Irak Federe Kürdistan Bölgesi’nde Kürdistan Demokrat Partisi'nin (KDP) başlattığı gerginlik savaşa dönüşme riskini ortaya çıkardı. Barzani ailesine bağlı özel güçlerin Garê ve Metîna bölgelerine kaydırılması savaşı tetikliyor. Kürtler arasında uzun yıllar sonra tekrar “birakujî/ kardeş kavgası” endişesi duyan birçok çevre sağduyu ve diyalog çağrılarını yineliyor. Diğer taraftan Irak Merkezi Hükümeti ile Federe Kürdistan Bölgesi Hükümeti arasında imzalanan Şengal anlaşması sonrası merkezi hükümete bağlı 2 bin 500 askeri personel Şengal’e gönderildi. Yaşanan gelişmeler karşısında Şengal Demokratik Özerk Meclisi önceki gün yaptığı açıklama ile anlaşmayı 75’inci ferman olarak tanımlayıp, “Şengal’i savunmak için tüm güçler hazır olsun” çağrısında bulundu.

Irak Federe Kürdistan Bölgesi’nde uzun zamandır gazetecilik yapan ve sahayı yakından tanıyan Gazeteci Erdoğan Altan, bölgedeki son gelişmeleri Mezopotamya Ajansı'na değerlendirdi.

‘KDP SAVAŞ HAZIRLIĞI YAPIYOR’

KDP’nin savaş hazırlığı yaptığını belirten Altan, “Sadece Garê’de değil şu anda Kandil’de İran sınırına yakın KDP’nin denetiminde olan Hac Umran ve Balêkan da ağır topçuların sevk edildiği bilgileri geliyor. Yani bu topçu birliklerini gelmesi, bunun amacı Metîna’dan Garê bölgesine güç yığdırıyor” dedi. Pêşmerge Bakanlığı’na bağlı olmayan Zerêwane, Gulan ve Roj Peşmergelerinin içinde olduğu özel birliklerin bölgeye kaydırıldığını dile getiren Altan, “Bunun da sözüm ona PKK gerillalarının hareketlerini engellemek amacıyla yapıldığı söyleniliyor. Hem Xakurkê operasyonunda hem de Haftanîn operasyonunda saldırılar yapılırken bu sürekli dile getiriliyor. Türkiye’nin karada yapamadığını KDP’ye rol verilerek buraya güç yığdırarak bölge hakimiyet altına alınmaya çalışılıyor” diye belirtti. 

‘HALK TÜRKİYE İLE KORKUTULUYOR’ 

Hava hareketliğinin birçok yerde özelikle Bradost Bölgesinde yoğunlaştığını belirten Altan, Bradost Aşireti’nin tarihten bu yana KDP ve Türkiye başta olmak üzere dışarıdan gelen hiçbir gücü kabul etmeyen bir yapısı olduğunu söyledi. Altan, Türkiye tarafından yapılan hava saldırıları ve KDP tarafından yapılan bombardımanla bölgenin insansızlaştırılmak istendiğini vurguladı. MİT, Parastin ve KDP temsilcilerinden oluşan heyetin bölgedeki yerel halkla sürekli toplantılar gerçekleştirerek, PKK’nin bölgeden çıkarılması için kendileriyle çalışmaya ikna etmeye çalıştığını kaydeden Altan, bölge halkının Türkiye’nin hava saldırıları ve kara operasyonu ile korkutulmaya çalışıldığını ifade etti. Türkiye ve KDP’nin Behdînan Bölgesi’ne kapı açmaya çalıştığını sözlerine ekleyen Altan, “Burada Osmanlı’dan tutun bölgede egemen olan tüm güçlere hiçbir zaman yol vermemiş bir halk gerçekliği var. Buradaki halk sürekli tehdit altında, tarihten bu yana hep devam ediyor. Hem Türk devleti hem KDP bunu bildiği için Amerika’nın izniyle buraları sürekli tehdit altında tutmaya çalışılıyor. Ki bu hava saldırıları özelikle yerleşim yerlerini hedef alması amacı buna yöneliktir” diye konuştu.

ŞENGAL’DE DURUM

Şengal’e dönük tehditlerin ve Irak Merkezi Hükümeti ile Federe Kürdistan Bölgesi Hükümeti arasında imzalanan anlaşmanın da bölgedeki planın bir parçası olduğuna işaret eten Altan, Şengal anlaşmasının Türkiye’nin ısrarı ABD’nin öncülüğünde yapıldığını kaydetti. Şengal’e dönük planların amaçlarından birinin DAİŞ’in saldırıları sonrası kırılan KDP imajını düzeltme ve Şengallilerin olmadığı bir Şengal’i oluşturmak olduğunu söyledi. Şengal Özerk Yönetiminin ve Şengal halkının tepkilerinin de bu nedenle büyüdüğünü ifade eden Altan, Irak Hükümetinin de Şengallileri Türkiye’nin Şengal’e saldırmaması için kendilerine ihtiyaçları olduğu şeklinde ikna etmeye çalıştığını belirtti. Şengal halkının tüm bunlara inanmadığı ve planın farkında olduğun aktaran Altan, Şengal Demokratik Özerk Meclisi’nin çağrısının bir savaş riski karşısında yapılmış bir çağrı olduğunu dile getirdi.

ÇATIŞMA KAÇINILMAZ GÖRÜNÜYOR

Bölgede özellikle Êzidî halkı ile Arap halkını karşı karşıya getirmek için kimi provokatif cinayetler işlendiğini hatırlatan Altan, bölge halkının söz konusu eylemlerin farkında olmasına rağmen benzer eylemlerin sürdüğünü ekledi. Yaşanan provokatif eylemlerin Irak Hükümeti ve Bölgesel Yönetim tarafından bahane edildiğini ifade eden Altan, gelişmeler üzerine Şengal tarafının askeri olarak da hareketlendiğini söyledi. Bölgede yaşanan gelişmelerin bir savaş çatışma riskinin “kaçınılmaz hale geldiğini” ifade eden Altan, şunları söyledi: “Bölge halkının, tüm sivil kuruluşların, aydınların, yazarların, gazetecilerin çağrılarına rağmen KDP güçleri bölgeye askeri sevkiyatı sürüyor. Şimdi böyle bir risk de var; bölgeye sevk edilen Gulan güçleri ‘PKK’nin mayınlarını temizlemek için devriyeye çıkıyoruz’ gerekçesini gösteriyor. Çomanke de çıkan olay bunu gösteriyor ki asıl amacı Türk devletinin talebi üzerine gerilla alanlarına girmektir. Bu bir savaş çıkarma bir provokasyon bir birakujî savaşını çıkarmaya yönelik bir hamledir. Yapılan hazırlıklar bölgedeki hareketlik, siyasi anlamda kullanılan dil, gösteriyor ki; bölgede böyle devam edilmesi halinde brakuji çıkma riski yüksektir.” 

DİYALOG ÇAĞRISINA KDP HAZIR OLMALI 

Olası bir çatışmanın tarafların diyaloğa şans tanımasından geçtiğini hatırlatan Altan, sözlerini şöyle tamamladı: “KCK ve PKK’nin çağrısına KDP de hazır olduğunu beyan etmeli. Beyan etmemesi halinde Güney Kürdistan’daki tüm güçler, partiler, sivil toplum örgütleri, KDP’ye karşı bir tavır tutum içerisinde olmalı. Yaşanan sevkiyatların ne amaçla olduğunun açığa çıkartılması için bir heyetin oluşturulup PKK haksızsa PKK’ye karşı tavır alması ve baskı yapılması gerektiğini, KDP haksızsa KDP’ye karşı baskı yapılması gerekiyor. Birakuji’nin çıkmaması için böyle bir heyetin oluşturulması, bağımsız bir heyet oluşturularak bölgeye gidilebilir. Hem bölge halkının nabzı da tutulur, heyetin raporu sonucuna göre kim haksız çıkarsa o tarafa bir baskı oluşturulması gerektiğini düşünüyorum.”

MA / Ahmet Kanbal