Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, 16 Asker, Polis ve MİT mensubunun öldüğü Garé operasyonu için iktidarı eleştirdi. Davutoğlu, "Şöyle bir şey var. Bu dedi; 'Kazan kazan olabilecek bir şey. Yani operasyonu yaparız; başarırsak zaten büyük bir prestij kazanırız ve bütün kaybettiğimiz puanları geri toplarız. Ekonomik birtakım problemlerin veyahut gündemdeki konuların üstü bir müddet ertelenir. Başarısız olursa bütün suçu muhalefete yükleriz, Türkiye'de olağanüstü bir ortam oluşturup, siyaseti yeniden dizayn etme çabası içine gireriz.' Birincisi olmayınca ikincisine yöneldiler” diye konuştu.

Ahmet Davutoğlu, KRT'de Bora Erdin'in sunduğu "Paradoks Özel" programında gazeteciler Fikret Bulut ve İbrahim Kahveci'nin sorularını yanıtladı. 

Garé operasyonunun iktidar tarafından siyasi malzeme yapıldığını ifade eden Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, şunları söyledi:

"Şöyle bir şey var. Bu dedi; 'Kazan kazan olabilecek bir şey. Yani operasyonu yaparız; başarırsak zaten büyük bir prestij kazanırız ve bütün kaybettiğimiz puanları geri toplarız. Ekonomik birtakım problemlerin veyahut gündemdeki konuların üstü bir müddet ertelenir. Başarısız olursa bütün suçu muhalefete yükleriz, Türkiye'de olağanüstü bir ortam oluşturup, siyaseti yeniden dizayn etme çabası içine gireriz.' Birincisi olmayınca ikincisine yöneldiler. Daha haber düştüğü anda, herkesin adil olması lazım. Şehitlerimizin haberi düştüğü anda hemen hemen bütün siyasi liderler ben de dahil, hemen kınama yayınladık. Hem de doğrudan terör örgütüne lanet yağdırarak kınama yayınladık. Bu konuda muhalefet gecikmiş değil. Hatta, öteden beri devletin benimsediği bir tutum vardır, genellikle terör örgütünün adı verilmez. Dünya uygulamalarında da öyledir, bizde de öyledir. Terör örgütünün adını vererek propaganda yapmazsınız. Bu sefer de 'terör örgütünün adını vermedi' diye suçlandı muhalefet. Ama bu açıklamayı yaptılar. Daha bir şey belli olmadığı anda, sivil mi kaçırılanlar mı belli olmadığı anda yaptık biz bu açıklamayı. Bu konuda tereddüt yok. Allah aşkına hangi siyasetçi terörü müsamahakar gösterecek bir durumun içinde kalabilir ki. Siyaseti bitmiştir o zaman.

"YETKİLERİN HEPSİNİ BEN KULLANAYIM, BENDEN BAŞKA HERKES SORUMLU OLSUN"

"Bu planlamayı kim yaptı? Bunu sormak bizim hakkımız. Sormak da suç değil. Soran kim olursa olsun. Ana muhalefet lideri olur, diğer siyasi liderler olur, sivil toplum olur, basın olur. Siz cevap vereceksiniz. Hani Şeyh Edebali’nin öğütleri var ya şimdi Kuruluş dizisini izleyip siyasi birtakım paralellikler kurmak var, ama Şeyh Edebali ne diyor? 'Şimdi öfkelenmek bize, sabır sana' diyor. Devlet adamları bağırmaz, çağırmaz. Sayın Kılıçdaroğlu’na dönük olarak söylediği ağır ifadeler. Veya başkalarına dönük. Doğru değil. Sorulacak. Siz de bu süreçlerden geçerek karar alacaksınız. Ve hesap vermeye hazır olacaksınız. Yetkilerin hepsini ben kullanayım ama sorumlu ben olmayayım. Benden başka herkes sorumlu olsun... Bu olmaz. "

"BAHÇELİ VE PERİNÇEK İKTİDAR GÜCÜNÜ KULLANIYOR"

"Bunun bedelini ben ödediğim için. Hep şu sorulurdu: ‘Nihai yetki sizde mi olacak bizde mi olacak?' Ben de hep şunu söyledim: 'Benim hesap vereceğim yerlerde bende olacak, sizin hesap vereceğiniz yerde sizde olacak. Aksi takdirde olmaz.' Şimdi de Erdoğan aynı şeyle karşı karşıya. Hesabı o veriyor belli yerlerde. Sorular hep ona soruluyor. Ama aslına bakarsanız birçok kullanılan yetki, engellemeler sayın Bahçeli’de. Hesap sorulmuyor ama Bahçeli iktidar yetkisini kullanıyor. Hatta Doğu Perinçek kullanıyor iktidar gücünü."

"BAHÇELİ BU İŞİN DE YOKSULLUĞUN DA YOLSUZLUĞUN DA PARÇASI"

Ahmet Davutoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Gara'da sorumlu aranıyorsa biz de varız" şeklindeki sözleri ile ilgili "Tamam Bahçeli de parçası bu işin. Yoksulluğun da yolsuzlukların da parçası. Hepsi parçası. Halkın çektiği yoksulluktan kendinizi dışarı koyamazsınız, bu iktidara destek veriyorsanız" dedi.

“BU OPERASYON DEVLETİN İTİBARINI SARSMIŞTIR”

Gelecek Parti Lideri Davutoğlu, Garé operasyonuyla ilgili sorular gündeme getirildiğinde karşılarına çıkan "Devleti suçlayamazsınız" mantığının yanlış olduğunu söyledi. Davutoğlu, "Kimse devleti suçlamıyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin itibarı bizim itibarımız. Ama bu operasyon dahi devletin itibarını sarsmıştır. Devlet Bahçeli bunu düşünmeli" diye konuştu. 

"TERÖR ÖRGÜTÜNDEKİ İHTİLAFLARI KULLANARAK VATANDAŞLARIMIZI KURTARMAYI DENESEYDİNİZ"

Ahmet Davutoğlu, TBMM Milli Savunma komisyonu Başkanı, AKP Sivas Milletvekili İsmet Yılmaz'ın, Osman Öcalan'ın TRT'ye çıkartılması için yaptığı, “devletin terör örgütündeki ikilikleri kullanmasının devlet aklının gereği olduğu” açıklamasına da tepki gösterdi. Davutoğlu; şunları söyledi:

"O zaman da savundu Öcalan’ın çıkmasını çünkü seçim kazanacaktı. Kimse duymadan Öcalan’dan mektup alıp seçim kazanacağınıza, Öcalan’a baskı yapıp, kastedilen terör örgütü arasındaki ihtilafları kullanarak bu vatandaşlarımızı kurtarmayı deneseydiniz. Yani seçim kazanmayı denemek yerine. Devlet aklı bunu gerektiriyorsa, demokrasi aklı da bunu sormayı gerektirir. Demokrasi hakkı, vatandaşın bilme hakkı, birinin bunu çıkıp izah etme zorunluluğu var."

"YAS İLAN ETMEDİĞİ GİBİ COŞKULU, KAHKAHALI BİR KONGREDE, ŞEHİT ANNESİNİN HIÇKIRIĞINI DÜNYAYA DİNLETİYOR"

İktidarın Gara'daki şehitler için yas ilan etmemesini de sert sözlerle eleştiren Davutoğlu, bununla ilgili olarak da şu değerlendirmeyi yaptı:

"Dışarıda dost bir ülkenin başkanı vefat ettiğinde ya da içeride bir olay yaşadığınızda ilan ettiğiniz yas vardır. Sizin kendi çapınızda, bizim kendi çapımızda ilan ettiğimiz yas vardır. Cumhurbaşkanı yas ilan etmediği gibi bir gün iki gün sonra çıkıyor Rize’de, pandemi şartlarında son derece coşkulu arada kahkahaların da atıldığı, iltifatların yapıldığı, ‘Çayeli’ne geleceğiz, çay içeceğiz’ gibi karşılıklı tebessümlerin olduğu bir şehit annesinin hıçkırıklarını dünyaya, Türkiye’ye, milyonlarca ekranları başında oturan milyonlara duyuruyor. Bu kabul edilemez. Yas önerisi muhalefetten geldiği için kabul edilmiyorsa, muhalefetten önce davranacaksınız. Öyle bir kaygınız varsa meydanı muhalefete bırakmayacaksınız. Siz önce ilan edeceksiniz. Biz de iyi ettiniz sağ olun diye tebrik edeceğiz. Doğru bir şey muhalefetten geliyor diye reddetmek olur mu? Hadi yas ilan etmediniz. Kongrenizi, marşsız, gösterişsiz yapın. Bir şehit annesini çıkartmayın. Dün Ankara’da bir kongre vardı AK Parti’nin. Bu fakirlik, yoksulluk milletin canını yakarken ultra lüks, şatafatla dolu, pandemi şartlarını tümüyle ihlal edildiği, görsel, ışıksal gösterilerin yapıldığı kongre yapmak hangi aklın, hangi vicdanın eseri olabilir."

"ADİL DEĞER SİSTEMİ DİYE BİR SİSTEM GETİRECEĞİZ"

Davutoğlu, olası iktidarlarında, mevcut projelerle ilgili yaklaşımının, yol haritasının ne olacağı yönündeki soru üzerine, devlette, hukukta sürekliliğin esas olduğunu, bunu ihlal etmemek gerektiğini belirterek, şunları söyledi:

"İlk aşamada yapacağımız iş şu: Projesi bitmiş ve ödeme aşaması, uygulama aşamasına geçmiş olanlar var, bir de hala proje, yapım sürecinde olanlar var ve daha ihale aşamasında olanlar var. Bir kere ihale aşamasında ve bu anlamda uygulamaya konmamış projeler durdurulacak ve tekrar değerlendirilmeye tabi olacak. İşlem başlamışsa 'Adil değer sistemi' diye bir sistem getireceğiz ve geriye dönük olarak mücbir sebepler göz önünde bulundurularak kamuya neye mal olduğunu ve ne kadarının ödenmiş olduğunu bir hukuk sistemi içerisinde değerlendirmeye tabi tutacağız. Bunun yani kamulaştırma dediğimiz sistemi, slogan olarak söylemek kolaydır. Yatırımlar, devletin teminatı içinde yapılan şeylerdir. Yapacağımız iş şudur; devreye girmeyen projelere son vermek ve tekrar nasıl olacağı konusunda bütçe imkanlarına bakılarak karar verilecek.
Bitmemiş projeleri bütünüyle gözden geçirilecek, bitmiş olanları ise değer ölçüleri içinde geçmişe dönük ne kadar ödeme yapıldı bir muhasebesi yapılacak. Kesinlikle bu uygulamanın bu şekilde sürmesine izin vermeyeceğiz."

"BÜTÇE DIŞI UYGULAMALARIN HEPSİNE SON VERECEĞİZ"

Bir başka soru üzerine iktidarın halktan tasarruf beklediğini, ancak kendisinin hiçbir tasarruf paketi açıklamadığını ifade eden Ahmet Davutoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Biz geçen sene pandemi şartlarında dedik ki, 'Araçsal genişleme yapın 200 milyar liraya kadar ama öncelikle kendinizden başlayarak bir tasarruf paketi yapın ve bütçenin içine alın bunu'. Bütçe dışı uygulamaların hepsine son vereceğiz. Bütçenin içine almadılar yine bir 'Bütçe revizyonu yapın dedik çünkü 200 milyarlık bir kaynak oluşturuyorsanız, bütçenin içine almadığınızda orada bir yolsuzluk var demektir. 200 milyar liranın ne kadarı kamuya, fakire, fukaraya gitti? İşte açıkladılar 2 milyar liraya kadar, peki gerisi ne oldu? Bütçenin içerisinde gözükmeyen bir rakam. 2020 Mayıs’ı Haziran’ında yeni bir bütçe çıkarmaları lazımdı bunların. Yapmadılar. Çünkü o kaynağı başka yerlere dağıtma hesabı içerisindeler.

"SEÇİLİRSEM BEŞTEPE'Yİ KULLANMAM"

Parti Genel merkezine giderken gördüğü Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı binasına dikkati çeken Davutoğlu, "Beştepe'dei odalar bomboş. İş yapmayan baş danışmanlar tarafından işgal edilen odalar dışında hala dolmayan odalar var. Sen başka bir binayı kendi ikbalin için kullanıyorsun. Bütün bir gün soruyorlar 'Beştepe ne oldu?' diye. Beştepe Allah nasip eder, necip milletim destek verir de iktidar olursak, seçilmiş olursam ben Beştepe’yi kullanmam. Ama Beştepe’yi bütünüyle kamu binalarını, bakanlıkları Beştepe’ye alırım. Eskişehir Yolu, Konya Yolu üzerindeki bütün bakanlıkları da çıkarırım. Çünkü hepsi kira ödüyor. O kiralar nasıl oluyor biliyor musun? Şimdi vermeyelim tek tek isimlerini biliyorum bunları. Bir binayı yapılıyor bir kamuya kiraya veriliyor. O sırada o yapım esnasında bile pazarlık başlıyor. Özel sektörden kamu binası kiralanmasına son vereceğiz. Arabalar, makam arabaları dahil olmak üzere hepsi tasarruf edilecek."

"İHALE REJİMİNİ YENİLEYECEĞİZ. DAVET USULÜNÜ KALDIRACAĞIZ"

Kamu kaynaklarının kullanımı konusuna değinen Davutoğlu, İhale rejimini Türkiye’de baştan aşağı değiştireceklerini söyledi. Davutoğlu, şunları ifade etti:

"Bakın Kahramankazan’daydım. Bana Kahramankazan Ankara yolunun raporunu getirdiler. 15 Temmuzun kahramanı olan Kahramankazan’da 2017’de büyük bir tantanayla bir tören yapılıyor, temel atılıyor. Kahramankazan-Ankara arası üç şeritli yolu dönüştürülüyor. 4 yıl geçmiş alan firmanın siyasi bağlantıları var, baksınlar o bağlantılara ve 4 yılda yol yapılmamış. Peki nereye gitti bu ihale? Ne kadar para harcandı, kim buradan karlı çıktı? Ne paralar döndü? Bunları bilmek vatandaşın hakkı. İhale rejiminde kesinlikle davet usulünü kaldıracağız. İhale anında şeffaf olarak internette yayınlanacak, canlı olarak yayınlanacak, objektif gözlemciler olacak, tarafsız gözlemciler olacak ve hiçbir müzakere yapılmayacak. İstisnai durumlar minimuma indirilecek. İstisnalar kuralları geçmiş durumda. İstisna üzerinden davetiye yapılaması uygulamasına son vereceğiz. Ancak çok ağır güvenlik gerekçeli ulusal güvenliğe giren konular varsa onlar da tanımlanacak ve her türlü denetime açık olacak."

"MİLLETTEN TOPLADIĞINIZ VERGİNİN ÜSTÜNE NASIL OTURURSUNUZ?"

Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, kendisinin başbakanlığı bıraktığı dönemde Türkiye'nin gelirinin 876 milyar dolar olduğunu, iki yıl sonra 1 trilyon doları aşacağını da gayet iyi bilindiğini söyledi. Ama gelinen aşama milli gelirin 700 milyar dolara gerilediğini anlatan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Dünyanın da 20. ekonomisine geriledik. 16’lıktan 20’liğe düştük. Neden, çünkü bu yolla milletin parasını çarçur ettiler. İmkanlar çarçur edildi, bizim doğalgazımız yok ki bizim tek şeyimiz var milletten topladığımız vergi. Ya bu verginin üstüne nasıl oturursunuz, imkanları nasıl harcarsınız? Mardin’ki çiftçiyle konuştum Muş’taki çiftçiyle konuştum, Karaman’daki, Konya’daki çiftçiyle konuştum. Kan ağlıyorlar 120 milyar Türk Lirası çiftçinin borcu var bankalara 8 milyarı tarım kredi kooperatiflerine, haciz geliyor, peki çiftçiye destek için teşvik olarak verilen rakam ne biliyor musunuz, 20 milyar Türk Lirası.(13.26, burada dediğini anlamadım) İhale verdikleri firmalara, 3-5 firmaya verdikleri rakam 30 milyar Türk Lirası. Bu adalet mi bu vicdan mı? Bizim temiz siyaset belgesiyle getirmeye çalıştığımız şey bu." (ANKA)