Suruç Aileleri İnisiyatifi, Kobanêli çocuklara oyuncak götürmek için Riha’nın Pirsûs (Suruç) ilçesinde bulunan Amara Kültür Merkezi’nde DAİŞ'in bombalı saldırısı sonucu yaşamını yitiren 33 sosyalist genci, katliamın 102’nci ayında Kadıköy’de bulunan Halitağa Caddesi’nde andı. 

Anmaya, katledilenlerin yakınları ile katliamdan yaralı kurtulanlar, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve Devrimci Parti üyeleri, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Hapishane Komisyonu üyeleri, SGDF üyeleri, gençlik örgütleri ve çok sayıda kişi katıldı. Anmada, “Kalplerimiz adalet için atsın” yazılı pankartın yanı sıra katliamda yaşamını yitiren gençlerin fotoğraflarının yer aldığı dövizler taşındı. Eylemde sık sık, “Suruç’un hesabı sorulacak”, “Suruç’u unutma, unutturma” ve “Suruç için adalet herkes için adalet” sloganları atıldı. 

‘KATLİAM 102’NCİ AYINDA HALA AYDINLATILMADI’

Anmada konuşan SGDF üyesi Berfin Polat, latliamın, üzerinden 102 ay geçmesine rağmen hala aydınlatılamadığını belirterek katliamın hemen ardından toplanması gereken delillerin ise yıllarca toplanmadığına dikkati çekti. Polat, ”Toplanan deliller katliam dosyasına eksik gönderildi. Görevini ihlal ederek katliama sebebiyet veren kamu görevlilerine para cezası vermekle yetinildi. O gün gizlenen deliller ve belgeler geçtiğimiz 8 yıl boyunca açığa çıktı. Yeni belgeler çıkmaya devam ediyor” dedi. 

USULSÜZLÜKLER SIRALANDI

Katliamın aydınlatılmasına ilişkin yürüttükleri mücadele boyunca birçok usulsüzlükleri dile getirdiklerini ifade eden Polat, bahsi geçen usulsüzlükleri ise şöyle sıraladı: 

“* Katliamı yapan katil Abdurrahman Alagöz hakkında terör kaynaklı aranan şahıs ibaresi olmasına rağmen katliam günü GBT’ye tabi tutulmuş ve gözaltına alınmamıştır. 

* Katliam günü olay yerinin fotoğraflarını çeken Abdullah Ömer Arslan ifadesi dahi alınmadan serbest bırakıldı. Aradan geçen 8 yılda şüpheli olarak ifadesi alınmadı.  

* Hakkında kırmızı bültenle arama kararı olan İlhami Bali devlet hastanesinde tedavi gördü. İlhami Bali’nin tedavi gördüğü Urfa İl Sağlık Müdürlüğü tarafından doğrulanırken mahkeme heyeti Urfa İl Sağlık Müdürlüğünün gönderdiği belgeyi işleme koymadı. 

* Yine hakkında arama kararı varken Ankara’da bir otelde MİT görevlileri ile görüştüğü iddia edilen Deniz Büyükçelebi yakalanmamış kaçmasına izin verilmiştir.

* Mahkemeye sunulan raporlarda İlhami Bali ve Deniz Büyükçelebi’nin Suriye’de Türkiye’nin hakimiyetinde olduğu söylenen bir kampta tutulduğu iddiası mahkeme tarafından dikkate alınmıyor. 

* Katliamda kullanılan bombaları temin ettiği için tutuklanan Süleyman El Aggal katliam davasına dahil edilmiyor."

‘ADALET MÜCADELEMİZDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ’

Söz konusu bu usulsüzlüklere karşı yargılamadan adalet beklemediklerinin altını çizen Polat,  “Suruç, Amed ve Ankara katliamları gibi katliamların yaşanmadığı, İnsanların adalet aramak zorunda kalmadığı bir dünya inşa edene kadar adalet mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” dedi. 

Açıklamanın ardından oturma eylemi gerçekleştirilerek, katliamda yaşamını yitirenlerin ismi okunarak eylem sonlandırıldı.