Muş’un Malazgirt ilçesinde, aile içerisinde tecavüze uğrayan ve şikayetçi olduktan sonra evli olduğu Kazım Altınmakas tarafından 14 Temmuz 2020’de öldürülen Fatma Altınmakas cinayetine ilişkin açılan davanın ilk duruşması önceki gün görüldü. Ağrı'nın Patnos ilçesinde yapılan yargılamada dinlenen tanıklar, sanık Altınmakas'ın kardeşi Sinan Altınmakas’ın, çocuklarıyla tehdit ettiği Fatma’yı sistematik tecavüze maruz bıraktığını kaydetti.

Tecavüz ettiği belirtilen Sinan Altınmakas ise duruşmada "tanık" sıfatıyla dinlendi. Altınmakas, tecavüz suçlamasını reddederek, “Abim bu cinayeti tek başına aldığı kararla işlemedi. Cezaevinde onun görüşüne gittiğimde birçok aile büyüğünden aldığı emirle eşini öldürdüğünü söyledi. Bunlar toplantı yapmışlar ve o şekilde bu karar alınmış” itirafında bulundu. Cinayete kurban kadının avukatlığını yapan ağabeyi Mir Bedirhan Ayaz, ilk duruşmada yaşananları ajansımıza değerlendirdi.  

SUÇ DUYURUSU

İddia makamının "cinayet aile kararı doğrultusunda işlenmiş" ihtimalini daha önce dikkat almadığını belirten Av. Ayaz, bundan kaynaklı soruşturmanın eksik yapıldığı ve iddianamenin bu eksiklikler üzerine hazırlandığını ifade etti. Cinayetin "tasarlayarak işlenen bir töre cinayeti" olarak kabul edilmesi gerektiğini vurgulayan Ayaz, "Soruşturma eksik yürütüldü" dedi. Duruşmadaki beyanların davada esası etkileyecek bir delil olduğuna dikkati çeken Ayaz, Sinan Altınmakas'ın isimlerini verdiği diğer aile üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını aktardı. 

TOPLUMSAL CİNAYET

Ülkede işlenen tüm kadın cinayetlerin politik olduğunu ve altında erkek egemen sisteminin yattığını hatırlatan Ayaz, kadın haklarını savunmak için her zaman erdemli bir duruş sergileyeceklerini dile getirdi. Kardeşinin toplumsal bir cinayete kurban gittiğine vurgu yapan Ayaz, İstanbul Sözleşmesi gibi kadın kazanımlarına dönük yönelimlerle bu cinayetlerin arttığını belirtti. “Erkek hegemonyasına karşı dirençli ve dimdik mücadelemiz sürecektir" diyen Ayaz, kadınların yaşamlarına kast edenlere ve bunu güvence altına alan sözleşmelere karşı tüm adımlara karşı mücadele vereceklerini söyledi.