Meclis’in Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen Dışişleri Bakanlığı bütçe toplantısında konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Milletvekilleri, bakan Hakan Fidan’a tepki gösterdi.

PKK LİDERİNİN SÖZLERİ İLE BAŞLADI

HEDEP’li Nevroz Uysal, PKK Lideri Abdullah Öcalan 2019’de sarf ettiği sözleri ile konuşmasına başladı. PKK Liderinin, “İçinden geçtiğimiz tarihi süreçte, derin bir toplumsal uzlaşmaya ihtiyaç var. Sorunların çözümünde her türlü kutuplaşma ve çatışma kültüründen uzak, demokratik müzakere yöntemine şiddetle ihtiyaç vardır. Türkiye’nin ve hatta bölgenin sorunlarını başta savaş olmak üzere fiziki şiddet araçları ile değil, yumuşak güçle yani akıl, politik ve kültürel güçle çözebiliriz”  sözlerini anımsatan Uysal, Kürt sorunun bölgesel ve küresel hale geldiğini ve ana muhatabın PKK Lideri Abdullah Öcalan olduğunu söyledi.

İÇ VE DIŞ SİYASET TIKANDI

Uysal, PKK Liderine yönelik 25 yıldır süren tecride de dikkat çekerek, bu tecridin dış politika ile ilgisinin olup olmadığını Hakan Fidan’a sordu. Kürt sorununun çözümsüzlüğünün iç ve siyaseti tıkadığını dile getiren Uysal, “Kürt sorunun demokratik çözümü gerçekleşmeden, Türkiye kendi sorunu çözmeden ne içerde ne dışarda bir öncülük rolü gerçekleştiremez. Bu gün Kürt karşıtlığı üzerinden  Irak’ta, Suriye’de, İran’da kurulan ittifaklar ne bu ülkelere ne Türkiye’nin bu öncülük ve yönetebilme becerisine bir katkı sağlamamıştır” diye kaydetti.

KÜRT KÖYLERİ YANITI

Uysal, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sözleri ve Türkiye’nin İsrail ile Gazze arasında arabulucu olma talebine karşılık Binyamin Netanyahu’nun verdiği, “Kendi ülkesindeki Kürt köylerini bombalayanlardan ahlak dersi alacak değilim” yanıtını da anımsattı.

‘FİLİSTİN’ KELİMESİ YERİNE ‘KÜRT’ KELİMESİ

Türkiye’nin dışarda, barışa ve çözüme yönelik her söyleminin samimiyetsiz ve gerçeklik dışı görüldüğünü belirten Uysal, “Ortadoğu’da yakıcı olan ikin sorun; biri Filistin diğeri Kürt sorunu, Kurdistan meselesidir” dedi. Uysal Fidan’ın Filistin’e dair sarf ettiği bir cümlede yer alan “Filistin” kelimesini değiştirerek, okudu. Uysal, cümleyi şu halde okudu: “Kürt meselesinin kökeninde yatan derin tarihi adaletsizler ve hukuksuzluklar telefi edilmeden bölgedeki şiddet sarmalının kırılması mümkün değildir.”

‘KENDİSİ İÇİN İŞLETMESİNİ İSTİYORUZ’

Uysal da tam da bunu dediklerini belirterek, “Türkiye kendi Kürt sorunu çözmeden nasıl bir ekonomik ve siyasal düzenin kurulmasına nasıl öncülük edecektir? Kürtler tam da bunu istiyor. Bu gün Türkiye’nin uluslararası alanda sorunların çözümü için yaptığı diyalog ve müzakere çağrılarının aynısını kendisi için işletmesini istiyoruz. Bu gün Suriye’nin toprak bütünlüğü diyorsunuz ama bu gün Suriye’de Efrîn’de yürütülen politikalarda, toprak bütünlüğünü savunduğunuz Suriye’de Kürt coğrafya isimleri değiştiriliyor” dedi.

Ensarioğlu’ndan Demirtaş çıkışı! Ensarioğlu’ndan Demirtaş çıkışı!

‘MÜLKİ AMİR ATANDIĞI DOĞRU MU?’

Uysal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğitimler Türkçe veriliyor. Kürtçenin beli bölgelerde yasaklandığını söyleniyor. Siz bundan haberdar mısınız? Toprak bütünlüğünü savunduğunuz bir devletin, yaptığınız bu uygulamalardan haberi var mı? Örneğin Özgürlük Meydanı’nı Atatürk Meydanı, Vatani Kavşağına Recep Tayip Erdoğan ismi verildiği doğru mu? Efrîn’e Mülki Amir atandığı doğru mu? ”

‘CUMHURİYET SAVCISI DA İŞİN İÇİNDE’

Ardından HEDEP Amed Milletvekili Ceylan Akça Cupolo söz aldı. Cupolo, Fidan’a İran Nizamı Ordusu’nun Askeri İstihbaratı Dış Operasyonlar Birimi Yetkilisi Seyid Mehdi tarafından Türkiye’de İran istihbaratı Saha Sorumlusu olarak görevlendirdiği Morteza Soltan Sanjari ile ilgili iddiaları sordu. Cupolo, bu kişinin sanık olan Cumhuriyet Savcısı Davut Yılmaz aracılığı ile burada bulunan rejim karşıtı yurttaşların tespiti ve kaçırılmasına dönük İstanbul 23’ünca Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararını anımsatarak, İran’a ne tür nota verildiğini sordu.  Cupolo ayrıca İran’ın son beş yılda kaç yurttaşın geri gönderilmesi ve iade edilmesini talep ettiğini de sordu.

‘ASKERİ GÜÇLERİNİZİ NE ZAMAN ÇEKECEKSİNİZ?’

Tutuklu bulunan bir DAİŞ üyesinin Türkiye tarafından İngiltere’ye iade edilmesini de soran Cupolo, DAİŞ ve benzeri örgütler ile ilişkisi bulanan Türk vatandaşlarının sayısının ne kadar olduğunu da sordu. Cupolo, “Türkiye’nin Zaho’ya yaptığı hava saldırısında 9 kişi ölmüştü. Irak o dönem BM güvenlik konseyine şikayet edeceğini söylemişti. Türkiye’den resmi bir özür talep etmişti. Türkiye’den askeri güçlerini çekmesini istemişti. BM ile ilgili bu sürecin son durumu nedir? Askeri güçlerinizi ne zaman çekeceksiniz? 17 Ağustos 2021 yıllında Sincar bir hastane vuruldu. Türkiye’nin vurduğu bir hastane. En az dört sivil ölmüştü” dedi.

‘NE ZAMAN ÇEKİLECEKSİNİZ?’

Cupolo, Türkiye’nin Kurdistan’ın diğer parçalarına yönelik  saldırıları da sordu. Cupolo, “Irak, Rusya, ABD ve İngiltere Türkiye’nin İŞİD petrolünü alıp sattığını iddia etmişti. Buna ilişkin bir inceleme yapıldı mı? BM’ye şikayetler yapılacaktı. Bunların son durumu nedir? Suriye’de Türkiye’nin halı hazırda işgalci güç olarak bulunduğu yerlerde 2018’den bu yana Türkiye’ye kaç kişi mahkum, savaş esiri olarak getirildi? Suriye sizden çekilmeyi talep etti mi ne zaman çekileceksiniz?  Kamplarda kaç İŞİD üyesi Türk vatandaşı var?” diye sordu.

DAİŞ İLE PATLAYCI TİCARETİ

Cupolo, Türkiye’nin desteklediği çeteler tarafından öldürülen Kürt siyasetçi Hevrin Xelef’i anımsattı ve otopsi raporunu toplantıda okudu. Cupolo, Xelef’in sırtından dört kurşunla vurulduğunu da söyledi. AKP’lilerin konuşmalarından rencide olduklarını dair söylemlerde bulunduğunu dile getiren Cupolo, “Rencide olmak istemiyorsanız işgal altındaki Êfrîn’de eğitim dili neden Arapça ve Türkçe? Neden PTT var? Serê Kanî’de 26 bin Kürt öğrenci varken neden 6 Kürde düştü? İŞİD Tel Abyat’tı kontrolü altında tutarken Türkiye ile ihracat yapıyordu. Ne ihracat ediyordu? Amonyum nitrat, patlayıcı. Bunlar Türkiye’nin kaynaklarında var. YPG orayı alınca sınır kapatıldı. Terör örgütü dediğimiz İŞİD, çeteler sınırda iken kılı kıpırdamayanlar şimdi mi kılı kıpırdıyor? Güvenlik kaygıları şimdi mi oluşuyor?” diye, sorarak tepki gösterdi.