Dersim Kadın Platformu, 5 Ocak tarihinde Dersim’de kaybolan ve 233 gündür kendisinden haber alınamayan Gülistan Doku’ya ilişkin açıklama yaptı. Seyit Rıza Meydanı’nda yapılan açıklamaya platform üyelerinin yanı sıra Gülistan’ın ablası Aygül Doku da katıldı. Açıklamada platform adına Tuba Apaydın konuştu.

SÖMÜRÜ ÇARKLARI ARASINDA EZİLEN KADINLARDIR

Apaydın , son zamanlarda kadınlara yönelik artan şiddet, taciz, tecavüz ve katliam politikalarının bugün Dersim özelinde de sistematik biçimde devam etmekte olduğuna işaret etti. Apaydın, yaşadıkları coğrafyada yürütülen savaş siyasetinin bugün kadınların ikincil konumunu derinleştiren ve kadın kimliğini yok sayan bir şekilde devam ettirildiğini belirtti. Bu politikalara somutlaşmış örnek olarak ise 233 gündür kayıp olan Gülistan’ı gösteren Apaydın , “Bu politikaların somutlaşmış hali, İstanbul Sözleşmesinin gasp edilmeye çalışılmasıdır, her gün katledilen, ucuz iş gücü olarak görülen sömürü çarkları arasında ezilen kadınlardır. Bu politikaların somutlaşmış en güncel örneklerinden birisi Batman’da Musa Orhan adlı bir uzman çavuşun 20 gün boyunca tecavüz ve işkencesine maruz kalan, şikayetine rağmen ilgili hakkında gerekli işlem yapılmadığı için derin çaresizlik yaşayan ve intihar eden genç bir kız kardeşimizle ilgilidir” ifadelerini kullandı.

'AİLEYE SÖZLER VEREREK OYALAMIŞLARDIR'

Kadınların tüm söylemlerine rağmen, Gülistan’ın intihar ettiğine ilişkin somut delil varmış gibi, 7 aydan uzun bir süre sadece suda arandığını kaydeden Apaydın, “Bu süreçte toplum ve kadınların hafızası başka şeylere işaret ederken, eski Tunceli il valisi Tuncay Sonel ve bazı kurum amirleri Gülistan’ın intihar ettiği yönünde sürekli bir algı oluşturmaya çalışmışlardır. Bu süreçte aileyi de sürekli baskı ve denetim altında tutma çabası içinde olan Tuncay Sonel, Gülistan’ı suda çıkaracağı konusunda aileye sözler vererek oyalamış, Gülistan olayının belki de istediği yer/yerlere atanması önünde engel oluşturmasını önlemiş ve hiçbir şey olmamış gibi kentimizden ayrılıp gitmiştir. Bu süreç boyunca sadece suya odaklı yürütülen çalışmalar diğer kanıtların toplanmasını da önlemiştir” dedi.

Tuba Apaydın, kadınlar adına yetkililere şu soruları sordu:

* Bu kadar şüpheli durum varken Zaynal Abakarov hakkında neden etkili bir soruşturma yapılmamıştır?

* Zaynal Abakarov kimdir ve ne tür bağlantıları vardır? Gülistan’ın akıbetini soran kadınlar ve arkadaşlarına gözaltına alma, burslarını kesme, yurttan çıkarma gibi baskılar uygulanırken, baş şüpheli Abakarov ve ailesinin taşınmasına neden göz yumulmuştur? Olay günü Abarakov’un üvey babasına ait aracın çamurlara bulanmış olması delil açısından neden değerlendirilmemiştir? Tanık ifadeleri ve telefonda alınan sinyal bilgisine göre Gülistan’ın 16.30 saatlerinde hala yaşadığı anlaşılmasına rağmen, Abakarov ve ailesinin 5 Ocak günü 16.00’ dan dan sonra nerede oldukları/ne yaptıklarına ilişkin veriler neden toplanmamıştır?

* İlimizde olayla ilgisi, en azından bilgisi olabilecek birçok kişinin tayin olup gittiği doğru mudur yoksa bu bir tesadüf müdür?

* Gülistan Doku olayı Abakarov ile bağlantılı değilse neden aydınlatılmamaktadır? Olayın bilmediğimiz başka bir yönü mü bulunmaktadır?

* 233 gün ailenin acılar içinde çırpınmasının hesabını kim verecektir?

'SORMAKTAN VAZ GEÇMEYECEĞİZ'

Apaydın, konuşmasını, “Bölgede kadınlar üzerinden taciz, tecavüz, katledilme ve kaybedilme politikaları bugün erkek egemen sistem tarafından daha fazla üretilirken failler ve katiller korunup aklanıyor. Biz kadınlar bu izlenen politikalara karşı örgütlü kadın mücadelemizi büyütecek tüm bu olayların takipçisi olacak ve Gülistan Doku’nun akıbetini sormaktan vazgeçmeyeceğiz. Failleri aklamanıza, korumanıza izin vermeyecek hesap soracağız! Yaşasın kadın mücadelemiz, yaşasın kadın dayanışması” sözleriyle sonlandırdı.

'GÜLİSTAN'IN HAKKINI ÇETELERE BIRAKMAYACAĞIM'

Ardından söz alan Aygül Doku da Gülistan’ın akıbetini sormaktan vazgeçmeyeceklerine dikkat çekti. Aygül, “Ben sizin mahkeme salonlarında görüşeceğim. Bunun yanınıza kalacağını düşünmeyin. Üvey bir baba neden suçlu olan üvey oğlu için bu kadar kaçar ve sır saklar. Bu ailenin hepsi araştırılmalıdır. 233 gündür avuç içi kadar bir kentte Gülistan’ı bulamıyoruz. Gülistan’ı bulmadan biz bunun peşini bırakmayacağız. Biz kızımızın hakkını çetelere bırakmayacağız. Bunu da herkesin bilmesini istiyorum. Buradan ayrılmayacağız, Gülistan’ı sormaya, aramaya devam edeceğiz. Gerekirse Ankara’ya gideceğiz. Gece gündüz demeyeceğiz. Ben Gülistan’ımı bulmadan durmayacağım” şeklinde konuştu.