AİHM’in kararı üzerine Van’ın Çatak ilçesinde 27 PKK gerillasının bulunduğu toplu mezarın açılmasıyla ilgili dava 14 Mayıs’ta görülecek. Avukat Turan Ece, davanın yüzlerce toplu mezar için de emsal olabileceğini belirterek duyarlılık çağrısında bulundu.

Van’ın Çatak İlçesi’nde 12 Ekim 1998 tarihinde çıkan çatışmada yaşamını yitiren  27 PKK gerillasının bulunduğu toplu mezara ilişkin Türkiye mahkemelerinin verdiği görevsizlik ve takipsizlik kararlarının ardından gerilla yakınlarının başvurusunu değerlendiren AİHM,  Türkiye'nin de taraf olduğu sözleşmeye dikkat çekerek, 'kovuşturmaya yer olmadığı' gerekçesiyle kapatılan dosya hakkında dava açılıp açılmadığını, toplu mezara gömülen cenazelere DNA tespitinin yapılıp yapılmadığını sordu.

AİHM'in geçen yıl verdiği bu karar üzerine gerilla yakınlarının avukatı Turan Ece, Çatak Sulh Mahkemesi'ne başvuruda bulundu. Yapılan başvuruyu değerlendiren mahkeme, 14 Mayıs 2014'te davanın görülmesine karar verdi.

12 Ekim 1998 yılında Çatak’a bağlı Kayaboğazı köyü Görentaş yaylasında TSK ile PKK gerillaları arasında çıkan çatışmada devlet kaynaklarına göre 22, PKK kaynaklarına göre ise 27-28 gerilla yaşamını yitirdi. Yaşanan çatışmanın ardından gerillaların cenazeleri ailelerine teslim edilmeyerek toplu bir mezara konuldu. Aradan uzun yıllar geçtikten sonra ilk olarak toplu mezarda bulunan PKK gerillası Abdullah Malgaz'ın ailesi İHD'ye başvurdu. Bu başvurunun ardından diğer gerilla aileleri de 2011 yılında yakınlarına ait olduğunu düşündükleri mezarların Van ilinde olduğunu öğrendikten sonra İHD Van Şubesine başvuruda bulunarak mezarın açılması ve yakınlarının kemiklerinin kendilerine teslim edilmesi konusunda yardım istedi.

Danıştay, Çatak’ta Sortkin Deresi üzerinde kurulan HES’e ilişkin kararı bozdu Danıştay, Çatak’ta Sortkin Deresi üzerinde kurulan HES’e ilişkin kararı bozdu

Ailelerin başvurusu üzerine, toplu mezarın bulunduğu iddia edilen bölgede halkla yapılan görüşmelerde, toplu mezarın varlığı doğrulandı. Bunun üzerine Van Barosu İnsan Hakları Komisyonu ile İHD ve Mazlum-Der şube yöneticileri ile STÖ temsilcileri mağdur ailelerle birlikte bölgeye giderek toplu mezarda incelemelerde bulundu.

Yapılan incelemenin ardından aileler Çatak Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak, "toplu mezarın kamu marifetiyle açılması, DNA testinin yapılması ve kendi yakınlarına ait olduğunu düşündükleri kemiklerin yakınlarına teslim edilmesini istedi.

Ancak Mahkeme, olay tarihinde bir soruşturmanın yapılması nedeniyle yeni bir soruşturma açmaya gerek olmadığına karar verdi. 

AİLELER AİHM'E BAŞVURDU

Çatak Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen bu karara mağdur yakınları Türkiye hukuk sistemi içinde görevli ve Yetkili Ağır Ceza Mahkemesine olan Erciş Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde itiraz etti. Bir üst mahkeme olan Erciş Ağır Ceza Mahkemesi de 'kovuşturmaya yer olmadığı' gerekçesiyle talebi reddetti.

Türkiye'deki tüm hukuki prosedürü işleten ancak sonuç alamayan aileler, bunun üzerine Ağustos 2012'te Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu.

Aileler adına AİHM'e başvuran avukatlardan Turan Ece, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 5. Maddesinin ihlal edildiğini belirterek, literatürde 'düşük yoğunluklu savaş' olarak geçen çatışma ortamında 45-50 binden fazla insanın yaşamını yitirdiği, mağdurların 30 yıllık çatışmalarda taraf ülkenin vatandaşları olmasına rağmen, sırf yakınları devlete karşı isyan etmiş olduklarından dolayı hayatlarının zindana çevrildiği, göçe zorlandıkları ve yakınlarının cesetlerinin kendilerine teslim edilmediğini belirtti. 

Başvurucuların yıllarca devlet tarafından 'terörist' olarak görüldüğünü belirten Avukat Ece, dilekçesinde şunlara yer verdi:

"Söz konusu çatışmalı ortam nedeniyle devletin bir politika dayanarak örgüt gerillalarına ait cesetleri vermediği, cesetlerin olduğu alanın yasaklandığı, ailelerin yakınlarına ait mezarları ziyaret edemediği hususunun değerlendirmesini de mahkemenizin takdirine bırakıyoruz. Başvurucuların talebi yakınlarının mezarının Minnesota Protokolü'ne uygun olarak çıkarılması cesetlere ait kemiklerin ayrıştırılması ve kendilerine teslimidir. Bu bağlamda başvurumuzun amacı da ailelere yardımcı olmaktır. Türkiye'de çok sıkça verilen ve hukuk literatürün de 'facia' olarak değerlendirilebilecek türden olan savcılık makamı kararı ile bu kararı aynen onaylayan nihai mahkeme kararının kaldırılması ve yeniden yargılamamın yapılabilmesi amacı ile mahkemenize başvuruyoruz."

Ailelerin yaptığı başvuruyu değerlendiren AİHM, iç hukuk yolu açısından görevli mahkemeye başvuru yapılmasına ve görevli mahkemenin vereceği karara göre başvurucuların taleplerinin değerlendirilmesi gerektiğine karar verdi. Bunun üzerine aileler geçen yıl Çatak Sulh Hukuk Mahkemesine başvuru yaparak DNA tespitinin yapılmasını ve cenazesinin kendilerine teslimi hususunda karar verilmesini talep etti. Başvuruyu değerlendiren Çatak Sulh Hukuk Mahkemesi başvuruyu değerlendirerek 14 Mayıs 2014’te duruşmanın görülmesine karar verdi.

Avukat Turan Ece,  bu kararın Kürdistan'da bulunan yüzlerce toplu mezar için de emsal teşkil edeceğini belirterek duyarlılık çağrısında bulundu. ANF