Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eğitim Politikaları, Spor, Kültür ve Sanat Komisyonu Eş Sözcüsü Ender Öndeş, Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atanması ve buna karşı akademisyen ve öğrencilerin protesto eylemlerine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Üniversitelerin insan, toplum ve doğa yararına hakikat arayıcılığı yaptığına dikkat çekilen açıklamada, “Hakikat arayıcılığı özerk bir yapıyı ve özgür bir iklimi, demokratik bir anlayışın hâkimiyetini gerektirir. Kimler tarafından yönetileceğinin üniversitenin kendisi ve tüm bileşenleri tarafından karar verilmesi demek olan özerklik ilkesinin hayata geçirilmesi, özgürce bilim yapılacak, araştırma yapılacak bir kültürün yaratılması için olmazsa olmaz bir gerekliliktir” denildi.

‘ÜNİVERSİTELER SALDIRI ALTINDA’

Üniversite fikriyatı ve kurumsal yapının ağır bir saldırı altında olduğu kaydedilen açıklamada, “İktidarda olan tekçi zihniyet uzun bir zamandır üniversiteleri kendisine bağlı bir alan olarak yeniden inşa etmeyi hedef olarak önüne koymuş durumdadır. Bu saldırı çok yönlüdür. Son örneği kamuoyu tarafından yakından takip edilen rektör atamaları ile karşımıza çıkmıştır. Boğaziçi Üniversitesi, Pamukkale Üniversitesi, Çağ Üniversitesi, Antalya Bilim Üniversitesi bileşenleri 2021 yılının ilk gününe öğretim üyelerinin, öğrencilerin ve diğer üniversite çalışanlarının hiçbirinin görüşü alınmadan Saray’dan atanan rektörler haberiyle uyandı” ifadelerine yer verildi.

'DİRENENLERİN YANINDAYIZ'

Yapılan atamaya karşı öğrencilerin, öğretim üyeleri ve mezunlarının gösterdiği demokratik tepkinin polis baskısıyla ortadan kaldırılmaya çalışıldığının altı çizilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Boğaziçi Üniversitesi’ndeki öğrenci tepkileri polis şiddetiyle bastırılmaya çalışıldı. 4 Ocak günü salgına rağmen öğrencilerin kayyım atamasını protesto etmek için üniversitede toplanması üzerine öğrencilere polis saldırdı, gözaltılar oldu. 5 Ocak sabahı İstanbul’da 13 ilçede evlere baskın yapılıp 28 öğrenci gözaltına alındı. Öğretim üyeleri Rektörlük devir teslim işlemi yapıldığı sırada cübbeleriyle Rektörlük binası önünde toplanıp, binaya sırtlarını dönerek durumu protesto ettiler, öğrencilerin derhal serbest bırakılmasını talep ettiler. Üniversite biat etmiyor. Protestolar bitmedi, devam ediyor. Üniversite fikrini ve değerlerini açıkça ihlal eden bu uygulamaya karşı direnen Boğaziçi öğrencisi, öğretim üyesi ve tüm çalışanlarının yanındayız. Halkların Demokratik Partisi olarak bu mücadeleyi destekliyor, gözaltına alınan öğrencilerin derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.”

DİB'TEN AÇIKLAMA

Demokrasi İçin Birlik(DİB), AKP eski Milletvekili adayı Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasıyla başlayan tartışmalara ilişkin yazılı açıklama yaptı. Akademik özgürlüğe kelepçe vurulamayacağı ifade edilen açıklamada, 12 Eylül askeri darbesi sonrasında ilk kez bir üniversiteye dışarıdan rektör atandığına dikkat çekildi. 

İKTİDARA BAĞIMLI KILMA SİYASETİ

Üniversitelerin akademik özgürlüğünü yok eden bu atamaya karşı demokratik protesto haklarını kullanan öğrencilerin şiddet kullanılarak dağıtıldığı belirtilen açıklamada, “Tek adam rejimi tarafından zapturapt altına alınmaya çalışılan üniversitelere cumhurbaşkanı tarafından partili isimlerin atanması bir süredir gözlenen bir uygulama. Bu uygulama ile üniversitelerin bilimsel ve akademik özgürlüğü yok edilmeye çalışılmakta, özerk anayasal kurumlar olan üniversiteler iktidara bağımlı hale getirilmeye çalışılmaktadır” denildi. 

TEK ADAM REJİMİNİN KARAKTERİ

Saray rejiminin hedefinin toplumun en dinamik muhalif kesimi olan öğrencileri ses çıkaramaz hale getirmek olduğuna işaret edilen açıklamada, “Yerel yönetimlerde olduğu gibi üniversitelerde de yönetimin demokratik seçimler sonucu oluşması yerine kayyımlar atanarak, hukuksuz, bütün demokratik geleneklere ve kurallara aykırı bir yönetim tarzının yerleştirilmeye çalışılması tek adam rejiminin karakteristiğidir” ifadeleri yer aldı.

‘ATAMALAR İPTAL EDİLSİN’

Açıklamada, üniversitelerde karar alma yetkisinin, demokratik yöntemlerle seçilmiş kurullarda olmasının hem akademik özgürlük, hem üniversitelerin özerkliği, hem de bilimsel, toplumsal gelişim ve yaratıcılığın desteklenmesi için temel şart olduğu kaydedildi. Boğaziçi Üniversitesi ve diğer üniversitelere yapılan demokratik seçim sonucu olmayan bütün rektör atamalarının iptal edilmesi, demokratik seçimler sonucu seçilen kişilerin ve kurulların akademik ve idari konularda yetkili olmasını talepleri ifade edilen açıklama şöyle devam etti: “Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri ve öğrencileri tarafından dile getirilen ‘kabul etmiyoruz’ iradesinin yanındayız. Gözaltına alınanlar derhal serbest bırakılmalıdır” denildi.