Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, beraberindeki heyet ile yeni dönem "Demokratik Mücadele Programı" kapsamında Haymana’nın Kerpiç ve Yenice Köyü’nü ziyaret etti. HDP’li milletvekilleri Filiz Kerestecioğlu, Hüseyin Kaçmaz, Necdet İpekyüz ile HDP Ankara İl yöneticilerinin de yer aldığı heyet ilk olarak Kerpiç köyünde ziyaret gerçekleştirdi. Köylülerle köy meydanında bir araya gelen heyet, büyük bir coşkuyla karşılandı.

HDP heyetine yaşadıkları sorunları anlatan köy sakinleri İç Anadolu deyince akıllara tarım ve hayvancılığın geldiğini ancak girdi maliyetlerinin artmasından dolayı ayakta durmakta zorlandıklarını belirtti.

‘BATIYORUZ’

Tarım ve hayvancılığın bitirme noktasına geldiğine dikkati çeken bir köylü, “Girdi maliyetleri çok yüksek. Ürün çeşitliliği çok fazla bir yerde yaşıyoruz ama su maliyeti düşük olmadığından sıkıntı yaşıyoruz. Tarımsal sulamada elektrik parası çok fazla geliyor. Hayvanlarımı satarak yapıyorum. Sadece ayakta duracak kadar bir para ödeniyor. Batıyoruz. Geliştirmek istiyoruz ama gücümüz yetmiyor. Bunları Meclis’e taşıyın ki çiftçinin, üreticinin halini anlasınlar” dedi. 

İKTİDARA AĞIR ELEŞTİRİLER

Köylülerden biri ise, “Meclis’te oturup 20-30 bin TL maaş alıyorlar. Bu vatandaşların oyuyla gidiyorlar oraya, ama sadece seçim zamanı buraya uğrayıp sonra sırtını çeviriyorlar. Bundan sonra ne AKP’si ne CHP’si buraya uğramasın. Köylünün sıkıntısını dinleyecek bir merci bulamadık, size teşekkür ediyorum buraya geldiniz bizi dinliyorsunuz” ifadelerini kullandı.

‘DEĞERLERE SAHİP ÇIKMAMIZ LAZIM’

Köylülerin dikkat çektiği diğer konular ise şunlar oldu: “Hükümetin politikalarını hiç konuşmadık, HDP’den önce eleştirilecek çok parti var, CHP var. Bu ülkenin temel sorunu CHP’dir, İşsizlik, Kürt sorunundan önce gelir. HDP tartışılmaz değil ama önce temel sorunları konuşmamız lazım sonra HDP’yi tartışacağız. Şiş göbekler sayesinde sarayda oturanlar, iktidar yandaşları olsun tarıma gereken önemi vermiyorlar. Tarımda çalışan kesimi unutmuşlar.”

 ‘HALKIMIZLA DAHA FAZLA BULUŞACAĞIZ’

Daha sonra Sancar ve kendisine eşlik eden HDP milletvekilleri, görüşlerini paylaştı. HDP olarak 1 Haziran’da tutum belgesi hazırladıklarını hatırlatan Sancar, “15 Haziran’dan sonra sahaya çıktık; önce Hakkari ve Edirne’den yürüyüş programları yaptık. Daha fazla bunların üzerinde durmamız gerekiyor. Bu çok değerli eleştirinizi dikkate almamız gerekiyor. Önümüzdeki 4 ay boyunca daha fazla halkımızla buluşacağız” dedi.

EN ETKİLİ YOL HALKLA BULUŞMAKTIR

Köylülerden birinin “Sizi neden medyada göremiyoruz, neden sizi de çağırmıyorlar” sözlerinin üzerine konuşan Sancar, “Biliyorsunuz medya bize kapalı. Biz de bu ambargoyu etkisiz hale getirmek için yollar arıyoruz, en etkili yol halkla buluşmaktır. Madem televizyon kanallarını bize kapatıyorlar, madem medyayı bize kapatıyorlar biz de halkla doğrudan buluşarak görüşlerimizi onlarla paylaşırız, sesimizi duyuracağımız yolları birlikte buluruz. Bu halkın nasıl bir gönül bağı olduğunu biliyoruz ona layık olmaya çalışıyoruz. Bizim çalışmalarımız var yürütüyoruz ama muhalefet partisi olarak daha fazla çalışmamız gerektiği sonucunu çıkarıyoruz değerlendirmelerinizden” diye ifade etti. 

PARALARI NEREYE HARCIYORLAR? 

Türkiye’de kaynağın yeterince olduğunu dile getiren Sancar, “Peki nereye harcıyorlar? Sadece 3 alana kaynak harcadıkları için halka yoksulluk kalıyor. Birincisi savaştır, durmadan savaşa kaynak aktarıyorlar. Suriye’de besledikleri cihatçılara ne kadar kaynak ayırdıklarını sorsanız cevap vermezler. 2013-2015 yılları arasında çatışmasızlık vardı ve silaha en az kaynağın gittiği dönemdir. Demek ki paranın büyük bir kısmı savaşa gidiyor. Cumhurbaşkanı da bunu saklamıyor. Açız diyenlere ‘bir merminin ne kadar ettiğini biliyor musunuz’ diye soruyordu tam da mesele budur. Silaha, mermiye, çetelere giden her kuruş para çiftçinin cebinden, halkın sofrasından gidiyor. Savaşa karşı mücadeleyi aynı zamanda yoksullukla mücadele olarak görüyoruz” şeklinde konuştu.

RANT AĞINI YARATIYOR

Diğer kaynağın da “yandaşlara” gittiğini belirten Sancar, konuşmasının devamında şunlara yer verdi: “Otoyollar, tüneller havaalanları gibi mega projelere devasa paralar aktarıyorlar. Oraya yolcu garantisi vermişler. Yolcu gitse de gitmese de o parayı veriyorlar. Kime gidiyor bu paralar? 5 şirketten birine. Bunun bir anlamı var kendi sermayesini, rant ağını yaratıyor ve bu rant ağıyla iktidarının devamını sağlamaya çalışıyor. Önerge verdik, 50 bin TL’ye kadar borcu silinsin dedik ama reddedildi. Ama ondan bir ay önce Kalyon İnşaatın 9,5 milyar liralık vergisini siliyor. Hazine garantilerinin ödenmesinin maliyeti TL’nin değeri düştükçe sürekli artıyor. Ama Maliye Bakanı bizim dolarla ilişkimiz yok diyor. Bununla da dalga konusu ediyorlar. Hayır çok ciddi bir mesele, bu dalga geçilecek bir mesele değil. Hazine ve Maliye Bakanı halkın aklıyla alay ediyor. Bugün Merkez Bankası başkanını değiştirdiler ama bunun bir şey değiştirmeyeceğini biliyoruz.

BİR AVUÇ TÜCCARI MUTLU ETMEK 

İlaçtan gübreye tohuma mazota her şeyin fiyatı artıyor ama sırf göstergelerde enflasyon yükselmesin diye üreticinin malına yüksek fiyat vermiyorlar. Ama banka kredi oyunlarıyla özellikle buğdayda sizden erken alıyor borcunu kapatmak için gidip veriyor tüccara. Bir ay sonra fiyat açıklanıyor, çiftçinin sattığı fiyatın 2 katına satıyor. Bir avuç tüccarı mutlu etmek adına tarımı da hayvancılığı da bitiriyorlar. Geçen sene kayıtlı çiftçi 2 milyon 80 bindi. Bu yıl bir milyon 800 bin. Yani 280 bin çiftçi sistemden çıkmış. Ya hayvanlarını kesmiş ya da topraklarını satmış. Pek çok tarım arazisi imara açıldı. Bütün bunlara baktığımızda aslında Türkiye, farklı şekillerde tarım ve hayvancılık için elverişli şartlara sahip olmasına rağmen, tarımda dışa en fazla bağımlı hale getirilmiştir. Bunların hepsi tercihtir. 

SAVAŞA AKTARILAN KAYNAKLAR

Diğer bütçe tercihi de saraydır. Bu sadece Beştepe’deki saray anlaşılmasın. Büyük bir israf var, bu israfın çok büyük rakamlara ulaştığını biliyoruz. İşte biz israfa, savaşa ve yandaşa akıtılan kaynakları durduracağız. Bu ülkeyi yönetmeye talibiz. Biz demokratik muhalefetle birlikte Türkiye’nin yönetiminde olmak istiyoruz. Yönetime gelirsek bütçe tercihlerimiz bellidir. Halka bütçe yapacağız. Muhalefetteyken bunun savaşını sonuna kadar vereceğiz. Bunun için halkın desteği bizim için hayati önemdedir. Bu baskıları boşa çıkaracak en büyük güç halkımızın desteğidir, halkımızın bize güvenerek yürümesidir. Bizim başka gücümüz yok. İsteğimiz bütün demokrasi güçlerini bir araya getirmektir. Her şeyi HDP yapacak gibi bir iddiamız yok ama HDP olmadan ne savaş ne yoksulluk ne de bu rant biter. HDP önemlidir ama bu işler sadece HDP’ye bırakılarak çözülmez. Her kesim mutlaka daha etkili bir mücadele yürütmelidir. Mücadele programımızda daha fazla halk buluşmaları yapacağız. Bu iktidarı seçimler geldiğinde değiştirecek gücü şimdiden biriktireceğiz. Hep birlikte değiştireceğiz.” 

‘DEVLETİ RAHATSIZ ETMEYİ BİLECEKSİN’

Ardından Yenice Köyü’ne giden heyet burada da köylünün sorunlarını dinledi. Yem torbasının fiyatının 122 TL olduğuna dikkat çeken bir çiftçi, “Tarlaların çoğu boş. Ben de bu sene ekmedim. Millet perişan” derken başka bir köy sakini, “Buradan AKP’ye yüzde 72 oy çıkıyor. Oyumuzu veriyoruz da devleti rahatsız etmeye gücümüz yok. Birimiz de devlete gidip köyde alt yapı yok demiyoruz. Oyumuzu veriyoruz evimizin kapısından dışarıya çıkmıyoruz. Devletin nasıl rahatsız edeceğini bileceksin” ifadelerini kullandı.