Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekilleri Hasan Özgüneş, Hüseyin Kaçmaz ve Nuran İmir, 14 Mart 2016 tarihinden 10 Nisan 2017 tarihine kadar Şırnak’ta toplam 392 gün devam eden sokağa çıkma yasağı sırasında yaşanan hak ihlallerinin ortaya çıkarılması ve sorumluların yargı önüne çıkarılması için Meclis araştırması istedi.

Önergenin gerekçesinde, Şırnak’ta sokağa çıkma yasağı sırasında 12 mahalleden 8’inin yıkıldığı, 79 kişinin yaşamını yitirdiği ve binlerce insanın göç ettiği belirtildi. Yüzlerce insanın yaşamını yitirdiği sokağa çıkma yasaklarının üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen yaşamını yitirenlere dair hukuki süreçte hiçbir ilerleme sağlanamadığı ifade edilen önergede, “Ablukalarla ihlal edilen tek şey yurttaşların seyahat özgürlüğü, temel hak ve özgürlükleri olmamıştır. Yasaklar, insanların serbest dolaşım özgürlüklerini kısıtlamanın ötesine geçerek daha ağır hukuksuzlukların ve travmaların yaşanmasına yol açmıştır. Yaşanan bu çatışmalı süreçte ilçeler ve il merkezleri askeri ve zırhlı araçlarla ablukaya alınarak hiçbir ayrım gözetmeksizin top atışına maruz bırakılmıştır. Yurttaşlar işkence, kötü muamele gibi insanlık onurunu kırıcı uygulamalara maruz kalarak, başta yaşam hakları olmak üzere temel insan hakları ihlal edilmiş, bu ihlaller katliam boyutlarına varmıştır. Yine bu ihlallerin sistematik olarak gerçekleştirilmesi, işlenen suçları insanlığa karşı işlenen suç boyutuna taşımıştır” denildi.

FİİLİ YASAK

Önergenin devamında şu ifadelere yer verildi: “392 gün süren abluka döneminde çatışmalı olarak geçen süreç 81 gün sürmüştür. Geriye kalan sürede çatışma yaşanmamış ancak yıkımlar devam etmiştir. Yıkımların yanı sıra insanların özel eşyalarına kadar bir ganimet hırsızlığı ve tüccarlığı da devreye girmiştir.  Çatışmaların bittiğine ilişkin bizzat Şırnak Valiliği tarafından duyuru yapılmış olmasına rağmen sokağa çıkma yasakları devam etmiştir. Yine çatışmalar bittikten sonra da kent, tank ve top atışlarına tabi tutulmaya devam etmiştir. Şehirde bulunan evlerin çok büyük bir bölümü bu bombardıman sonrası kullanılamaz hale gelmiştir. Kullanılamaz hale gelen evler daha sonrasında sistemli bir şekilde yıkılmıştır. Yaşanan bu sürecin üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen Şırnak’ta yaşananlar halen güncelliğini korumaktadır. Bu ölümleri ve yıkımları gerçekleştirenler veya sorumluları hakkında tek bir kişi dahi yargılanmadı. Tam tersi Şırnak ve ilçelerinde 2016’dan beri fiili yasak güvenlikçi politikalarla devam etmekte ve yaşamın her alanında görülmektedir.”