Haberde, Lübnan ve Türkiye hükümetlerinin Suriye'deki iç savaştan kaçan göçmenlere yönelik tutumları arasındaki tezada dikkat çekildi. 

Analizde, Lübnan yönetiminin Suriyeli göçmenlere yaklaşımına ilişkin şu ifadeler kullanıldı: 

Suriyeli göçmenlerin nüfusun dörtte birini oluşturduğu Lübnan, sınırındaki çatışmadan kaçanlar için bir sığınak olmaya dair uzun süredir huzursuz bir tavır sergiliyordu. Suriyelilerin akınını zımnen kabul ederken, onları kalmaktan vazgeçirmeye çalışıyordu.

Öte yandan Türkiye'nin tavrına dairse şu değerlendirmeler paylaşıldı: 

Van'da tandır evinde 20 düzensiz göçmen yakalandı Van'da tandır evinde 20 düzensiz göçmen yakalandı

Buna karşılık Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2014'te milyonlarca Suriyeliye tek taraflı olarak Türkiye'de geçici koruma sağlamış, onlara güvenlik sunmuş ve Esad'ı ‘devlet terörizmiyle' suçlamıştır.

Haberde, son dönemde hem Lübnan hem de Türkiye'nin, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'la ilişkileri düzeltme kapsamında Suriyeli göçmenleri sınır dışı etme işlemlerini hızlandırdığı savunuldu.

Analizde, Esad'ın geçen ay Arap Birliği'ne döndüğüne işaret edilerek söz konusu hamlelerin, Şam yönetimine dair bölgede genel olarak görülen olumlu tavır değişikliğinin bir parçası olduğu yazıldı. 

Lübnan yönetiminin, martta ülkedeki yaklaşık 1,5 milyon Suriyelinin sınır dışı edileceğini açıkladığı hatırlatıldı. 

Erdoğan'ın da seçimleri kazandıktan sonra yaptığı konuşmada 3,6 milyon Suriyeliden 1 milyonunun ülkelerine geri gönderileceğini duyurduğuna işaret edildi. Analizde, Erdoğan'ın açıklamasının Türkiye'deki "milliyetçi ve sığınmacı karşıtı duyguların yükselişine bir gönderme niteliğinde olduğu" da savunuldu. 

Öte yandan gazetenin görüştüğü ve adını Said olarak paylaştığı Suriyeli göçmen, yaklaşık 10 yıldır Türkiye'de yaşadığını söyledi.

Haberde, Said'in başka bir Suriyeli göçmenle para konusu yüzünden tartıştığı ve polis tarafından gözaltına alındığı belirtildi. Said'in, sorgusunun ardından suçsuz bulunmasına rağmen ailesi ve kendisiyle tartıştığı kişiyle birlikte göçmenlerin tutulduğu merkeze gönderildiği iddia edildi. 

Said, Hatay'daki göçmen merkezine gittiğinde kendisine gönüllü olarak Suriye'ye dönmeyi kabul ettiğine dair formu imzalama ya da süresiz olarak göçmen merkezinde kalma seçenekleri sunulduğunu savundu. Said'in formları imzalamayanlara saldırıldığına dair iddialarına da yer verildi.

Haberde, Said ve ailesinin 6 Şubat'taki depremlerde göçmen merkezinin yerle bir olması üzerine serbest kaldığı, daha sonra 15 saat boyunca yürüyerek Antakya'ya gittikleri, burada da bir otobüse bindirilerek tekrar İstanbul'a gönderildikleri yazıldı. 

Said'in "Şimdi yeni bir gerçeklikle karşı karşıyayız: yetkililer bizi serbest bıraktı ama kimlik kartlarımızı ya da belgelerimizi geri alamadık" sözlerine de yer verildi. Suriyeli göçmenin "Tüm belgelerim eksiksizdi. Burada yasadışı yaşamıyordum. İstanbul'da yaşadığım kayıtlıydı, çocuklarım da Türk üniversitelerinde okuyor. Vergimi ödüyorum, kendi işim de var" ifadeleri de paylaşıldı. 

Guardian, İçişleri Bakanlığı'na bağlı Göç İdaresi Başkanlığı'nın yorum talebine yanıt vermediğini aktardı. 

Lübnan'da yaşayan ve kimliği Fadi olarak paylaşılan Suriyeli göçmense Lübnan ordusunun göçmenleri zorla sınır dışı etmeye çalıştığını öne sürerek,

"Çoğu kişi evinden dışarı nadir çıkıyor" dedi. 

ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) de 11 Mayıs'ta yayımladığı açıklamada, Suriyeli göçmenlerin silah zoruyla sınır dışı edilmesine yönelik uygulamaların sonlandırılması için Lübnan hükümetine çağrıda bulunulmuştu.