçu açığa çıkaran avukat hakkında soruşturma başlatılmış olmasını kabul edilemez buluyoruz. Çetin’e insan onuruyla bağdaşmayan muameleler ve işkence yapıldığı açıkça ortadır. Bizler hiç bıkmadan yeniliyoruz ki; ülkemizde işkence olaylarının bu kadar sık gündeme gelmesi baskı ve kontrole dayalı yönetme tarzının sonucu ve işkence yapan memurların korunması ve cezasız bırakılmasından kaynaklanmaktadır. Bu durumu mevcut olayımızda işkenceciler hakkında değil de işkenceyi ortaya çıkaran avukat hakkında soruşturma başlatılmasından da anlayabiliriz” dedi. 

'İŞKENCE ARTIK ALENEN YAPILIYOR'

İşkence ve kötü muamelenin bir suç olduğunu vurgulayan Çiftçi, "İşkenceye karşı sesimizi bir kere daha yükselttiğimiz bir günde yapılan işkence vakası bize bir daha gösterdi ki işkence artık hiçbir kaygı duyulmadan alenen yapılmaktadır. İnsan onurunu, insan hak ve özgürlüklerini hiçe sayıp zedeleyen işkenceyi kınadığımızı, işkencenin genelde dünyamızda ve ülkemizde, özelde ise coğrafyamızda yaşanmaması için kimden geldiğine ve kime yapıldığına bakılmaksızın bu suç ile mücadele edeceğimizi, bu suçtan zarar görenlerle dayanışacağımızı ve bu işkence dosyasının da sonuna kadar takipçisi olacağımızı açıkça ifade etmek istiyoruz" diye konuştu.