Federe Kürdistan Bölgesi'nin başkenti Hewlêr (Erbil) kentinin 100 kilometre uzağındaki Musul vilayetine bağlı Mahmur Kampı üzerindeki ambargo 14 aydır kesintisiz sürüyor. Kampta bulunan 12 bin insanın zor günler geçirmesine neden olan ambargo nedeniyle, daha önce çalışmak için çevre kentlere gidenlerin de geri dönüşlerine izin verilmiyor. Ambargonun kaldırılması için diplomatik girişimlerini sürdüren kamp yetkilileri, henüz sonuç alamadı. 

Dünyayı sarsan koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle sağlık endişelerinin her geçen gün arttığı kamp, diğer yandan sürekli Türkiye’nin hava saldırılarıyla karşı karşıya kalıyor. Mahmur Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakistan Bilen, 14 aydır devam eden ambargo sonucunda kampta yaşanan sorunları Mezopotamya Ajansı’na anlattı. 

ÇALIŞMA ORANI YÜZDE 35 DÜŞTÜ

Ambargoyla birlikte kampın kuşatma altında olduğunu belirten Bilen, tüm olumsuzluklara rağmen kampta yaşamı idame etmeye çalıştıklarını söyledi. Ambargonun genişlediğini aktaran Bilen, yaşanan sorunları şöyle sıraladı: “Birçok hastalık görünmeye başladı. Mevcut olan sorun ve sıkıntılar her geçen gün daha da artıyor ve tehlikeli bir hal almaya başlıyor. Bu sorunların başında da işsizlik geliyor. Halk günlük ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Bu da halk için tehlike oluşturuyor. Bir toplumun ekonomisi, onu yönetme şeklidir. Bütün bu sorunları ele aldığımızda bunun en zor ayağı olan çözülemeyen ekonomik sorundur. Halkın geçim kaynağını Hewler’e gidip çalışarak sağlıyorlardı. Kamp ambargo altına alındıktan sonra hem şehre gidişler yavaşladı hem de gitmek isteyenler artık gidemeyecek duruma geldi. Ambargo öncesi halkın yüzde 85'i çalışırken, şimdi sadece yüzde 50'si çalışabiliyor. Bu durum en alt seviyeye kadar ulaştı. Hem iş kalmamış hem de kapatılan yollar nedeniyle kimseye bir yere gidemiyor. Bu durum halkın ekonomisine büyük bir darbedir.”

MEVCUT HASTANE YETERSİZ

Ambargoyla birlikte sağlık açısından halkın büyük bir tehlike ile karşı karşıya kaldığını dile getiren Bilen, hamile kadınların kötü koşullardan dolayı çocuklarını kaybettiğini söyledi. Ambargo nedeniyle bir çok hastanın da yaşamını yitirdiğini ifade eden Bilen, “Kronik hastalığı olan hastalar da büyük bir tehlikeyle karşı karşıya. Mevcut olan hastane ne yeterli olabiliyor ne yardımcı olabiliyor. Hastalar çıkamadığı için başka hastanelere de gidemiyor. Bu durum, var olan tehlikeyi derinleştiriyor” dedi. 

KORONAVİRÜS TEHLİKESİ

Koronavirüs salgını nedeniyle kampta endişelerin olduğunu söyleyen Bilen, “Bulaşıcı bir hastalık olduğu için önü alınmıyor. Bu da beraberinde ciddi zararlar getiriyor. Aşağı Mahmur'da bu hastalığın yayıldığı duyumları alıyoruz. Aramızda 10 dakikalık bir yol mesafesi var. Virüs oraya kadar gelmişse, buraya bulaşması da büyük ihtimaldir. Salgına karşı alabileceğimiz bir tedbir yok. Virüse karşı korunabileceğimiz ihtiyaçlar yok elimizde. Bu ambargo bizi her şekilde olumsuz etkiliyor. Biz de bu durumdan endişeli ve kuşkuluyuz. Kampta virüs sadece birine bulaşırsa, büyük bir trajedi ile yüz yüze kalacağız. Çünkü buna karşı yapabileceğimiz hiç bir şey yok” diye konuştu. 

SALDIRI ENDİŞESİ

DAİŞ’in kampa dönük saldırılarını hatırlatarak, güvenlik önlemlerinin zayıf olduğunu ifade eden Bilen, “Daha önce birçok kez kampa saldırdılar, şehitlerimiz oldu, yaralılarımız oldu. Bu tehdit sürüyor. Her yanımız DAİŞ tarafından abluka altında. Kendimizi güvende hissetmiyoruz. Her an saldırı endişeliyle yaşıyoruz. Aynı şekilde Türk devletinin de saldırıları ile karşı karşıyayız. Başur'u işgal girişimleri var. İlk olarak Mahmur'u işgal etmek istiyorlar. Kampa sürekli hava saldırıları oluyor. Keçi sağmaya giden berivanları katlettiler. Aynı zamanda onlarca insan zarar gördü. Hem psikolojik hem de fiziksel olarak büyük zararlarla karşı karşıya kaldık. Bu tehditler devam ediyor. Sabahtan akşama kamp üzerinde keşif ve savaş uçakları geziyor. Kamp üzerinde özel ve psikolojik bir savaş yürütülüyor. Hem saldırılardan hem ambargodan hem de güvenlikten kaynaklı kamp üzerinde büyük bir tehdit var” diye belirtti.

'AMBARGO KALDIRILMALI'

Türkiye’nin kampa dönük saldırı ve tehditlerine değinen Bilen, “Bizi üzen şey; düşmanımız Kürdü Kürde vurdurtuyor. Kürt bu saldırılara destek veriyor. Bunun başını da KDP çekiyor. Açık bir şekilde Türkiye tarafında. KDP de bu kampın dağılmasını istediği için Türkiye ile işbirliği yapıyor. Ortak amaçları da kampı dağıtmaktır. Çünkü Kürt mücadelesini esas alıp, bunun üzerinde inşa edilen bir yaşamın olduğunu bildikleri için saldırıyorlar. Bu kampın amaç olarak gördüğü şeyi, saldırılarla boşa çıkarmak istiyorlar. El ele vererek, bu zorlu süreci atlatmamız gerekiyor. Kürtler kampa dönük bu uygulamalara karşı tavrını ortaya koymalı ve buna karşı çıkmalıdır. Birleşmiş Milletlerin (BM) saldırılara karşı sessizliği, destek verdiğini anlamına geliyor” ifadelerini kullandı. 

Ambargonun bir an önce kaldırılması gerektiğini yineleyen Bilen, Kürt kamuoyuna duyarlılık çağrısı yaptı.

MA / Müjdat Can