Erciş’te Kürtçe dil üzerinde atölyeler kuran ve kısa sürede ilçede akademik Kürtçenin öğrenilmesi konusunda önemli adımlar atan KURDİ-DER Erciş şubesi yönetim üyeleri, Erciş Şube Başkanı Erol Cengiz ve Eş Başkan Nefise Taylan basın büromuzu ziyaret etti. Yapılan ziyaret sırasında açıklamada bulunan eski KURDİ-DER Erciş şube başkanı ve yeni yönetim üyesi Cevdet Zilanlı, basının tarihteki önemine değinerek bu anlamda Erciş’te ciddi çabalar sarf ettiğimizi açıkladı.
‘Erciş için gösterdiğiniz çabalar fark ediliyor’
Yapılan ziyaret sırasında özgür öncülerinden Musa Anter’in basın geleneğini Erciş’te sürdürüldüğünü ifade eden Zilanlı, gösterilen bu hassasiyet ve önemin faydasını Erciş halkının gördüğünü ifade ederek, açıklamasına şöyle devam etti. “Gerek kültürel gerek ise toplumsal sorunlara olan duyarlılığınız ve bu duyarlılık çerçevesi içinde yaptığınız haberler ilçede hizmet kalitesinin artmasına katkı sunuyor. Özellikle yapılan yolsuzlukları gündeme getirmeniz cesaret ve sorumluluk gerektiren bir iştir. Bu anlamda Ercişliler olarak sizi destekliyor ve bu çalışma azminizin sonuna kadar süremesini istiyoruz” dedi.
'Basın özgürleşmezse toplum özgürleşemez'
Türkiye genelinde gazetecilik yaptıkları için ceza evlerinde tutulan gazetecilerin üzerindeki yaşanan baskıya değinen Zilanlı,gazeteciler ve basın özgürlüğü üzerindeki baskılar nedeniyle Türkiye'nin gerçek gündemi konusunda kimsenin gerçek anlamda bilgi sahibi olmadığına dikkat çekerek şu ifadeye yer verdi. "Türkiye'de son 30 yılda yaşanan savaşın getirdiği yıkımların, acıların, katliamların ana akım medyanın görmezden gelmesini çok acı bir şekilde izledik ve izlemeye devam ediyoruz. Bunu 30 yıllık savaşta, Gezi sürecinde ve Roboski'de gördük. Bu gerçeklerin görülmesi için çabalayan ve insanlara aktarmaya çalışan insanlar şu anda cezaevinde. Bu Türkiye'nin demokratikleşmesi ve özgürleşmesi yolunda çok önemli bir engel. Basın özgür olmadan toplum da özgür olamaz. Tutuklu gazeteciler bırakılmadığı takdirde ve bu uygulamalar devam ettiği sürece, insanların hak ve özgürlük talepleri kısıtlanacak, görmezden gelinecek. Bunlar olduğu sürece Türkiye'de özgürlükten, hukuktan, adaletten ve barıştan söz edilemeyeceğimizi düşünüyorum" ifadesinde bulunarak bu anlamada halkın halk için yazan gazetecilerine sahip çıkmaları gerektiğini açıkladı.