Ankara’da 29 Nisan 2009'da eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk’e suikast girişiminde bulunduktan sonra tutuklanan ve 9 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan Didem Akman, tutuklu bulunduğu Şakran Kadın Kapalı Cezaevi'ndeki hak ihlallerine karşı 19 Şubat'tan bu yana ölüm orucunda bulunuyor. Kızının çok zayıfladığını paylaşan anne Zülfiye Akman, hak ihlallerinin sona ermesini istedi. 

BAKANLIKTAN 'ÖLSÜNLER' YANITI

Kızının 22 Nisan 2016'da Ankara’dan Şakran Kadın Kapalı Cezaevine gönderildiğini dile getiren anne Akman, buradaki hak ihlallerine ilişkin defalarca Adalet Bakanlığına ve cezaevi yönetimine dilekçe yazdığını ve dilekçelerinin cevap verilmediğini belirtti. Anne Akman, kızının ölüm orucuna başlarken 64 kilo olduğuna işaret ederek, aşırı zayıfladığını dile getirdi. Tekli hücrede kalan kızının yanında refakatçisinin olmadığını söyleyen Akman, "Bunun için Adalet Bakanlığını aradım. Telefona cevap veren kişiye kızımın durumunu anlattım ve yanına refakatçi verilmesini talep ettim. Onlara 'kızım sizin adaletsizliklerinizi düzeltmek için ölüm orucuna başladı' dedim. Telefondaki kişi ise bana, ‘Açlık grevini bıraksın biz de öyle yanına arkadaşlarını veririz. Ölüm orucunu bırakmayıncaya kadar yardım edemeyiz’ dedi. Bende ölsünler mi? diye sordum. O da bana ‘Ölmek istiyorlarsa ölsünler’ dedi" sözleriyle bakanlıktan isimle yaptığı görüşmeyi anlattı.  

"Bir anneye bu söylenir mi" diye soran Akman, "Kızım tahliye olsun istemiyor. Yalnızca cezaevlerinde hak ihlallerinin biran önce son bulmasını istiyor" diye belirtti. 

'SESİ KÖTÜ GELİYORDU'

Cezaevinde birçok hasta tutuklunun tedavilerinin yapılmadığına dikkati çeken Akman, bu tutukluların seslerinin de duyulmadığını belirtti. Akman, “Şakran Cezaevi Türkiye’nin işkence yönünde madalya takacağı bir cezaevidir. Cezaevi yönetimi karşındakiler insan değilmiş gibi yaklaşıyorlar. Normalde cezaevlerinde açık görüşler 1 saat iken, Şakran Kapalı Cezaevinde ise 40 dakika görüş var. Kızımı en son 2 Mart'ta gördüm. 20 dakika ben 20 dakika babası görüştü. 17 Nisan tarihinden beri kızımın iletişim cezası olduğu için sesini duyamadım. En son 12 Haziran da sesini duydum ve sesi çok kötü geliyordu” dedi. 

'TALEPLER KARŞILANSIN'

Akman, bir an önce doktorlardan oluşan bir heyetin cezaevine gidip hasta tutukluları tedavi etmesi gerektiğini söyledi. Kızının cezaevinde 4 aydır muayene edilmediğini aktaran Akman, Helin Bölek, İbrahim Gökçek ve Mustafa Koçak’ın ölümüne seyirci kalındığını anımsattı. Akman, ölüm orucunda bulunan avukatların da bir an önce taleplerinin karşılanması gerektiğine işaret ederek, "Başta kızım olmak üzere tüm ölüm orucundakilerin talepleri kabul edilsin. Gücüm yetiği kadar çocuğuma sahip çıkacağım. Kızımın ölümünü izliyorum. Kimse ölüm oruçlarına sessiz kalmasın. Kızım artık hareket edemez durumda. 15 dakika da bir gardiyanlar gidip bakıyormuş durumu nasıl diye” şeklinde konuştu.