Cumartesi Anneleri eylemine katılan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve İmralı Heyeti Üyesi Pervin Buldan, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Her iki isim de barış sürecinin ancak yüzleşme ile mümkün olabileceğini vurguladı.

Örgüt adına işlenen suçlara ceza indirimi yolda Örgüt adına işlenen suçlara ceza indirimi yolda

Tuncer Bakırhan, toplumsal barışın sağlanabilmesi için kayıp yakınlarının taleplerinin dikkate alınması gerektiğini belirterek şunları söyledi:

“Bu mesele, ülkenin kanayan yarasıdır. Kayıp yakınlarının dile getirdiği talepler bizim de taleplerimizdir. Yıllardır birlikte mücadele ettik. Gerçek anlamda bir yüzleşme ve hakikatler ortaya çıkmadan Cumartesi Anneleri/İnsanları ile mücadelemiz sürecek.”

Yüzleşme çağrısında bulunan Bakırhan, taleplerin meşru olduğunu ve bu sürecin sadece bir demokrasi meselesi değil, aynı zamanda hakikatle yüzleşme adımı olduğunu dile getirdi. “Bir toplumsal barış olacaksa Türkiye bu gerçekle yüzleşmelidir” diyen Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Karanlık arşiv odaları açılmalı, hakikatler kamuoyuyla paylaşılmalı. İnsanların bir mezar taşı istemesi çok görülmemelidir. Demokratik toplum çağrımız burayı da kapsıyor. Kayıpların bulunması, faili meçhullerin sona ermesi, bu topraklarda bir daha benzer olayların yaşanmaması için elimizden geleni yapacağız. Bu süreci başarıyla tamamladığımızda, annelerimizin haklı talepleri de karşılanmış olacaktır.”

‘Yoksa barış yarım kalır’

İmralı Heyeti Üyesi Pervin Buldan da meydanda yaşamını yitiren Sırrı Süreyya Önder ve tüm kayıpları anarak sözlerine başladı. Yıllardır bu alanda adalet mücadelesi verildiğini hatırlatan Buldan, “Kayıpların bulunması, yargısız infazların sona ermesi ve faillerin yargılanması için verilen mücadele ne yazık ki bugüne dek karşılık bulmadı” dedi.

Yeni bir sürece girildiğini ve barış sürecinden söz edildiğini belirten Buldan, şöyle konuştu:

“Gerçek bir barış olacaksa bu kayıpları bulmaktan, failleri yargılamaktan geçer. Yoksa barış yarım kalır. Hepimizin gönlünde, tam anlamıyla bir barışı yaşamak ve hissetmek arzusu var. Kayıp yakınlarının tek talebi bir mezar taşı, bir dua yeri. Bu çok görülmemeli. Bu talepler en kısa sürede karşılanmalı ki, barış sağlanabilsin.”