HABER / IRMAK METE-İDRİS YILMAZ
Depremin üzerinden iki yıl geçti verilen sözler unutuldu... 'Kentsel dönüşüm'
adı altında depremzede esnafla pazarlığa oturan yetkililerin hesabı tefecileri aratmıyor
Erciş, depremin ikinci yıldönümünü geride bırakırken verilen kentsel dönüşüm sözü halen tutulmadı. İlk etap için dükkânlarını boşaltması gereken esnaf mağdur oldu. Yeni dükkânlar için ödenecek miktarlar ise tepki çekiyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TOKİ ve Erciş Belediyesi tarafından 23 Ekim 2011'de gerçekleşen depremin ardından 3 etaplık bir kentsel dönüşüm projesi hazırlandı. Projenin ilk etabı, kentin en işlek caddelerinden olan Atatürk Caddesi olarak belirlendi.
Bu kapsamda caddedeki dükkân sahiplerine Ocak 2012'de teklif götürüldü. Dükkân sahiplerine mülklerinin çok altındaki emlak değerlerde teklifler sunuldu. Teklif esnafın büyük tepkisini çekince değiştirildi.
Fazladan her metrekare 35 bin TL
Son teklife göre, eskiden 12 metrekareden küçük işyeri olanlara dükkân verilmeyecek. Bunun yerine metrekaresi 15 bin TL'den hesaplanarak dükkân sahibine para ödenecek. Dükkânı 12 metrekarenin üzerinde olanlara ise yeni işyeri verilecek. Ancak mevcut alandan daha büyük dükkânlar için metrekaresi 35 bin TL'den ücret alınacak. Ücret dükkânın konumuna göre artabilecek ya da azalabilecek. Örneğin, eski dükkânı 15 metrekare, yeni yapılan dükkânı 20 metrekare olan kişi fazla 5 metrekare için 175 bin TL ücret ödeyecek.
Caddedeki esnafların büyük çoğunluğu teklifte uzlaştı. Ancak kabul etmeyenler "kamulaştırma" adı altında dükkânlarının değerinin çok altında para almakla tehdit edildi. Projeye itiraz eden dükkân sahiplerine metrekaresi 3 bin 200 TL'den ücret ödeneceği söylendi.
Mal alamıyorlar
Dükkân sahipleri tapu devirleri konusunda anlaşarak imza attı. Proje kapsamında yapılan tek çalışma ise dükkânların geçici olarak prefabriklerde hizmet verecekleri alanın hazırlanması oldu. Ancak 1 yıldır konuşulan projenin başlama tarihi ve dükkânların ne zaman taşınacağı henüz belli değil. Esnaf ise "her an taşınabiliriz" düşüncesiyle yani mal alımı yapmaktan kaçındı. Bu gibi nedenlerle depremin etkilediği esnaf bir kez daha mağdur oldu.
'400 bin TL'yi nasıl ödeyelim'
Aydınlık'ın görüştüğü Erciş esnafı projeye tepki gösterdi. Ayakkabıcı Yusuf Abak projeye karşı çıktığı için kamulaştırmayla tehdit edildi. Baba mesleğini sürdürdüğünü anlatan Abak şöyle konuştu: "Bizi kentsel dönüşüm için çağırdıklarında gittik. Tapunun babamızın üzerine olduğunu söylediler. Babam vefat etmişti. Kardeşlerimle 4 bin TL para harcadık, tapuları kendi üzerimize aldık. Onların dedikleri gibi 5 hisseye böldük. 16 metrekarelik hisseler düştü hepimize. Yeni tapularla TOKİ'ye gittiğimizde '16 metrekareyle dükkân alamazsınız, birleştirin' dediler bize. 16 metrekareye 30 metrekare dükkân veriyorlar. 400 bin TL' de borç çıkarıyorlar."
'Çok kişi mağdur olacak'
Konuyu görüşmek için muhatap bulamadıklarını ifade eden Abak, "400 bin TL borca girsek bu parayı kesinlikle ödeyemeyiz. Bu dükkân da bir şekilde elinizden gider. 'Size metrekaresi 3 bin TL'den para ödeyeceğiz' diyerek gözümüzü korkutmaya çalışıyorlar. Herhangi bir anlaşma sağlamış değiliz. Anlaşamayanların geçici prefabrik alıp almayacağı da muamma. Projede kayırmalar çok oldu. Vatandaşların da mağdur olacağını görüyorum" dedi.
Abak 30 metrekarelik bir dükkânın değerinin 600 bin TL civarında olacağını belirterek "Verilen para kadar etmeyecek bu dükkânlar. Bize 'Dükkânları 1 yıl sonra 1 milyon TL'ye satarsınız' diyorlar. Bu kadar etmesi mümkün değil. Siz Taksim'deki bir dükkânı bu fiyata satarsınız. Erciş'te bu paraya dükkân mı satılır?" ifadelerini kullandı.
Terzi İbrahim Kızılkaya kentsel dönüşüm projesinin bir an önce gerçekleşmesi gerektiğini belirterek "Biz esnafız. Yatırım yapamıyoruz, para kazanamıyoruz. Önümüzü göremiyoruz. Farların çalışmazsa karanlıkta ne kadar yol alabilirsin?" diye sordu.
'Zorbalık yapıldı'
Orhan Kurt manifaturacı. Depremde yıkılan işyerinin yerine yaptığı derme çatma dükkânında çalışmaya devam ediyor. 2 yılda Erciş'te hiçbir değişiklik olmadığını söyleyen Kurt "Kentsel dönüşüm projesine inanmıyorum. Ortada sadece bir rant var. Depremden sonra 'Bir şey yapmayın, biz yapacağız' dediler. Mart'ta olacak, Nisan'da olacak denile denile 2 yıldır aynı kulübedeyiz" dedi.
Dükkânların metrekarelerinin hesaplanması konusunda ayrımcılık yapıldığını dile getiren Kurt şöyle devam etti: "2 senedir, 4 öğrenci okutuyorum. Aldığım dükkânın üzerine borç ödeyeceğim. Ben şimdi çarşının merkezindeyim. Yeni yerde beni pasaja vermişler. Bir zorbalık var. Mecbur kaldık, aldık." Av malzemeleri satan İrfan Ertürk de depremden sonra yıkılan işyerini kendi çabalarıyla inşa etti. Depremden sonra daha kötü bir hale geldiklerini vurgulayan Ertürk "Bayramda bile iş yapamadık" dedi.
Abdullah Gözütok'un da dükkânı depremde yıkıldı. Ancak ruhsat alamadığı için yeniden inşa edemedi. Gözütok "Bugüne kadar bir şey yapamadık, boş geziyoruz. Bana 'Bu metrekareye dükkân veremiyoruz' dediler. Büyük dükkân almak için de mali durumumuz yeterli değil. Şu an beklemedeyiz" diye konuştu.