Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Erkan Baş, Meclis’te düzenlediği basın toplantısı ile gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

Baş, AKP’nin koronavirüs (Kovid-19) salgınını yönetemediğini ve Türkiye’nin “yaşamak için mücadele edilmesi gereken” bir ülkeye dönüştüğünü belirterek, “Bu lanet olası iktidar maalesef ülkemizi bizi sadece nefes alıp vermekten ibaret bir yaşam için bile mücadele edilmesi gereken bir ülkeye dönüştürdü” ifadelerini kullandı.

‘SAĞLIK EMEKÇİLERİNE İHANET’

Baş, Türkiye’nin salgının en kötü yönetildiği ülke olduğunu belirterek, “Sağlık Bakanlığı’nın geçen hafta yine bir kısmını açıkladığı vaka sayıları, ABD ve Hindistan’ın ardından Türkiye’nin üçüncü sırada olduğunu gösterdi. Son 1 haftada 20 sağlık çalışanı hayatını kaybetti ve halen COVID-19 sağlık emekçileri için meslek hastalığı olarak tanımlanmadı. Komisyonda uzlaşı var deniyor ancak ortada somut bir şey yok. Hükümetin yaptığı, kendilerine rağmen COVID-19 ile büyük bir gayret ve fedakarlıkla savaşmaya çalışan sağlık emekçilerine ihanet etmektir” şeklinde konuştu.

‘YER BULAMADIĞI İÇİN ÖLEN YURTTAŞLAR’

Baş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kamu hastanelerinde hastalar bazen günlerce acil servislerde yoğun bakım yatağı bekliyor. Bir hasta vefat ettiğinde ya da iyileşip servise alındığında ancak yer açılıyor ve yerine hasta yatırılabiliyor. Ameliyathaneler, koridorlar, yemekhaneler yoğun bakım haline getirilerek ihtiyaç karşılanmaya çalışılıyor. Ülkemizde yoğun bakım yataklarının yüzde 40’ı özel hastanelerde bulunuyor. Bir yanda özel hastanelerin kârlarından vazgeçmek istememesi nedeniyle boş kalan yoğun bakım yatakları diğer yanda kamu hastanelerinde yoğun bakım servislerinde yer bulamadığı için ölen yurttaşlar. Saray rejiminin ülkeyi getirdiği nokta budur.” 

‘EN AZ İKİ HAFTA TAM KAPANMA OLMALI’

Alınan tedbirlere değinen Baş,  tam kapanmanın hayati olduğunun altını çizerek, “Salgının geldiği bu noktada ‘hayati’ çalışma alanları hariç en az iki hafta ‘tam’ kapanma olmalıdır. Tam kapanma süresince bütün emekçiler ücretli izinli sayılmalıdır. Sosyal destek sağlanmalıdır” dedi.

‘BÜTÇE YOK SOYGUN VAR’

Konuşmasında Cumhurbaşkanlığı’nın 2021 bütçe kanun teklifinin komisyonda kabul edilmesinin ardından teklifin Meclis Genel Kurulu'nda görüşülmeye başlamasına da değinen Baş, bütçenin Saray’da harcandığını belirtirken, “Bütçe filan yok, soygun var!” şeklinde konuştu. Baş, “Saray’ın noteri olmayacağız. Gelecek hafta Meclis Genel Kurulu’nda görüşülecek bütçe Saray bütçesidir. Saray’ın istediği TBMM’nin Komisyon ve Genel Kurul’unun noterlik yapması istenmektedir. Bütçe filan yok, soygun var! Bunun adı soygun. Çalanlar da belli Saray ve patronlar” dedi.

‘YENİ VERGİLERLE KARŞILAŞACAĞIZ’

Baş, devamla şöyle konuştu: “Bu parayı Saray’a vermek yerine mesela EYT sorunu çözülürdü. Deprem için memleketin tüm binaları yenilenebilirdi. Herkesin bedava elektrik-su doğalgaz alması bunun her haneye ücretsiz gitmesi sağlanabilirdi. KYK borçları ödenirdi, 3600 ek gösterge sorunu çözülebilirdi. Hırsızları ensesinden yakaladık, devam edelim. Patronlar nasıl kazanacak, patronlar nasıl işçinin işsizin malına el koyarak. Özel sektöre destek için ayrılan pay 50,6 milyar TL. Patronlar tarafından SGK’ye ödenmesi gereken 27,7 milyar lira tutarındaki işveren primi, İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanacak. 2021 yılında 230 milyar 770 milyon TL’lik vergiden patronlar lehine vazgeçilmesi hedefleniyor. Ama diğer yandan vergi gelir artışının yüzde 20 fazla olması isteniyor. Yani, patronların vergi borçlarından vazgeç ama yine de vergi gelir artışını yüzde 20 olarak hedefleniyor.  Bu ne demek? Ücretli çalışanın, emekçinin cebindekine göz dik demek. Yurttaşları uyarıyorum. Ocak 2021’den itibaren yeni vergilerle, artan vergi oranlarıyla karşılaşacaksınız.”