AKP'li İbrahim Halil Yıldız'ın koruma ve yakınlarının saldırısında eşi ve iki oğlunu yitiren Emine Şenyaşar ile saldırıdan yaralı kurtulan oğlu Ferit Şenyaşar'ın adalet arayışı 5'inci ayını geride bıraktı. “Artık sabrımız kalmadı” diyerek 9 Mart 2021’de “Adalet” talebiyle Urfa Adliyesi önünde nöbet eylemi başlatan Şenyaşar ailesi, aylardır büyük bir kararlılıkla sürdürdüğü nöbet eylemi boyunca, birçok kez baskıya, şiddete maruz kaldı, gözaltına alındı. Bir an olsun adalet arayışından vazgeçmeyen Şenyaşar ailesi, her gün yeni bir umutla Urfa Adliyesi önüne gelerek, nöbet eylemini sürdürdü. 5 aylık “Adalet” arayışı süresi boyunca Emine ve Ferit Şenyaşar, hiçbir gerekçe gösterilmeden 6 kez gözaltına alındı. Sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ve toplumun farklı kesimlerinden binlerce kişi Şenyaşar ailesinin adalet arayışının yanında durarak, mücadelelerine ortak oldu. 

14 Haziran 2018'de işlenen katliama dair iki ayrı dava dosyası açıldı, işyeri ile ilgili görülen dava dosyasında 2 Nisan 2021’de tarihinde karar çıktı. Meşru müdafaa yaparak ailesini savunan Fadıl Şenyaşar’a, 37 yıl 9 ay ceza verildi. Suruç Devlet Hastanesi’nde yaşanan saldırıya ilişkin ise soruşturma hala tamamlanmadı. Aradan geçen 3 yıl içinde dosya açılmadan 8 savcı değişti. 

Ferit Şenyaşar, aradan geçen 150 günde yaşadıklarını ve kaleme aldığı "Adaletsizliğe karşı" şiirini Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı.

YAZI SOLDU

Devletin bir kurumunda kameraların önünde açık bir katliam gerçekleştiği için nöbet eylemine başladıklarında bu kadar uzun süreceğini ön göremediklerini dile getiren Şenyaşar, “Nöbete başlarken eylemimizin kısa süreceğini adaletin yerini bulacağını ümit etmiştik ama düşündüğümüz gibi olmadı. Adalet mücadelemiz 150’inci gününe girdi. 5 aydır buradayız. Adalet nöbetine başlarken havalar soğuktu şuan yazın kavurucu sıcakları altında mücadelemize devam ediyoruz. Tenimizin, elbiselerimizin rengi güneşin altında değişti, üstüne adalet yazdığımız kağıtlar yıprandı, yazı soldu ama adalet beklentisi sağlanamadı. Zulüm altında mücadelemizi sürdürüyoruz ve adalet yerini bulana kadar da sürdürmeye kararlıyız” diye konuştu.  

HERKES İÇİN ADALET

Emine Şenyaşar’ın 65 yaşında dile getiren Şenyaşar, her geçen gün annesinin hastalıklarının arttığını sözlerine ekledi. Annesinin sağlık sorunlarına karşı tedaviyi kabul etmediğini söyleyen Şenyaşar, “Ben bir şekilde zulüm altında direniyorum ve ayakta kalmaya çalışıyorum ama annem benim gibi dinç bir vücuda sahip değil. Her geçen gün yıpranıyor. Kalp hastalıkları var, gözlerinde görme kaybı var, dizleri ameliyat olması gerek. Dinlenmesi gerek ama annem adalet sağlanmadan tedaviyi kabul etmiyor” dedi. Adliye binası önünde sürdürdükleri mücadelenin salt oturma eyleminden ibaret olmadığının altını çizen Şenyaşar, herkes için adalet talep ettiklerini söyledi. 

‘VAZGEÇMEDİK’

Adalet mücadelesi verdikleri için 6 kez hukuksuz bir şekilde gözaltına alındıklarını ve birçok kez darp edildiklerini hatırlatan Şenyaşar, “Ancak biran olsun mücadelemizden vazgeçmedik. Sesimizi kısmaya çok çalıştılar ama biz kararlı bir şekilde devam etme kararı aldık. Bu kararımızı sürdürüyoruz, hukuken bir gelişme olmasa da Türkiye ve dünya kamuoyu bu dosyadan artık haberdar. Her gün birçok kişi destek ziyaretinden bulunuyor, gelme imkanı olmayanlar ise telefon ile arıyor. Haklı mücadelemizde yanımızda olduklarını dile getiriyorlar” ifadelerin kullandı.

‘ARKAMIZDA MİLYONLAR VAR’

Türkiye geneli 14 baronun başkanlık düzeyinde dava dosyalarını takip ettiği bilgisini paylaşan Şenyaşar, destek sunan baro sayısını arttırmak için adli tatilin bitmesinden sonra bütün barolara çağrıda bulunacaklarını sözlerine ekledi. Baro başkanları ile birlikte Urfa Adliyesi önünde “Adalet” diye haykıracaklarını ifade eden Şenyaşar, savcıları göreve davet edeceklerini belirtti. Adalet mücadelelerini her geçen gün daha da büyüteceklerini dile getiren Şenyaşar, “Adliye binası önünde ön planda olan ben ve annem ama arkamızda milyonların olduğunu biliyoruz. Adliye binası önünde otururken hiçbir zaman kendimizi yalnız hissetmedik ve hissetmeyeceğiz. Destek ziyaretinde bulunan herkes hukukun yerini bulması için mücadele ediyorlar ama karşımızda bir muhatap yok. Hukuk devleti işlemiyor. Katilleri koruyan savcılar var. Bu suça ortak olan herkes bir gün hukuk önünde bu yaptıklarının hesabını verecek” şeklinde konuştu. 

‘UNUTULMAMASINI SAĞLAYACAĞIZ’

Aile olarak maruz kaldıkları adaletsizliklere ilişkin 3 kıtadan oluşan bir şiir kaleme aldığını belirten Şenyaşar, “Adalet nöbetinden önce kitap okuyordum ama hiç aklımda kitap yazmak yoktu. Yaşadığımız bu süreç bizi ona da yönlendirdi. İleride bu yaşadıklarımızı kitaplaştırarak unutulmamasını sağlayacağız. Bu yaşadıklarımız bizi daha önce hiç düşünmediğimiz edebi alanlara da yönlendirdi. Yaşadıklarımızı kısa bir şiir ile dile getirdim” ifadelerini kullandı. 

ÖLMEK İLE KALMAK 

“Adaletsizliğe şiir” başlığı ile kaleme aldığı ilk şiirinin “adaletsizliği kabul etmeme” duygusu ile kaleme adlığını ifade eden Şenyaşar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaşadıklarımızı burada yurttaşlara anlatıyoruz. Arkamızda bulunan dayanışma ile ayakta kalıyoruz. Ailenin bütün bireyleri psikolojik tedavi görüyoruz, bu tedavi olmazsa belki biz burada olmazdık. Şuan yaşamımız ölmek ile kalmak arasındaki ince çizgide. Buradan vicdan sahibi sanatçılara sesleniyorum; bu adalet mücadelemizi bitirmek istiyoruz, annemin sağlık durumu iyi değil. Adalet talebimizin yerine gelmesi için elinizden ne geliyorsa yapmanızı istiyoruz.”  

ADALETSİZLİĞE ŞİİR

Ferit Şenyaşar’ın “Adalet” nöbetinin 150’inci günü için kaleme aldığı, 3 kıtadan oluşan  “Adaletsizliğe şiir” başlıklı şiiri şu şekilde: 

“Adaletsizliğe şiir 

Bu nasıl bir çağdır yaşıyoruz,

Nerde çağımızın dürüst demokrat insanları.

Çağımızın vicdanlı insanlarını arıyoruz,

Üzerimizde ağır bir yük var!

Yüreği yanan bir anne adalet diye haykırıyor!

Sesi ağıtları bütün dünyada yankılanıyor.

Adliye kaldırımında oturmuş adaleti bekliyor,

Savcılar hakimler her gün önünden geçip gidiyor.

Zorbalar zalimler talan etti adaleti!

Kırılacak bir gün üstünlerin hukuku bir hesap vakti gelecek,

Arkasına sığınacak taş bile zulüm edenleri kabul etmeyecek.

Hak diyoruz hukuk diyoruz adalet istiyoruz…”

MA / Emrullah Acar