Bütçe görüşmelerinde konuşan HDP'li Ömer Öcalan, değişim iddiasıyla yol çıkan AKP'nin 80 yıllık sisteme rahmet okuttuğunu belirterek, "Ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışıyor" dedi.

Meclis Genel Kurulu’nda Meclis, Anayasa Mahkemesi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Sayıştay, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile bağlı kuruluşların bütçeleri ve 2020 kesin hesapları görüşülüyor. 

HDP Urfa Milletvekili Ömer Öcalan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı üzerine konuştu. 

Öcalan bütçelerin merkezi ulus devlet sistemi üzerinden hazırlandığını belirterek, bu sistem içerisinden yapılanmayı eleştirmenin anlamsız olduğunu söyledi. Öcalan, mevcut sistemin dışına çıkarak var olan mevcut ulus devlet sistemini eleştirmekte fayda olduğunu ifade ederek, “Biz burada ekonomiyi ve 2022 yılı bütçesini konuşmuyoruz biz burada kurumlar arasında var olan ganimeti nasıl pay edeceğiz meselesini konuşuyoruz. Hangi kurum nereden yararlanacak ne kadar ganimet alacak yerellerde bu para nasıl eritilecek onun üzerine konuşuyoruz. Var olan bir ekonomik buhranı görmeyen bir anlayış vardır. Bunun eleştirilmesi önündeki en büyük engel de merkezi ulus devlet sistemidir” dedi.

‘ÖLÜMÜ GÖSTERİP SITMAYA RAZI EDİYORLAR’

Öcalan, merkezi düzeyde bulunan ulus devlet mekanizmasının yerelin geleceğini ve bütçesini düşünmeyeceğine işaret ederek, “Bu çok nettir. Buradaki yapı anti demokratik yapıdır. AKP’den önceki 80 yıllık dönemde de bu yapı böyleydi. Sistemi değiştirmek iddiasıyla yola çıkan AKP günün sonunda 80 yıllık sisteme de rahmet okuttu. Ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışıyor. Artık bir sistem demekte de fayda yok. Çünkü bir sistem değil, Cumhurbaşkanlığı sistemi mi? değil, Başkanlık sistemi mi? hiç değil. Gerçi hükümet de bunu adlandırmıştır. Ne demiştir, ‘Türk tipi sistem’ ne olduğu anlamsız kıymetsiz bir sistem” ifadelerini kullandı. Öcalan, “Cumhurbaşkanlığı tarafından atanan bir Cumhurbaşkanı yardımcısı gelip burada seçilmişlere laflar düzüyor, hakaretler ediyor meşruluğunu da Cumhurbaşkanı’nın aldığı yüzde 52 oy oranına dayandırıyor. Ama kendisinin atma yöntemiyle geldiğini görmüyor” diye ekledi.

‘BİZİM ÖNERMELERİMİZ VAR…’

Şu an bürokrasi ve teokrasi devletine dönüldüğünü vurgulayan Öcalan, sözlerine şöyle devam etti: “Sistemin dışına çıkarak önermelerde bulunmamız gerekiyor. Bu ülkede siyasal rejimde demokrasiyi inşa etmezseniz, demokratik alanı genişletmezseniz işin içinden çıkamazsınız. Yani daha az devlet daha çok toplumu esas alacaksınız. Toplum merkezli yaklaşacaksınız. Devleti kutsayan, büyüten tüm geliri, gideri ve maddi manevi değerleri toplumdan kaçırıyor. Büyük bir sembol yaratıyor, bu sembol üzerinden meşru alan sağlıyor. Bizim önermelerimiz vardır. Biz sistemin dışından buna eleştiriler yönetmek durumundayız. Birden fazla etnik, inançsal, siyasal anlayışı içinde barındıran mekanizma ulus devlet yapısıyla yürütülmez. Biz bunun karşısına demokratik ulusu, demokratik konfederal sistemi koyuyoruz. Yoksa yüz yıldır böyle geldi, 2023 hedefi olanlar, ülkeyi daha bir uçuruma derinleşen çelişkiler içerisine koyacaktır.

İLERİ TAŞIYAMAZSINIZ

Ekonominin neresinden bahsedelim? Şimdi ben baktım, 66 kuruş mazota zam gelmiş sayın Bakan. Bir çuval un 170 TL idi 1 ay önce şimdi 340 TL belki daha da yükseliyor. Gıda fiyatları uçmuş bunu kontrol edemiyorsunuz. Ekonomi aslında barınma, beslenme, savunmayı kendi içinde barındıran bir durum değil midir? Ekonomiyi neyle ifade edersiniz, para döviz, borsa… Aslında halktan uzaklaştırıyor, kaçırıyorsunuz. Halkın bu ekonomik terimlerle alakası yoktur. Halk barınamıyor, beslenemiyor, kendi iç mekanizmasını işletemiyor. Biz buna karşı farklı bir sistemle, Cumhuriyeti demokrasi ile buluşturmamız lazım. Bu cumhuriyet demokratikleşmezse sonu kaçınılmazdır. Bakınız sonu yaklaşıyor milliyetçilik dalgasıyla bunu bir nebze de olsa ileri taşıyamazsınız.

GIRGIR GEÇİYORLAR

İçe kapandığınızı söylüyorsunuz ama içe kapanamayacaksınız. İhracatı savunduğunuz için dünya ve demokrasi değerlerinden bahsetmeniz gerekiyor. Avrupa’ya ihraç edeceğiniz mallardan bahsediyorsunuz, siz Avrupa değerlerine biraz daha yaklaşmanız gerekiyor. Ama görünen o ki burada iş hamasetten ziyade bir gırgır geçme bir dalga konusu olmuş artık. Bakınız insanlar zor durumda. Insanlar bir gecede tasarruf yapmak için petrol ofislerine akın ediyor. Buradaki AKP’nin vekilleri ülkede araba çok ondan dolayı bu kalabalığın olduğunu söylüyor. Bence bu konuları konuşurken ciddi olmak lazım. Halkımız insanlarımız ıstırap ve buhran içindedir. Buradaki yapı bundan etkilenmeyebilir, ulus devletin gerekliliği budur. Burayı etkilemiyor ama gidin bakın, Amed’in, İstanbul’un, Hakkari’nin, Urfa’nın bütçesi burada yapılmıyor. Burada yapılan bambaşka bir şeydir. Biz bu duruma göz yummamalıyız.

ÜLKEYİ CENDEREYE, TECRİTE ALDILAR

Ülke uçurumun kenarındadır. Arkadaşlarımız kayyımlardan bahsetti, şimdi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bu sistemdir. Gücü yettiğini alıyor gücü yetmediğini farklı bir yöntemle talan ediyor. Ülkeyi bir cendereye almış, tecride almış. Düşsünün bu ülkenin ana muhalefet partisinin başkanı TÜİK kapısından içeri giremiyor. Bilgi alamıyor. Partimiz üzerinde büyük bir şiddet var bilgi alamıyor. Verilen soru önergelerine cevaplar verilmiyor. Böyle bir sistemi inşa ettiniz ama bu sistem artık sona doğru yaklaşmaktadır. 80 yıl farkı bir sistem geldi, ötesinde AKP 20 yıl gayriresmi bir sisteme inşa etti 2018’de de Türk tipi bir sistem adlandırarak geldiler, bundan sonra iddia nedir, ne yapılacak, neyi söylüyorsunuz? neyi açıklıyorsunuz? bu kadar farklılığa bir şeyler söyleyecek misiniz? Yoksa işi farklı bir boyutta iktidar mekanizmasına gelene kadar mı bu söylemler devam edecek? Bu sıkıntılı bir durumdur. Ekonomik sosyal siyasal yapı birbirine bağlantılıdır. Oradaki bütçede de varoşta bulunan kimseye bir şey yoktur. Kurumlar arası pay etme şeyi vardır.”

KÜRTÇE KONUŞMAYA MÜDAHALE

Konuşmasının son 1 dakikasına Kürtçe devam eden Öcalan’ın sözlerine Meclis Başkanı “Bizim anlamadığımız bir dil, bu kadar uzun konuşmayın” diyerek müdahale etti. Öcalan müdahalenin ardından “Peki o zaman Türkçe’sini de çeviriyorum, anlayın” diyerek şöyle devam etti: “Halkımız bilsin, her şey pahalanıyor, yoksulluk artıyor bu ülkede mevcut durumda en ucuz şey TL’dir. Bundan mutluluk duyan bir iktidar vardır, maalesef mutluluk duyuyor. Bir Euro 15 TL’nin üstünde 1 dolar 13 doların üzerinde, bu sizin eserinizdir. Bunun sebeplerinden biri bölgede yürüyen şiddet çalışmaları ve savaş durumudur. Halkımıza selamlar.”