Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana dönemin siyasal iklime göre sistemin kültürel inşasında kullanılan Kürtçe müzik eserlerinin Türkçeleştirilmesi kervanına siyasal İslamcılar da katıldı. İlki 1926'da Milli Eğitim Bakanlığına bağlı dönemin Darülelhan Müdürü (Nağmeler Evi) Yusuf Ziya'nın bizzat oluşturduğu heyetin Kürt coğrafyasına yaptığı geziyle toplanan 250 eserin Türkçeleştirilmesi sürecine ilahiler seslendiren Menzil tarikatı müridi müzisyen Abdurrahman Önül'ün de katıldığı ortaya çıktı. 

10'U KÜRTÇE

Önül'ün bugüne dek çıkardığı 24 ilahi albümündeki 10 ilahi müziğini Kürtçe şarkılara ait olduğu belirlendi. "Dizaya Tirk'an" adlı Youtube kanalı, Cumhuriyetin inşa süreci olan 1926- 1948 yılları arasında Kemalist isimlerde 2 bin 829 Kürtçe müzik eserinin toplanarak Türkçeye çevrilmesi  sürecinde Önül'ün de yer aldığını okuduğu ilahileri inceleyerek tespit etti.  Kürt sanatçıların seslendirdikleri söz ve müzikleri bizzat kendilerine ait olan ya da anonim şarkılar ile Önül'ün söylediği ilahilerin karşılaştırılması sonucu elde eden sonuçları paylaşan bu Youtube kanalı, Önül tarafından seslendirilen en az 10 ilahinin Kürtçeden Türkçeye uyarlandığını duyurdu.

Önül'ün Türkçeleştirdiği şarkılar arasında Kürtçenin Kirmançkî (Zazaca-Dimilkî) lehçesinde 2, Kurmanci lehçesinden ise 8 şarkı bulunuyor. Bu konuda paylaşılan kanalına göre Önül'ün müziklerini Türkçe sözlere uyarladığı şarkıların başında Mikail Aslan'ın seslendirdiği Dersim'in Ovacık ilçesine ait anonim Dimilkî şarkı "Elkajiyê" geliyor. 

Bu şarkıyı "Bir görseydik seni" adıyla ilahileştiren Önül'ün müziğini seslendirdiği Türkçe ilahiye uyarladığı başka bir Dimilkî eser ise Ayşe Şan, Şivan Perwer ve Aram Tigran gibi birçok Kürt sanatçısının seslendirdiği söz ve müziği anonim olan "Ximximê To Ra Vana" şarkısı oldu. Önül, bu şarkıyı da "Aşkın ile Aşıklar" adıyla Türkçeleştirdi. 

Önül, yine Zîlan katliamı anlatıp söz ve müziği anonim olan ve Dengbêj Kazo'nun seslendirdiği "Geliyê Zîlan" ağıdını "Uçun Kuşlar Medine'ye" adıyla Türkçeleştirdi. 

Önül'ün Türkçeleştirdiği başka bir Kürtçe eser ise, birçok Kürt sanatçının 90'larda albümlerine aldığı "Dilbera'm Dilber" şarkısı oldu. Söz ve müziği anonim olan bu şarkıyı Önül, "Ağlaya Ağlaya" adıyla Türkçe ilahi formatına uyarladı.

Bir zamanlar herkesin dilinde olan "Bîngol Şewtî" parçası da Önül'ün Türkçeleştirdiği Kürtçe ilahiler arasında. Önül, söz ve müziği anonim olan ağıdı, "Yusuf Yüzlüm" adıyla derledi.

İLAHİYİ DE TÜRKÇELEŞTİRDİ

Önül, Kürt tasavvufçuların zikir törenlerinin vazgeçilmez ilahisi olan "Hawar Geylanî" adlı tasavvuf parçasını da hedef aldı. Önül, ismini doğduğu İran'ın siyasi sınırları içinde bulunan Kürt kenti Gîlan/Geylan'dan alan Kürt tasavvufçu, Kadiri tarikatının kurucusu Abdulkadir Geylanî adına bestelenen ilahiyi "Havar Geylanî" olarak Türkçeleştirdi.

Sanatçı Diyar'ın "Erdalê min" şarkısı yine Önül tarafından "Ey Nefsi Serkeş" adıyla ilahileştirilen Kürtçe şarkılar arasında. Sanatçının Önül tarafından Türkçeleştirilen bir diğer şarkısı ise "Pîroz Be" oldu. Önül, şarkıyı "Gül Yüzlü" adıyla Türkçe olarak ilahileştirdi. 

FEQİYÊ TEYRAN DA NASİBİNİ ALDI

Önül'den 1590-1660 yılları arası yaşayan Kürt şair/yazar Feqiyê Teyran da nasibini aldı. Önül, Feqiyê Teyran'ın "Ay Dilberê" şiirini besteleyen Kürtçe aşığı Ermeni sanatçı Aram Tigran'ın müziğini alıp "Medine Gülü" adıyla Türkçe ilahiye çevirdi. 

TARİKATINA ATFETTİ

Önül'ün Türkçe ilahiye çevirdiği bir diğer şarkı ise "Yara Min Tu Rewşenî" oldu. Önül, anonim Kürtçe şarkıyı, müridi olduğu Menzil tarikatına atfederek "Menzil'de Üç Minare" adıyla Türkçeleştirdi.

'DİZO ABDURRAHMAN' TEPKİSİ

Kürt yazar ve akademisyen Selim Temo, Kürtçe şarkıları Türkçeleştiren Önül’e sert tepki gösterdi. 

Temo, sosyal medya hesabından "#dizoAbdurrahman" (Hırsız Abdurrahman) etiketi ile yaptığı paylaşımında Önül’e yönelik "Kürtçe şarkıları çalıp çırpıp ilahi yapıyor. Hem çalıyor hem sevap kazanıyor. Hem dünyayı hem ahreti garantiye alıyor. Tam 'çağımızın bir kahramanı' walla" ifadelerini kullandı.

ŞARKILARIN TÜRKÇELEŞTİRİLMESİ

Kürtçe şarkıların "derleme" adı altında Türkçeleştirilmesi, 1926 yılında başladı. Cumhuriyetin Osmanlı'dan kalan dinselleşmeye karşı rejimin kültürel yönünü güçlendirmek için Anadolu'ya turlar düzenlendi. İlk tur 1926 yılında Darülelhan Müdürü Yusuf Ziya'nın başlattığı ve Cumhuriyetin kurucu ruhuna atıfla Samsun'dan başlatılan gezide Antep, Urfa yöresine ait 250 Kürtçe eser toplanıldı.

SARISÖZEN TÜRKÇELEŞTİRDİ

Kürtçe eserlerinin Türkçeleştirilmesinin ikinci seferi ise Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğüne bağlı Ankara Devlet Konservatuarı öğretmenleri tarafından 1938 yılında yapıldı. Ulvi Cemal Erkin başkanlığında yapılan bu gezide, aslen Diyarbakırlı Muzaffer Sarısözen de başkan yardımcısı olarak yer aldı. Malatya, Diyarbakır, Urfa, Antep, Maraş'ta toplamda 491 Kürtçe şarkı toplanır. Kürtçe bilen Sarısözen, toplanan bu Kürtçe şarkıları Türkçe olarak yeniden yorumlar.  

Üçüncü gezi TRT tarafından 1967’da yapılır. Tüm Türkiye’den bin 788 parça derlenir. 

Dördüncü resmi gezi ise Kültür Bakanlığı Milli Folklor Araştırma Dairesi tarafından 1976 yılında gerçekleşir. Sadece Urfa ile sınırlandırılan bu gezide toplanan 300 Kürtçe şarkı, “yöre ağızları” denilerek Yurttan Sesler Korusu tarafından Ankara Radyosu'nda seslendirilir.

SU VE ERTAŞ DA KATILIR

Daha sonra toplumcu olarak bilinen sanatçılar da sürece dahil olur. Ruhi Su, Hesen Zirek'in "Ey Niştiman" şarkısını "Ankara'nın Taşına Bak", yine Zirek'in "Nesrîn Emro Bihar e" şarkısını "Ağlama Yar" adı altında Türkçeleştirerek furyaya katkı sağlar. 

Neşet Ertaş da, Gürcistan Kürtlerinin anonim şarkısı olan ve Rüstemê Isko tarafından 1968 yılında seslendirilen "Min Te Dît Bû" şarkısını "Gönül Dağı" adlı şarkıyla Kürtçe şarkıların Türkçeleştirilmesindeki yerini alır.

Popüler kültürün yaygınlaşmasıyla Kürt olup, Türkçe müzik yapan sanatçılar işin gönüllüsü olur. İzzet Altınmeşe, İbrahim Tatlıses, Burhan Çaçan, Özcan Deniz, Mahsun Kırmızıgül ve daha bir çok isim söz ve müziğinin kendilerine ait olduğunu öne sürdüğü Kürtçe şarkıları Türkçeleştirir. 

Türk milliyetçileri de talanda geri kalmaz. Milliyetçi şarkıcı Mustafa Yıldızdoğan'ın söz ve müziğinin kendisine ait olduğunu öne sürdüğü "Ölürüm Türkiye'm" şarkısı da Kamışlo Kürtlerinin "Dayê" adlı şarkı olduğu ortaya çıkar. Kıraç'ın "Ben de Gidem Paytahta" şarkısının da Xerepetê Xeco tarafından seslendirilen anonim bir Kürtçe klam olduğu ortaya çıkmıştı.