İzmir’de 30 Ekim’de meydana gelen 6,8 şiddetindeki depremde, İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) açıklamalarına göre, 114 yurttaş yaşamını yitirdi, bin 35 yurttaş yaralandı. Enkaz çalışmaları sona ererken, hasar tespit çalışmaları ise devam ediyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum tarafından 6 Kasım’da yapılan açıklamada, 309 binanın acil yıkılacak ağır hasarlı, 3 bin 152 binanın az hasarlı, 371 binanın da orta hasarlı olduğu aktarıldı. En çok hasar gören binalar ise; Bayraklı ilçesinde. 

Eskiden tarım bölgesi olarak bilinen Bayraklı’da en çok yıkımın olmasının nedeni uzmanlara göre; zemin etüdün imara uygun olmaması. Yine yıkımın en büyük diğer nedeni bina fonksiyonlarının değiştirilmesi ve denetimsizlik. Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Alim Murathan, depremi ve bundan sonra neler yapılması gerektiğini Mezopotamya Ajansı'na değerlendirdi. 

'DEĞİŞİKLİĞE GİDİLMELİ'

Türkiye’nin bir deprem coğrafyası olduğunu ve İzmir’in en kritik noktalardan birinde durduğunu söyleyen Murathan, İzmir depreminin ülkenin depreme hazır olmadığı gerçeğini bir kez daha gösterdiğinin altını çizdi. 80 kilometre uzaklıkta meydana gelen depremin kentin gelenini etkilediğini belirten Murathan, meydana geldiği uzaklık ve şiddeti dikkate alındığında bu kadar binanın hasar görmesi ve yıkılmasının normal olmadığını aktardı. Murathan, deprem kent içerisinde bir noktada olduğu takdirde yıkımın daha büyük olacağına dikkat çekerek, “Bu deprem bir kez daha çok sayıda yapının standartların dışında olduğunu gösterdi. Artık bizlere düşen afet gerçekliğini göz önünde bulundurarak, afet olmadan riskleri azaltmak adına tedbirler almaktır. Bu anlamda binalara ilişkin etkin bir denetim şart olmuştur. Yasa ve yönetmeliklerde de bu anlamda birçok değişikliğe gidilmesi mecburidir” dedi. 

DEPREM RİSKİ VAR

Meydana gelen depremin İzmir için yapılan deprem senaryolarının dışında bir deprem olduğunu dile getiren Murathan, “Yaşanan deprem, aktif faylar riskini göz önüne seriyor. Bugüne dek yaptığımız bilimsel çalışmalarda depremin ne zaman olacağına dair maalesef ki bir tarih öngöremiyoruz. Ama bu kentin ciddi bir deprem riski var. Her deprem fay üreten bir mekanizmadır. Fakat ‘bu depremle diğer faylar zedelendi’ gibi veri çalışması yok elimizde” ifadelerini kullandı. 

'GERÇEKLE YÜZLEŞİLMELİ'

Her zaman risk taşıyan kentlerin hızla depreme hazır hale getirilmesi gerektiği konusunda uyarılarda bulunan Murathan, şehirlerin güvenli ve dirençli hale getirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Bu anlamda yapılması gerekenin deprem gerçekliğiyle inşaların yapılması olduğunu söyleyen Murathan, şöyle dedi: “Depremde hasar gören binaların acilen güçlendirilmesi gerekiyor. Devletin bu anlamda yurttaşlara çok ciddi bir sosyal destek vermesi gerekiyor. Ekonomik destek vermesi gerekiyor ki vatandaş üstesinden gelebilsin, başka türlü vatandaşın bunun üstesinden gelmesi mümkün gözükmüyor. Devletin bu konuda bir politika geliştirmesi gerekiyor.” 

MA / Naci Kaya