Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK)  26 Mart 2016'deki Olağanüstü Kongresi'ni yayınlayan ve Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan Özgür Gün TV eski Sorumlu Müdürü Barış Barıştıran, DTK Eşbaşkanlık Divan Üyesi Hilmi Aydoğdu ve Sur'daki sokağa çıkma yasağı sırasında öldürülen 16 yaşındaki Rozerin Çukur'un babası Mustafa Çukur hakkında "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla açılan davanın duruşması görüldü. Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada karar çıktı. 

Mustafa Çukur'un kongredeki canlı yayın sırasında "Kızımı keskin nişancılar vurdu" ve "Böyle giderse Türkiye Suriye gibi olur" sözlerinin "örgüt propagandası" içerdiği iddiasıyla açılan davanın karar duruşmasına sanıklar katılmazken, avukatlar Resul Tamur, Abdülkadir Güleç ve Abdullah Zeytun hazır bulundu.

SAVCI MÜTALAASINI TEKRARLADI

Savcı, Çukur ve Barıştıran'ın hapis ile cezalandırılması, Aydoğdu'nun ise beraatine yönelik bir önceki celsede verdiği mütalaayı tekrarladı.

Çukur'un sarf ettiği sözlerinin kızının cesedine 5 ay boyunca ulaşamaması sonucu sarf ettiğini ve sözlerin bu bağlamda değerlendirilmesi gerektiğini dile getiren avukat Abdullah Zeytun, sözlerin bir eleştiri olduğunu, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesinin gerektiğini ifade ederek, müvekkilinin beraatini istedi. 

Gazeteci Barıştıran'ın avukatı Resul Tamur, olayın canlı yayın sırasında meydana geldiğini, DTK kongresi sırasında kameranın kurulduğunu ve konuşmacıların sırayla kürsüye çıkıp konuşma yaptığını vurgulayarak, "Bu dava 2 yıldır sürüyor. Yapılan konuşmalarda propaganda yapılıp yapılmadığına karar veremiyoruz. O canlı yayın sırasında, o anda konuşmanın propaganda içerip içermediğine karar verilmesi ve yayının kesilmesi yönünde karar alınması o kısa sürede mümkün değildir. Yayının kesilmesi, aynı zamanda basını otosansürle karşı karşıya bırakır" diye savunma yaptı. 

Tamur, müvekkiline isnat edilen suçun yasal unsurlarının oluşmadığını belirterek, müvekkilinin beraatini istedi. 

Avukat Abdulkadir Güleç de, müvekkiline isnat edilen konuşmalarının müvekkili tarafından yapılmadığının bilirkişi raporuyla kesinleştiğini ifade ederek, müvekkilinin beraatini istedi.

ÇUKUR'A HAPİS CEZASI VERİLDİ

Mahkeme verdiği aranın ardından Barıştıran ve Aydoğdu'nun beraatine, Çukur'a ise "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla 1 yıl 6 ay 22 hapis cezası vererek, cezayı erteledi.