HABER: İDRİS YILMAZ
Van'ın Erciş ilçesinde 23 Ekim 2011 depreminin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen ilçede depremin açtığı yaralar halen tazeliğini koruyor. Deprem sırasında iş yerlerinin yıkıldığını ve ilçede ticari düzenin dengesini yitirdiğini belirten esnaflar, depremden çok verilen vaatlerin yerine getirilmemesinin kendilerini yıprattığını ifade etti. "Kentsel dönüşüm" adı altında oyalandıklarını dile getiren esnaflar, bu oyalama sürecinde depremin yarattığı zarardan daha çok zarara uğradıklarını açıkladı. Esnaflar, Pazar günü Erciş'e gelecek olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a tepki gösterdi.
'Dindar geçinen hükümet 2 yıldır bir cami yapamadı!'
İlçede depremin yarattığı enkazın halen yerinde olduğunu ifade eden Ersin Yıldız isimli esnaf, "Depremden çok, bize acı yaşatan ve bizi yıkan iktidar partisinin bölgedeki ayrılıkçı politikalarıdır. AKP'ye yakın olanlara hep öncülük tanındı ve gelen imkanlar onlara seferber edildi. Düşünün dindar geçinen iktidar partisi, ilçe merkezinde bir cami bile yapmadı. Yaşanan bu durum hem benim, hem de mağdur Erciş halkının hükümete olan güveninin sarsılmasına neden oldu" dedi.
'Deprem AKP'lilere yaradı'
İlçe merkezinde AKP'li Belediye Başkanı Zülfikar Arapoğlu'nun akrabasına ait bir binayı göstererek depremin AKP'lilere yaradığını ifade eden Celil Yüksektepe de, "Bakın, görün deprem kimi mağdur etti ve kime yaradı. AKP'lilere yakınlığı olan ve akraba bağı olanlar ilçede mağdur olmadı. Mağdur olan bizler olduk. Diğer gariban depremzedeler oldu. Buraya gelen yardımların haddi hesabı yoktu. Bu paralar nereye gitti, kimin cebine gitti bilemiyoruz. Depremin ikinci yıldönümündeyiz, halen Erciş'te mağduriyetler giderilemedi. Umutsuz bekleyişimiz devam ediyor. Umarım bu günden sonra başbakanımız Erciş için bir takım adımların atılması talebinde bulunur" diye konuştu.
'Verilen vaatler yerine getirilmedi'
Muhammet Şafi Bayram ise, depremin ardından geçen süre içerisinde verilen vaatlerin hiç birinin yerine getirilmediğini dile getirdi. 27 Ekim'de Erciş'e gelecek olan Başbakan Erdoğan'a seslenen Bayram, "Sayın Başbakan geçen depremin yıldönümünde buraya gelerek çeşitli vaatlerde bulunmuştu. Bizlere, kiracı depremzedeler için ev söz vermişti. Ne yazık ki Başbakan'ın vermiş olduğu vaatler AKP'lilere ve onlara yakın olan ve ihtiyacı olmayan zenginlere yaradı. Verilen vaatlerin hiç biri depremde ciddi anlamda mağduriyet yaşayanlara yaramadı. Bugün Erciş'in ilçe merkezi felç konumda, hiçbir hizmet yürümedi ve Erciş esnafı kan ağlıyor, borçlarını ödeyemiyor, yıkılan işyerlerinin yeniden yapılması için ruhsat alamıyor. Fakat onlara yakın olanlar, istedikleri gibi ruhsatlarını aldılar ve işyerlerini diledikleri gibi yaptılar. Verilen vaatlerin hiçbiri yerine getirilmedi ve bu anlamda Başbakan'ın Erciş'e gelmesi bizim için hiçbir anlam ifade etmemektedir" dedi.
'Farı patlamış araç misali…'
Depremde en çok ilçe esnafının mağdur olduğunu anlatan terzi İbrahim Kızılkaya da "kentsel dönüşüm" projesi ile sürekli oyalandıklarını ifade ederek, durum karşısında her geçen gün zarara uğradıklarını belirtti. Kızılkaya, "Depremin yarattığı harabe ve ne olacağı belli olmayan bir takım projeler, yatırım yapmamızı engelliyor. İşyerlerimize mal alamıyoruz, mal alamayınca gelen müşterilerimizin taleplerine cevap olamıyoruz. Erciş esnafı şu anda farı patlamış bir araç misali ilerliyor. Farı patlayan bir araba ne kadar sağlıklı ilerleye bilir ki?" diye sordu.
'Aç kalmamak için riski göze alıyorum'
Yaşanan depremin ardından işyerinin yıkılması üzerine tuğla ve çadırlarla derme çatma bir dükkan yaratan mağdur esnaflardan biri de manifaturacı Orhan Kurt. Hırsızlara davetiye çıkarmasına rağmen aç kalmamak için bu riski göze aldığını ifade eden Kurt, yaşadıkları sıkıntıları şu sözlerle kelimelere döktü: "Kentsel dönüşüm projesinin her halükarda rant projesi olduğu ortadadır. Seçimlerin yaklaşması ile birlikte bir takım çalışmalara başlansa da bunların seçim koktuğu açıktır. Başbakan bölgeyi neden AFAD bölgesi olarak ilan etmediğine ilişkin, 'AFAD ilan edilirse siz 5 yıla kadar çivi bile çakamazsınız' demişti. Zaten iki yıldır bir tek çivi bile çakamıyoruz, böyle giderse 10 yıla kadarda çakamayız."
'Depremde hiçbir yara sarılmadı'
Yine camcılık yapan İkram Sancak da, deprem sırasında 56 bin TL zarara uğradığını ifade ederek, mağduriyetinin giderilmesi için hiçbir destek alamadığını belirtti. İflasın eşiğine kadar geldiğini dile getiren Sancak, "Esnafın borçlarını ödemesi için KOSGEP kredilerinin verileceğini söylediler. Defalarca müracaat etmeme rağmen, kredi alamadım çünkü krediyi alamadık. Ercişli depremzedeler kendi kaderlerine terk edildi. Hiç kimse 'depremin yaraları sarıldı' demesin. Depremin açtığı hiçbir yara sarılamadı" dedi.