Milli Eğitim Bakanı (MEB) Ziya Selçuk, Borusan Asım Kocabıyık Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi konferans salonunda düzenlenen “Lisede Ne Yaptık?/Ortaöğretim Tasarım Tanıtım Toplantısı’nda eğitim sistemine ilişkin yapacakları değişiklikleri anlattı.

Sistemlerin bağlantılarını dikkate almadan bir değişiklik yapmadıklarını savunan Selçuk, şöyle devam etti: “Her zaman söylüyoruz, biz acele etmiyoruz. Bundan dolayı eğer kendi işlemlerimizi yürütürken acele edersek, fizibilite raporlarını dikkate almaksızın bir genellemeyle yola çıkarsak elbette bir takım sıkıntılarımız olacak. Öğretmen eğitimlerine çok dikkat ediyoruz. Böyle bir sistemi ortaya koyabilmek temel koşullardan dolayı öğretmene bağlıdır. O yüzden birkaç gün değil, birkaç hafta değil birkaç yıl süren öğretmen eğitimlerinden bahsediyoruz. Sınıfta öğretmenleri güçlendirmeden bu tasarının hayata geçmesi mümkün değil. Önümüzdeki aylarda bunun detaylarını paylaşacağız.”

‘DERS SAYILARI AZALTILACAK’

Ders sayılarındaki azaltmalara dair Bakan Selçuk, şunları söyledi: “9’larda 15-16 dersten söz ederken, şu anki tasarımda 8 dersten söz ediyoruz. 10’uncu sınıfta 9 ders, 11’inci sınıfta 9’a ve 12’nci sınıfta 7’ye düşecek. Niye azaltıyoruz? Bir çocuğun 15-16 dersi anlaması ve içselleştirmesi mümkün olmuyor. Ortaöğretim tasarımıyla ilgili çalışmayı sadece bir ders çizelgesi olarak görmek elbette mümkün değil. Bu Türkiye’nin bir gelecek projesi, bir ekonomi projesi, bir sosyal hayat projesi. Türkiye’nin dünyada, bu topraklarda, bu coğrafyada onuruyla haysiyetiyle dimdik ayakta durabilmesinin bir eğitimsel projesi” dedi.

Çocukların hayal edebilmesi, hayatta toplumsal fayda çalışmalarına katılması için birçok fırsat olduğunu söyleyen Selçuk, “Kısaltması; HEY. İlkokul ve ortaokulda tasarım atölyeleriyle yapamaya çalıştığımız çocuğun birçok denemeyi spor, drama, spor atölyelerinde binlerce kez denediği bazı süreçleri lisede devamı olarak zenginleştirmeyi hedefliyoruz. Çocuk 11’inci sınıfta bile farklı bir alana yönelmekle ilgili bir seçeneğe sahip olmalı. Çocuk için dersler kişiselleştirilebilmeli. Çocuğun ilgi alanlarını ölçmeliyiz. 

Kariyer rehberliğinden de söz ediyoruz. Çocuğun mesleklerle ilgili olarak tasarı beceri atölyelerindeki deneyimden sonra kendisinin neye yatkın olduğunu görmesi zaten bir artı” sözlerini sarf etti.

EĞİTİMDEKİ SÜREKLİ DEĞİŞİMLERİ SAVUNDU

Eğitim sisteminde yapılan sürekli değişimleri de savunan Selçuk, değişim yapmanın önemli olmadığını ne yapıldığını bilmenin önemli olduğunu belirtti. 3 yıllık bir eğitim takvimi belirlediklerini aktaran Selçuk, şöyle devam etti: “Biz bu programı yaparken ortaöğretime 1-8’ de hazırladık. Onun da zamanı geliyor. Bütün bu eğitim sisteminin kademelerinin birbiriyle ilişkilendirilmesi gerekiyor ki yaptığımız şey de o. Çocuğun toplumla ilişkisini kuruyoruz. Uygulama takviminde 2019-2020 yılını bir hazırlık yılı olarak görebiliriz, 2021'de 9. sınıfların bir hazırlık dönemi olarak göreceğiz. Bizim öğrencilerimiz liseye başladığında belirli bir kural vardı, mümkün olduğunda biz sürpriz yapmayacağız, oyunun kuralını mümkün olduğunca değiştirmeyeceğiz. Durup dururken bir belirsizlik olası söz konusu olmayacak. Liselerdeki yeni sistemin ilk üniversite sınavı 2024 yılına denk gelecek.”(Ankara/MA)