HABER MERKEZİ-HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe TBMM Genel Kurulu’nun 27. Dönem 9. Birleşiminde başta Vanlılar olmak üzere tüm bölge halkı için onulmaz acılara ve can kayıplarına yol açan 23 Ekim 2011 tarihli Van Depremi’nin yıldönümü vesilesiyle söz alarak aradan 7 yıl geçmesine karşın acıların hala dün gibi taze olduğundan bahsederek TBMM bünyesinde bir araştırma komisyonu kurulmasını talep etti.

HDP Van Milletvekili  Özgökçe'nin açıklamaları şöyle:

Konuşmamızın içeriği alınmayan önlemlerin, ilk elde verilmeyen ihtiyaç malzemelerinin, biz Vanlılar için adeta küçük kıyamet olan deprem gününü “deney sahası” olarak gören ve “potansiyelimizi test ettik” diyecek kadar cüretkâr olan bakanların ve valilerin tutumlarının yanı sıra söylemlerinin Vanlılarda yarattığı ayrımcılık, ötekileştirilme hissinin hala devam ettiğinin sorunun ana kaynağı olduğu yönündeydi.

'AKP'NİN VAN'DA ADETA TATBİKAT YAPTIĞINI ÖĞRENMİŞ OLDUK'

23 Ekim 2011 günü Van büyük bir deprem yaşadı ve resmi açıklamalar depremin şiddetini az gösterme yolundaydı ancak yabancı ölçüm merkezlerinin açıklamaları nedeniyle bu ifadeler sonradan düzeltildi. Öte yandan depremin olmasıyla birlikte yurtdışından hızla yardım talepleri gelmesine rağmen hükümet bu çağrılara bir süre sessiz kalmayı tercih etmişti. Ne olduğunu anlayamazken sonradan dönemin İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın “potansiyelimizi görmek istedik” açıklamasıyla AKP’nin Van’da adeta tatbikat yaptığını öğrenmiş olduk. Nitekim aynı Bakan yeterli çadır yardımı verilmemesinden ötürü hükümeti protesto eden Vanlılara “Siz iyilikten anlamıyorsunuz, ne haliniz varsa görün” diyerek emrindeki kolluk kuvvetlerine gaz bombası atmaları emrini verecek dahası üyesi olduğu iktidar partisi tarafından da hayatı boyunca Van’la tek ilişkisi deprem döneminde yaptığı icraatlar olmasına karşılık Van’dan milletvekili olması sağlanacaktı.

Van'da 4 büyüklüğünde deprem Van'da 4 büyüklüğünde deprem

''FAİLLERİ ÖDÜLLENDİRİLİRKEN BEKİR KAYA ŞİMDİ TUTSAK''

23 Ekim Van için kış mevsiminin, soğuğun, ayazın habercisidir. Nitekim deprem Vanlıları böylesi bir dönemde yakalamış, Vanlılar ne yapacaklarını bilemez hale gelmişlerdi. Bir yanda temin edilmeyen çadırların eksikliği öte yandan bu dönemi şehir dışında bekleyerek geçirmek isteyenlere karşı otobüs ve uçak firmalarınca uygulanan fahiş fiyatlı bilet ücretleri halkı çaresiz bırakmıştı. İşte bu dönemde dönemin valisi Münir Karaoğlu halka evlerine dönme çağrısı yapmış; katıldığı bir programda çadır eksikliğinden bahseden bir öğrenciye ise "Ya sen hiç dayak yemedin ya da sayı saymayı bilmiyorsun." gibi son derece kaba, son derece hadsiz yanıt vermişti. Ve bu çağrının arından 9 Kasım depremi meydana gelmişti. Yani düzmece bir dosyayla tutuklanan ve geçtiğimiz hafta sekiz yıl üç ay hapis cezası verilen Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Bekir Kaya'nın dediği gibi aslında: "İlk deprem afetti, 2'nci deprem cinayet”ti. Bu “cinayetin” failleri ödüllendirilirken Bekir Kaya şimdi tutsaktır.

''VAN AFET BÖLGESİ İLAN EDİLMEDİ''

Depremin ardından ortaya lokal bir ekonomik kriz çıkmıştı. Bunu gidermenin yolu tıpkı Marmara depreminde olduğu gibi bir yasa çıkarıp vergi terkini sağlamak ve diğer gereken önlemleri almak iken hükûmet yıllarca vergi terkini yapmadı. Van, afet bölgesi bile ilan edilmedi, Marmara'ya uygulanan Van'a uygulanmadı. 26'ncı Dönemde sarf ettiğimiz çaba sonucu, ana paraya dokunmayan ama faizi kaldıran bir yasa nihayet çıkarıldı. Neydi bu? Mücbir sebep uygulamasının nihayet son bulması. Yasadan faydalanması süresi öylesine kısaydı ki daha kimse toparlanamadan süre bitmiş oldu. Yine, sonrasında ise, sanki lütufmuş gibi, bu mağduriyetin giderilmesi için defalarca yaptığımız çağrılara rağmen hükûmet tabiri caizse elindeki kozu 24 Haziran seçimleri öncesine bıraktı ve süreyi uzattı. Değerli basın emekçileri, Bizler devam eden sorunları dile getirerek bu hususun çözüme kavuşması amacıyla bir komisyon talep ettik. Ancak AKP’nin Van milletvekili iddialarımızın vicdansız olduğunu, tabiri caizse yalan söylediğimizi ifade etti.

'VANLI DEPREMZEDELERE COPLARLA GAZ BOMBALARIYLA CEVAP VERDİLER'

Biz, bakanınız “Siz iyilikten anlamıyorsunuz, ne haliniz varsa görün” dedi dedik sayın Osman Nuri Gülaçar bunun yalan olduğunu söyleyemedi ancak Cumhurbaşkanı dedi, Biz bakanınız “potansiyelimizi görmek istedik” dedi dedik sayın Osman Nuri Gülaçar bunun yalan olduğunu söyleyemedi ancak Recep dedi, Biz valiniz "Ya sen hiç dayak yemedin ya da sayı saymayı bilmiyorsun" dedi dedik sayın Osman Nuri Gülaçar bunun yalan olduğunu söyleyemedi ancak Tayyip dedi,

Biz "İlk deprem afetti, 2'nci deprem cinayet” dedik sayın Osman Nuri Gülaçar bunun yalan olduğunu söyleyemedi ancak Erdoğan dedi. Biz “Doğrudur, Başbakan dâhil dönemin İçişleri Bakanı da Van'a geldiler” ancak “Vanlı depremzedelere coplarla, tazyikli sularla, gaz bombalarıyla cevap verdiler” dedik sayın Osman Nuri Gülaçar bunun yalan olduğunu söyleyemedi “beyazı siyah gösteremezsiniz” diyerek gerçeği inkar etti. Bu halkın vekilleri olarak, depremi yaşamış biri olarak bizler Van Depreminde neyin yapıldığını, neyin yapılmadığını gayet iyi biliyoruz ve bu travmalar son bulmadıkça her sene acımızı tazeliyoruz. Bizler yalandan, riyakarlıktan değil bu halkın cesaretinden güç alıyor ve ona göre hareket ediyoruz.