İstanbul’un Sultangazi ilçesine bağlı Gazi Kent Ormanı girişinde yaşları 15 ila 18 arasında değişen 5 çocuğun bulunduğu araca açılan ateş sonucu hayatını kaybeden Barış Kerem ve Oğuzhan Erkul’u öldüren polislerin karar duruşmasında 24 bin 300 TL para cezası verildi. Para cezasını duyan aileler sinir krizi geçirirken, adliyede yaşananları takip eden basın çalışanları da özel güvenlik tarafından engellenmeye çalışıldı. Karara itiraz eden aileler, adliyenin C kapısı önünde açıklama yaptı. 

PARA BİÇTİLER

İlk olarak söz alan Oğuzhan Erkul’un annesi Seyran Erkul, “Adalet var diyenler duysun. Ben kaç yıldır buna güvendim. Yavrumu toprağa koydum, kanı yerde kalmayacak diye güvendim. Yavruma para biçtiler. Saz çalmak suç mu, türkü söylemek suç mu?” diyerek tepki gösterdi.

Dört yıldır adliyelerde adalet aradığını söyleyen anne Erkul, “Gazi mahallesiymiş suçlu. Polislerin hiç suçu yokmuş. Mahallesinin parkında saz çalarak türkü söyleyen yavrummuş suçlu olan. Dört yıldır yaşamıyorum. Küçük kardeşi dört yıldır, ‘abim nerede’ diye soruyor. Ben daha onun cevabını veremedim. Umutlarım burada suya düştü” dedi. 

36 KURŞUN 

“O parayı ben onlara verim” diye haykıran anne Erkul, “Oğlumun değeri para değil. Nerede görülmüş bir arabaya 36 kurşun sıkmak. Türk bayrağının altına gizlenmiş teröristler var. ‘Avukatım, savcıyım’ diyerek gezen teröristler var. Hani nerede adalet? Söyleyin suçumuz nedir? Oğlum ne suç işlemiş diye sorduğumda cevap vermiyorlar” ifadelerini kullandı. 

DALGA GEÇİLDİ

Ardından konuşan Kerem’in annesi Melike Taş da, bayramda oğlunun mezarına giderek taş beğendiklerini ifade ederek, “Her gittiğimde ona söz verdim. Kanın yerde kalmayacak, hiç vazgeçmiyorum dedim. Bizimle dalga geçtiler. Evlat onların değil ne güzel karar verdiler.  Onlarda aynı acıyı yaşamadan ölmesinler” diye belirtti. 

‘VUR EMRİDİR’

Davanın avukatı Meral Hanbayat ise, sürece değinerek, yargı tarihine kara bir leke sürüldüğünü söyledi. Hanbayat, şöyle devam etti: “Polislerin fail olduğu davalarda cezasızlık var. Ama bu kadar korkunç bir kararla karşılaşacağımızı beklemiyorduk. Dört yıl önce yaşanan ağır travma yeniden yaşandı. İstanbul 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi resmen polislerin sorgusuz ateş edebilecekleri emrini verdi. Cezasızlıktan başka ailelere bir işkencedir. Çocuklar öldürüldü ama cezası para. Çocukları öldürebilirsiniz ama alacağınız ceza bu kadar basit. Türkiye gerçeği bu. İnsanlar nefes alamıyor. Bu kadar mı pervasızlar. Onlarca kurşun araca, onlarcası ise çocuklara isabet etmiş. Atış sayısı ortada. Hedef gözeterek yapılmış. Aydınlık bir yerde onların çocuk olduğunu biliyorlar. Bu kadar basit mi çocuk öldürmek? Bu cezasızlıktan da öte bir ceza, bu bir teşvik. Bir vur emridir.”