Türkiye’de yerel seçimler 31 Mart 2024’te yapılacak. Siyasi partilerin aday belirleme çalışmaları sürerken, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nde (DEM Parti) ise aday aday başvuruları dün itibariyle sona erdi. Yoğunluklu olarak Kurdistan kent ve ilçelerinde binlerce kişi belediye eşbaşkanlığı, belediye ve il genel meclis üyelikleri için başvuru yaptı. Başvuru sürecinin sona ermesinin ardından Ocak ayı itibariyle partinin birinci ve ikinci çıktığı il ve ilçelerde sandık kurularak, adaylar ön çeçimle belirlenecek. İki dönemdir kayyım atanan Wan’da yurttaşlar, bu seçimde de yine kayyıma gereken cevabı vereceklerini söyledi. 

Van'da Katalonya Muzik Grubu ve Aryen Kom’dan konser Van'da Katalonya Muzik Grubu ve Aryen Kom’dan konser

‘KÜRTLERE YAPILMIŞ BÜYÜK BİR HAKSIZLIK’

Yurttaşlardan Gündüz Erzengi, halkın seçtiği belediyelere kayyım atamanın haksızlık olduğunu belirterek, “Bu Kürtlere yapılmış büyük bir haksızlıktır. Yıllardır bu kentleri kayyımlar yönetiyor ve kasalarda tek kuruş para bırakmadılar. Halkın seçtiği başkanın belediyeyi yönetmesi gerekirken atanmış bir vali yönetiyor. Biz yine sandığa gideceğiz ve partimize oy vereceğiz. Wan’da DEM Parti dışında kimse belediyeleri alamaz” diye konuştu. 

‘BÜTÜN KENT ÇÖP İÇİNDE’

Kayyımların yönettiği kenttin her yıl daha da geriye gittiğini belirten Tahir Çelenk, “Kayyım demek halkın iradesini yok saymaktır. Kayyım döneminde Wan’a herhangi bir yatırım yapılmamıştır. En basitinden Wan’ın en işlek caddeleri olan Cumhuriyet ve Maraş caddelerinde hiçbir şekilde temizlik yapılmıyor. 8 yıllık kayyum döneminde Wan’da bütün akraba hısım ne varsa belediyelere alınıyor. Hiç kimse hakkıyla oralara alınmıyor. Rüşvet, torpil had safhada. Wan’da bir İŞ-KUR elemanı bile işe alındığında torpille alınıyor. Wan’da mevcut iktidarın 2 tane milletvekili var ve onların izni olmadan kimse işe alınmaz. Bunu bütün Wan halkı biliyor. Kayyum politikaları rüşvet, torpil, kayırma, halkın iradesini gasp etmektir. Kayyımın atandığı belediyelerden ne bekleyebilirsiniz ki? Wan halklı hiçbir zaman bu kayyımı seçmemiştir. Kayyımın halk nezdinde bir karşılığı kesinlikle yoktur.  DEM Parti bu seçimlerde Wan’da yüzde 60-65 oy alır. Türkiye genelinde ise yüzde 12 oy alır. Genel seçimlerde yüzde 8’e düşmesinin sebebi CHP ile ittifak kurmasıdır. Seçmende olumsuz karşılık buldu” İfadelerini kulandı.

‘KAYYIMI GELDİĞİ YERE GÖNDERECEĞİZ’

Bugüne kadar kayyımdan yana bir hizmet görmediklerini belirten yurttaşlardan Nedim Şipal ise, “Kayyım gasp ve bir halkın iradesinin yok sayılması olarak adlandırıyoruz. Her seçimde aldığımız belediyelerimize kayyımlar atanıyor. Bizler bu haksızlığı kabul etmiyoruz. Belediyelerimizi alıyorlar başkanlarımızı da cezaevlerine koyuyorlar. Bu, Kürt halkının iradesini yok saymaktır. Bizlerin üzerine düşen de yeniden belediyelerimizi almak, kayyım talanına ‘dur’ demektir. Onları geldikleri yere geri göndereceğiz. Kayyım geldiğinden beridir herhangi bir hizmet yapmamış, aksine bütün her şeyi satılığa çıkarmıştır. Bugün alt yapılara baktığımızda her yer su ve çamur içinde. Belediye anlayışı böyle değildir. Bu seçimde onlara gereken cevabı vererek tekrardan belediyelerimizi geri alacağız“ diye konuştu.

‘HALKIN İRADESİ YOK SAYILIYOR’

Kayyımın halkın iradesini yok saymak olduğunu ifade eden Mehmet Türkör, “Kayyım atandığından beri herhangi bir hizmet kent genelinde yapılmamıştır. Bugün kent geneline baktığımızda her yer çamur, su, yollar bozuk durumda. Ama bizim belediye dönemimizde neredeyse bütün her şey çok güzel durumdaydı. Yollar yapılıyordu, çöpler toplanıyordu. Ama bu kayyım geldiğinden beri artık sokaklarda dolaşmak istemiyoruz. Her yer çamur çöp içinde, herhangi bir hizmet yok. Bizler tekrar önümüzdeki seçimde belediyelerimizi alıp, kayyımı geldiği yere göndereceğiz. Tekrardan kendi halkımızla belediyelerimizi bizler yöneteceğiz” diye konuştu.

‘KAYYIMA ARTIK BİR DUR DENİLMELİ’

Halkın iradesinin ve fikirlerinin yok sayıldığını ifade eden Abdullah Göl de, “Bizler iyi biliyoruz ki yeniden bir seçim olacak ve bizler belediyelerimizi alacağız. Bu kayyım politikasına artık bir ‘dur’ denilmelidir. Sonuçta bu halk bir seçime gidiyor ve kendilerini yönetebilecek bir belediye anlayışı seçiyor. Ama bunlar halkın iradesini, fikirlerini yok sayıyorlar. Bu böyle devam etmez ve sürmez. Halk kimden yanaysa o gelip yönetmeli” diye konuştu.