CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kocaeli’nin Kandıra ilçesindeki cezaevinde tutuklu siyasetçileri ziyaret etti. Özel, “Sayın Erdoğan yenemediğini, bileğini bükemediğini içeri atıyor. 19 Mart süreci bundan farklı bir süreç değildir. 19 Mart’tan beri de İstanbul’un seçilmiş Belediye Başkanı hem de üç kez üst üste seçilmiş, Erdoğan’ı dört kez üst üste yenmiş, beşincide de yeneceği belli olan Erdoğan’ın korktuğu Ekrem İmamoğlu içeriye atıldı” dedi.

Özel, Kandıra Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun siyasi danışmanı Necati Özkan, İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, eski Kültür AŞ Genel Müdürü Serdal Taşkın ve İSTTELKOM AŞ Genel Müdürü Melih Geçek ile görüştü.

“BÜTÜN GENEL BAŞKANLARIN HUKUKLARI BİRBİRİNE EMANETTİR”

Ziyaretin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Özel, şu ifadeleri kullandı:

“Bugün cezaevinde 8,5 yıldır burada olan o dönemki HDP’nin Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ı ziyaret ettim. Bir partinin Genel Başkanı’nın bir diğer siyasi partinin Genel Başkanı tarafından cezaevinde ziyaret edilmesi kadar ayıplı bir durum yok. Bunu daha önce Sayın Ümit Özdağ’ı ziyaret ettiğimde de Sayın Selahattin Demirtaş’ı ziyaret ettiğimde de söylemiştim. Biz farklı partileriz. Zaten parti demek o demek. Aynı olsan aynı partide olursun. Farklı parçalarıyız siyasetin. Ama bütün Genel Başkanların hukukları birbirine emanettir.

“ÖZGÜRLÜKLERİNE KAVUŞACAKLARI GÜNLERİ ÜMİT EDERİZ”

Selahattin Demirtaş ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ dedi diye başına gelmeyen kalmadı. Ama şimdi farklı bir sürecin içindeyiz ve Sayın Figen Yüksekdağ da Sayın Selahattin Demirtaş da ümit ediyorum çok uzamayan vadelerde özgürlüklerine, ailelerine kavuşur; siyasi hayattaki yerlerini yeniden alırlar. Zaman zaman şöyle şeyler görüyoruz. Bir siyasi parti başka bir siyasi partinin Genel Başkanı’nın tutukluluğuna ses etmiyor veya destek veriyor. Öbürü ona ses etmiyor, destek veriyor. İşte o zaman bu adil olmayan rejim kazanıyor. Biz ilk önce siyasetçilerin söylemlerinden dolayı, siyasetçilerin siyaset yaptıkları için hapiste olmalarına itiraz edeceğiz hep beraber. Sonra kendi içimizde yarışacağız, kavga edeceğiz ama demokratik zeminde yapacağız bunları. Sayın Erdoğan yenemediğini, bileğini bükemediğini içeri atıyor. 19 Mart süreci bundan farklı bir süreç değildir. 19 Mart’tan beri de İstanbul’un seçilmiş Belediye Başkanı hem de üç kez üst üste seçilmiş, Erdoğan’ı dört kez üst üste yenmiş, beşincide de yeneceği belli olan Erdoğan’ın korktuğu Ekrem İmamoğlu içeriye atıldı. Ama yapılan iş, sadece İstanbul’un yerel seçim iradesine değil, Kocaeli’nin gelecek seçimlerde Cumhurbaşkanı’nı belirleme iradesine de yapılmış bir darbe girişimidir. Bunu böyle görüyoruz. Sayın Figen Yüksekdağ ile de hem bugünkü siyasete ilişkin, geçmişe ilişkin ve Türkiye’nin geleceğine ilişkin verimli bir sohbet gerçekleştirme imkânı oldu. Dediğim gibi seçmenlerinin tercihlerine saygılı yasal düzenlemelerin en hızlı şekilde yapılacağı ve özgürlüklerine kavuşacakları günleri ümit ederiz.”

“ABDULLAH GÜLER, HADSİZLİK ETMİŞ”

Özel, AKP Grup Başkanvekili Abdullah Güler’in, Meclis’te kurulacak “süreç komisyonu”nun çalışmalarının basına kapalı yürütüleceğine ilişkin açıklamasına şu yanıtı verdi:

“Abdullah Güler’e kötü bir şey demek istemem. Grup Başkanıdır, birlikte görev yaptık. Ama hadsizlik etmiş. Birincisi şu: Bu komisyonun nasıl çalışacağına bu komisyonun üyeleri yapacağı ilk toplantıda karar verecek. Bu kararı verirlerse hep beraber, buna da saygı duymak lazım. Komisyonun başka bir tür çalışacağına da… Abdullah Güler kim oluyor? Onda altın hisse mi varmış? Adalet ve Kalkınma Partisi 21 kişisini yollar, o kişilere ‘İlla kapalı oturum isteyin, basına kapalı olsun’ diye konuşurlarsa konuşsunlar. Orada tartışılacak. İşte nitelikli çoğunluk, yanlış hesaplar yapıyorlar. İYİ Parti katılmayınca 47’ye falan düşmüyor arkadaşlar. 48’e düşmüyor. Çünkü üye tam sayısının salt çoğunluğu, üye tam sayısının nitelikli çoğunluğu olur. Komisyon kurulduğu an bildirilen rakam üzerinden hesaplar yapılır. O eksikliği de giderelim. Bazı arkadaşlar kendi niteliklerini tartışmışlar attıkları tweette. Diğer taraftan şu kadarını söyleyeyim. Komisyonun nasıl çalışacağına komisyon karar verecek. Bunu böyle konuştuk. Meclis Başkanı’nın yapmadığını Abdullah Güler yapıyor. Hadsizlik yapıyor. Daha ilk günden komisyon üstüne tahakküm kurmaya çalışıyor. Bu bir. İkincisi tut ki bu komisyon karar verildi ve kapalı çalışıyor. Değil mi? Basın yok. O zaman ‘İyi ki CHP girmiş’ diyecek misiniz arkadaşlar? Dünün endişelilerine söylüyorum. O komisyonda ne olup ne bittiğini, o komisyonda gerekli yerde müdahaleyi, gerekli yerde hep ne diyorduk, şeffaflığa vurgu yapıyoruz değil mi? İyi niyetle çalışsın, şeffaf çalışsın, kimseden bir şey gizlemesin.

PKK yöneticisi: Başka bir silahsızlandırma töreni yapılmayacak
PKK yöneticisi: Başka bir silahsızlandırma töreni yapılmayacak
İçeriği Görüntüle

“AYM KARARINDAN MEMNUNİYET DUYUYORUM”

Özel, AYM’nin Tayfun Kahraman hakkında hak ihlali kararı vermesi ve Kahraman’ın yerel mahkemece yeniden yargılanacak olması hakkındaki soruya şu yanıtı verdi:

“Şimdi Anayasa Mahkemesi’nin kararı doğru bir karar ve büyük bir memnuniyet duyuyorum. Tayfun benim üyemden öte kardeşim. Bu kararın verilmiş olması doğru bir karardır. Yerel mahkemenin de en kısa sürede, Anayasa Mahkemesi’nin kararı gereğince hem yeniden yargılamayı hem de bu tutuksuz yargılama noktasında bunca zamandır olan hak ihlalini ortadan kaldıracak kararı vereceğine inanıyorum.”