İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar’ın Hakimler ve Savcılar Kurulu’na yazdığı dilekçede anlattığı adliye hakim ve savcıların rüşvet aldığına dair iddiaların ardından yeraltı dünyasından da benzer bir çıkış geldi. İsmail Uçar söz konusu dilekçesinde mafya liderlerinin, uyuşturucu baronlarının hakim ve savcılara rüşvet vererek tahliye olduğuna dikkat çekmişti.

Nevzat Bahtiyar 'Sakladığın bir şey var mı' sorusuna 'Hatırlamıyorum' yanıtı verdi Nevzat Bahtiyar 'Sakladığın bir şey var mı' sorusuna 'Hatırlamıyorum' yanıtı verdi

Yeraltı dünyasının ünlü suç örgütlerinden “Sarallar”ın önde gelen isimlerinden Barış Saral, mafya lideri Sedat Şahin’in tahliyesinin perde arkasında rüşvet olduğunu öne sürdü. Barış Saral, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, mahkeme başkanı Ali Efendi Kırmızı’yı rüşvetle suçladı.

Gerçek Gündem’in haberine göre Barış Saral, mahkemede yaptığı açıklamada, Şahinler ve Sarallar grupları arasındaki çatışmalara ilişkin 74 kişinin yargılandığı davada tutuklu olan Sedat Şahin’in, 20 Temmuz’da tahliye olmasının arkasında dönemin Adalet Komisyonu Başkanı Okan Albayrak ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz’ın olduğunu öne sürdü. Bu iki isim daha sonra Yargıtay’a atandı.

BARIŞ SARAL, 2021’DE YAKALANMIŞTI

Barış Saral, 27 Aralık 2021’de düzenlenen “Tırpan” adlı operasyon kapsamında Büyükçekmece’de bir villada yakalanmıştı. Saral, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak”, “örgütün faaliyetleri kapsamında yağma”, “kasten öldürme”, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” “tefecilik” ile “tehdit” iddiasıyla suçlanıyor.

Barış Saral’ın Sedat Şahin’e düzenlenen başarısız suikast girişiminin arkasında olduğu iddia ediliyor.

Şahinler ve Sarallar grupları arasındaki çatışmalara ilişkin İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Sedat Şahin, 20 Temmuz 2022’de tahliye edildi.

Sedat Şahin’in tahliyesinden bir gün sonra Saralların lideri Alaattin İlyas Saral da Türkiye’ye dönüp tutuklanmasından geçen 1,5 ayın ardından serbest bırakıldı.

Sarallara yönelik 169 sanığın yargılandığı davada da 9 Ağustos itibarıyla tutuklu kalmadı.