Türkiye'nin, Şengal, Mahmur ile Kuzey ve Doğu Suriye’nin Dêrik ve Şehba kentlerine 1 Şubat’ta hava saldırıları düzenledi. Savaş uçakları ve Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA) tarafından yapılan saldırılarda birçok kişi yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi de yaralandı. Bölgeye yönelik Türkiye’nin saldırıları devam ederken, bölgedeki uluslararası güçlerin sessiz kaldığı saldırılara Kürtler sert tepki gösterdi.  

Diyarbakır’da yurttaşlar, yaşanan saldırılar kabul etmediklerini belirtti. Kamera önünde konuşmayan bir çok yurttaş, Kürtlerin saldırılara karşı birlik halinde hareket etmesi gerektiğini belirterek, Türkiye’nin saldırılarının sonlandırılmasını istedi. 

‘SAVAŞLA KİMSE BİR YERE VARMADI’

Yurttaşlardan Celal Taşkır, savaşın sonu olmadığını, bunun hep kan ve gözyaşı olduğunu belirterek, savaş politikaları sebebiyle Türkiye’de insanların bir demet maydanoz bile alamayacak duruma getirildiğini söyledi. Türkiye’nin savaş politikalarını sürdürmemesi gerektiğini ifade eden Taşkır, “Türkiye için ya barış olmalı ya da hep böyle devam edecek. 40 yıldır bu sorun böyle çözülmedi ve böyle çözüleceğini de zannetmiyorum. Savaşla kimse bir yere varmadı” dedi. 

OLANLAR SAVAŞIN SONUCU

Yaratılan savaş iklimi sebebiyle intiharların ve maddi sıkıntıların arttığını ifade eden Taşkır, “İnsanlar çalışamaz duruma gelmiş. Çalışan da hakkını alamıyor. Bir barış olsa biz Amed halkı olarak çok daha mutlu oluruz. Kürt sorununun çözümü, diyalogla Meclis’te olur. Meclis’e gidilmiş ama kimse onları kabul etmiyor. Barıştan ve çözümden yana değiller. Savaş nedeniyle Türkiye hep geridedir. Bir şey oluyor, bir uçağın kalkması ve inmesi tonlarca para. Bu insanların üzerine bir ton vergi koymuş. Bu vergiler ağırdır. İnsanlar asgari ücret alıyor ama geçinemiyor. Bu hep savaşın sonucudur” diye konuştu.  

‘BAŞARAMAYACAKLAR’

Mehmet Savaşır adlı yurttaş, yaşananların Kürtlere dönük bir zulüm olduğunu ifade ederek, bu saldırıları yapanların başaramayacağının açık ve net olduğunu söyledi. AKP’nin Kürt sorununa dönük değişken tavrına dikkat çeken Savaşır, “Onlar Kürtçe konuştuğunda bir şey olmuyor ama biz konuştuğumuzda ise ‘terör’ oluyor. İstanbul sokaklarında gördük, Kürtçe müzik çalındı, müdahale edildi. Kürtçe müziğin ne gibi bir zararı olabilir? Yani anadilimizi özgürce konuşamayacak mıyız?  Bu dili Allah bize konuşmak için verdi, kimseden bir korkumuz yok” şeklinde konuştu. 

FOTOĞRAF TEPKİSİ

Saldırıların hemen ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Federe Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani’nin bir araya gelmesine tepki gösteren Savaşır, “AKP ve MHP’nin politikalarına yeter artık diyoruz. Bana göre Barzani ile Erdoğan arasında hiçbir fark yoktur. Barzani zaten Kürtleri bu seviyeye getiren kişidir. Kürtler bir olsun denilince Mustafa Barzani, ‘Hayır 4 olsun diyordu.’ Bu bölücülüğü yapanlar onlardı” dedi. 

‘TASVİP ETMİYORUZ’

Sınır ötesine yönelik bu operasyonları tasvip etmediklerini söyleyen Köksal Demir, “Savaş başlamadan önce onlar bizim kardeşlerimiz değil miydi? Biz bayramlarda bir birimize gidip gelmiyor muyduk? Şimdi nereden icap etti böyle birden bire operasyon yapalım, bombalayalım falan. Bir Diyarbakırlı olarak bunu kabul etmiyoruz. Neticesinde orada insanlar ölüyor” dedi.

‘ORDU NEREYE GİTTİ?’

DAİŞ lideri Ebu Bekir el-Bağdadi’nin öldürüldüğünü hatırlatan Demir, “Peki, 100 bin tane insanı olan ordu nereye gitti? Hani tutuklamalar? Birkaç kişiyi tutukladılar peki, bu 100 bin kişi nereye gitti? Kimse bunun hesabını yapmıyor. Amerika tutukladı mı onları, keza Suriye. Orada YPG’nin bir cezaevi var sadece. Orada binler var ama peki 100 bin ordu nerede?” diye sordu. 

‘SURİYE’DE NE İŞLERİ VAR?’

“Biz bu savaşa razı değiliz. Savaşla kan dökmekle gitmez” diyerek çözümün böyle olamayacağının altını çizen Nejat Şeker ise,  “Bu savaşın durması gerekiyor. Bu savaş, bu kadar bomba ve felaketler çözüm değil. Suriye’de ne işleri var? Kürtler kimseye zarar verilmemesini istiyor” şeklinde konuştu. 

ZAMANLAMA TESADÜF DEĞİL

DAİŞ’in gerçekleştirdiği saldırıları tek başına yapmadığını ifade eden Mahmut Yılmaz da, bölgede yaşananların bir kısmının Amerika’nın oyunları olduğunu söyledi. Saldırıların zamanının tesadüf olmadığına dikkat çeken Yılmaz, şunları kaydetti: “Uçaklarını kaldırdı bilerek vurmak için. Kürtlerin evi neresiyse oraları bombalamak istiyorlar. Davaları da budur. Kürtler zulüm altında. Kürtlerin her parçada bir olması gerekiyor. Bir olmazsak bu zulüm ve savaş devam edecek. Türkiye’de 40 milyon Kürt var, ama inkâr ediyorlar, neden?”