Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Diyarbakır Şubesi, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Aileler ile Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği’ne (MEBYA-DER)  yönelik yapılan gözaltı ve tutuklamalar sırasında tespit edilen hak ihlalleri gözlem raporunu açıkladı. 

27 Şubat 2021 tarihinde MEBYA-DER yöneticileri ve üyelerine dönük yapılan operasyonda 13 kişinin gözaltına alındığı belirtilen raporda, ilk gözaltı grubundan 60 yaş üstü 7 kişinin olduğunu, 3 kişinin ise kronik rahatsızlığının bulunduğu belirtildi. Soruşturma sürecinde gerçekleşen ev aramalarında Jineoloji Dergisi, Yeni Yaşam Gazetesi, üye aidat makbuzları “suç delili” olarak kabul edildiği ve el konulduğu kaydedildi. 

PSİKOLOJİK ŞİDDET

Raporda, 2 Mart’ta M.S, H.A ve F.I’nın 3 saat boyunca ifadesinin alındığını, aynı gün savcılığa sevk edilip; 78 yaşındaki M.S. ve 72 yaşındaki H.A. hakkında tutuklama kararı verildiği belirtildi. Raporda, tutuklanan M.S. ve H.A’nın Diyarbakır Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na götürüldüğü ve hapishaneye giriş işlemlerini yapan infaz koruma memuru tarafından psikolojik şiddete maruz kaldığı ifade edildi. 

HİJYEN MALZEMELERİ VERİLMEDİ

M.S. ve H.A’nın anlatımlarına yer verilen raporda, “Müvekkillerin anlatımına göre ‘tarafsızlar koğuşu’ olarak adlandırılan yere gitmeleri için zorlandıklarını, siyasi mahpusların koğuşuna girilirse uzun süre tutuklu kalacaklarını, bu koğuşu tercih etmeleri halinde işlemlerini yapmayacaklarını, okuma-yazma bilmedikleri için keyfi davranabilecekleri ifade etmişlerdir. Bu bilgilere müvekkillerimiz ile hapishanede yapmış olduğumuz görüşme neticesinde vakıf olunmuştur. Aynı şekilde 72 yaşındaki H.A. ve 78 yaşındaki M.S. kaldıkları karantina koğuşunda temizlik malzemeleri kendilerine verilmemiş ve müvekkiller kirli ve sağlıksız ortamda kalmak zorunda bırakılmıştır. İnfaz koruma memurlarının keyfi ve hukuk dışı uygulamalarından haberdar olunduktan sonra sorumlu amirleri ile görüşme gerçekleştirilmiş ve mahpusların hijyen ve temizlik malzemeleri ile gıda ihtiyaçlarına yönelik sorun giderilmiştir” denildi.

YEMEK VE SU TALEPLERİ KARŞILANMADI

Raporda, 3 Mart’ta yeniden MEBYA-DER yönetici ve üyelerine dönük ikinci bir operasyon ile 15 kişinin gözaltına alındığını, gözaltına alınanlardan 7 kişinin 60 yaş üstü, 5 kişinin ise kronik rahatsızlığının bulunduğu bilgisine yer verilen raporda, gözaltına alınan kişilerin Sulh Ceza Hakimliği’nde 5 saat boyunca bekletildiği, yemek ve su taleplerinin karşılanmadığı belirtildi. 

BASKI ALTINDA İFADE

Gözaltına alınan kişilerin, gözaltı süresi boyunca ifade alma veya avukat görüşü adı altında “mülakat” ismi verilen gayri hukuki uygulamaya maruz kaldıklarına yer verilen raporda, “Sadece ifadeden bir gün önce dahi saat 22.00 itibariyle 4 defa çağrılmaları ve psikolojik baskı altına alınmaları, yine sağlık koşullarının kötülemesi sebebiyle susma hakkını kullanacağını söylemeleri üzerine Diyarbakır TEM’de görevli ve ifadede hazır bulunan memurlar tarafından, müvekkillerinin baskı altına alındığını ve ifade vermeleri yönünde Diyarbakır TEM Şube Amiri ve ifade odasında bulunan ve tutanakta imzaları bulunan memurlarca ifade vermeleri yönünde baskı kurulduğuna tanıklık etmişlerdir. 1 saat 10 dakika boyunca ifade odasında bekletilmiş ve psikolojik baskıya maruz kalmışlardır. Bu hususları ifade tutanağına geçirmek istemeleri üzerine yine kollukça engellenmişler ve tüm bu hususları müdafi olarak haricen tutanağa bağlayıp soruşturma dosyasına ibraz ederek soruşturma savcısını durumdan haberdar etmişlerdir” diye belirtildi.

18 AVUKATIN SİCİL BİLGİLERİ

MEBYA-DER’de yönelik baskında bir A4 kağıdında 18 avukatın vekaletname sicil bilgilerinin olması nedeniyle, gözaltı süreci boyunca avukatlık yapan Av. Muhittin Muğuç, Av. Gulan Çağın Kaleli, Av. Şilan Çelik, Av. Berdan Acun ile ayrıca 14 avukatın, dosyada şüpheli olması sebebiyle soruşturma kapsamında müdafilik yapamayacağının derneğe bildirildiği kaydedildi. 

Şüpheli olarak eklenen ÖHD üyesi 16 avukatın isimleri şöyle: “Muhittin Muğuç, Gulan Çağın Kaleli, Şilan Çelik, Berdan Acun, Baver Mızrak, Serhat Eren, Deniz Yıldız, Fettah Keleş, Bayram Çiçek, Elif Taşdöğen, Serhat Çakmak, Emrah Baran, Hüseyin Boğatekin, Osman Çelik, Fırat İke, Ramazan Kurt, Harika Karataş. 2 avukatın ismi ise öğrenilememiştir.”

SAVCI ŞİKAYET EDİLDİ

Raporda, soruşturmayı yürüten savcı hakkında HSK’ye şikayette bulunulduğu, Diyarbakır TEM Şubesi’nde soruşturma kapsamında görevi bulunan memurlar hakkında da görevi kötüye kullanma suçu kapsamında suç duyurusu yapıldığı belirtildi.

TESPİT VE ÖNERİLER

Raporda, tespit ve öneriler şöyle sıralandı:

“* MEBYA-DER yönetici ve üyelerine dönük yapılan gözaltı işlemi sırasında, gözaltı kararının ve gözaltı uzatma kararının avukatlara ibraz edilmemesi CMK 159.maddeye tamamen aykırıdır. CMK uyarınca gözaltı kararını vermeye yetkili merci Cumhuriyet Savcısıdır. Cumhuriyet Savcısı, gözaltına alma emrini kural olarak yazılı şekilde kolluk birimlerine vermesi, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde sözlü talimat verebilse dahi sonrasında mutlaka yazılılık şartı getirilmiştir. Ancak avukatlar 8 gün boyunca soruşturma savcısı ile görüşmelerine rağmen bu karara ulaşamamışlardır. Dolayısıyla karar olmaksızın gözaltında tutulanlar açısından kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ihlal edilmiştir.

*AİHM içtihatlarında da belirtildiği üzere yerel mevzuat nasıl düzenlenmiş olursa olsun 4 günü geçen gözaltı işleminin açıkça AİHS 5.maddenin yani kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ihlali olduğunu belirtmiştir.

*60 yaş üstü kişilerin ifadeye çağrılabilecekken kirli, havasız ve dar mekanlarda tutulmasının yanı sıra, kronik rahatsızlığı bulunan kişilerin su ve yemek ihtiyaçlarının yeterince karşılanmaması AİHS 3'üncü madde uyarınca açıkça kötü muameledir.

*Soruşturmanın en başından beri müdafilik görevini ifa eden avukatların CMK 151’inci madde gereğince hiçbir belge gösterilmeksizin keyfi bir şekilde dosyada müdafilik yapmasının engellenmesi Avukatlık Kanunun 2'nci maddesine aykırılık teşkil etmiştir. 

* Soruşturmanın başlangıcı ve yürütülme safhası da göz önünde bulundurularak bu dosyanın mevcut soruşturma savcısından alınması, hukuka aykırı tüm işlemler değerlendirilerek soruşturma savcısı ve Diyarbakır TEM Şube görevlileri hakkında soruşturma başlatılması gerekmektedir.

* Hapishane koşullarının yanı sıra pandemi koşulları da dikkate alınarak tutuklanan yaşlı ve kronik rahatsızlığı bulunan kişileri tahliye edilmesi gerekmektedir.

* İfade aşamasına savcılık makamının kararıyla dahil olmalarına izin verilmeyen avukatların yapmış olduğu itirazların derhal bir karara bağlanması gerekmektedir.”