'Hükümet samimi olsaydı çözüm için adım atardı'
Süreç başlatılmadan önce çok büyük sözler verildiğini söyleyen Hasan Pala (56) isimli yurttaş ise, geçen süre içerisinde AKP hükümeti tarafından hiçbir adım atılmadığının altını çizdi. Öcalan tarafından başlatılan çözüm sürecinin ardından Kürtlerin tek başına süreci götürmeye çalıştığını ifade eden Pala, hükümetin geçen süre zarfında adım atmamasının bir samimiyetsizlik göstergesi olduğunu ve KCK'nin üzerine düşeni yaptığını dile getirdi. Kürt sorununun çözümü için başlatılan sürecin ardından AKP hükümetinin KCK tutukluları ve hasta tutsakları dahi serbest bırakmadığını vurgulayan Pala, bu sebeple HPG'lilerin geri çekilmesini durdurma kararının haklı olduğunu söyledi. "Demokratikleşme paketi" diye bir paket hazırladığını söyleyen AKP'nin kimsenin görüşüne ve fikrine başvurmayarak Kürtlerin isteklerinden olan anadilde eğitime ilişkin hiçbir çalışmasının olmamasını eleştiren Pala, "Sayın Öcalan tarafından bir süreç başlatıldı. Buna karşılık KCK ateşkes ilan etti ve güçlerini sınır dışına çekti. KCK bütün bunları yaparken, AKP Kürdistan'da baraj ve karakollar yaparak korucu kadroları aldı. AKP'nin süreçten sonra Kürdistan'da yaptıkları savaş çalışmalarıydı. Bunlar barış çalışmaları değildi. Her şeyi Kürtlerden ve Kürt hareketinden beklemek doğru değil. 30 yılı aşkın süredir kendi hakları için mücadele veren bir hareketten 'git nereye gidersen git' demeyi kimse kabul etmez. KCK'nin geri çekilmeyi durdurmasına kimse haksız bir tutumdur diyemez" diye konuştu.
'Eğer barış istenseydi baraj karakol ve korucu alınmazdı'
Bölgede PKK'nin Kürt halkının hakları için 30 yılı aşkın süredir mücadele verdiğini dile getiren Zozan İşik (20) adlı öğrenci, başlatılan sürecin ardından AKP hükümetinin hiçbir adım atmamasının geri çekilmenin durdurulmasına neden olduğunu söyledi. AKP hükümetinin adım atmaması nedeniyle sürecin durma noktasına geldiğini söyleyen İşik, "Bu süreçten sonra bütün her şey AKP hükümetinin elinde. Eğer isterse ve savaş politikalarına devam etmezse bu sürecin ilerlemesi ve kalıcı bir barışın oluşması için bu süreci sürdürür. Ama eğer bölgede savaş olmasını ve her gün asker, gerilla cenazesinin gelmesini istiyorsa süreç için hiçbir adım atmaz ve süreci durdurur. AKP hükümeti eğer savaşın yeniden olmasını istemiyorsa sürecin devam etmesi için bir an önce adım atar" diye belirtti.
'Kürt hareketi ve halkı süreç için üzerine düşeni yaptı'
Öcalan tarafından başlatılan sürece herkesin sevindiğini ve mutlu olduğunu söyleyen Kerem Duman (40) isimli yurttaş, kardeş kanının dökülmeyecek olması ve kardeşçe bir yaşamın umutlarının arttığını dile getirdi. AKP hükümeti ile Öcalan arasında yürütülen süreçte yüzyıllardan beri Kürt halkının ellerinden alınan haklarının geri alınması için sürece dört elle sarıldığını ve üzerine düşen her şeyi yerine getirdiğini dile getiren Duman, "Şimdiye kadar Kürt hareketi ve halkı üzerine düşenleri yerine getirdiği halde AKP hükümeti buna karşılık herhangi bir adım atmadı. Kürt halkının tarih boyunca verdiği mücadelelerde Türkiye'nin izlediği tasfiye politikalarını bu dönemde devreye koymaya çalışıyor. Bu durumdan kaygılıyız. Her zamanki kaygılarımız bu süreçte de yenileniyor. Korkumuz o dur ki yeniden bir çatışmalı ortam oluşsun ve Kürt ile Türk halkı çocukları arasında yine kan dökülsün ve bu gençler toprağa verilsin. Ortadoğu'da yaşanan savaş ortamına Kürdistan'ın 4 parçasındaki Kürtler dahil edilmek isteniyor. AKP hükümetinin getireceği bir barışa kimsenin güveni kalmamış" diye konuştu.
'AKP'nin samimiyeti bize inandırıcı gelmiyor'
HPG'nin geri çekilmesine taraftar olmadıklarını, sadece "barışa" taraftar olduklarını söyleyen emekli memur İbrahim Bulut ise, AKP hükümetinin bir an önce adım atarak sürecin önünü açmasını istediklerini belirtti. Çözüm için atılan adımların tek taraflı olmaması gerektiğini dile getiren Bulut, "Bir barış isteniyorsa sonuna kadar götürülmeli. Artık bu halkın çektiği acılara bir son verilmeli. Bu halk barışa susamış. Tüm halklar barış olmasını ve akan kanın bir an önce son bulmasını istiyor. Barış adına başlatılan süreçle beraber ölüm haberi almadık. İktidar da kanın dökülmesini istemiyorsa, artık sorunun çözümü için adım atmalı ve sürecin ilerlemesine katkıda bulunması gerekir. Başbakan bu konuda verdiği sözlerin arkasında durmalı. Eğer 'Barışı, kardeşliği sağlayacağım' sözünü veriyorsa, sözünün arkasında durarak sözünün gerekliliklerini yerine getirmelidir. Halk arasında AKP'nin bu süreci seçim politikası olarak başlattığı söyleniyor. Bu da şimdiye kadar gereken adımların atılmamasından kaynaklı bize inandırıcı geliyor" dedi.
'Bu sürecin tıkanmasının tek sorumlusu AKP hükümetidir'
"Barış ve özgürlük adına Önder Apo bir adım attı" diyen Kadir Ertaş (47) isimli yurttaş da, Öcalan tarafından Newroz'da halkların kardeşliği için çözüm sürecinin tüm halklara ve dünyaya deklare edildiğini dile getirdi. Öcalan'ın çağrısıyla HPG güçlerinin geri çekildiğini belirten Ertaş, "Gerillalar barış ve özgürlük bu topraklara gelsin diye geri çekildi. Geçen süre içerisinde AKP hükümeti barış ve özgürlük adına hiçbir şey yapmadı. Bunun yerine Kürdistan'da korucu alımı ve yeni karakol ile barajlar inşa etti. Bu şekilde AKP hükümeti Kürdistan'da savaş çalışmaları yürüttü. Önder Apo'nun Kürdistan'da barış ve özgürlük için başlattığı süreci durdurdu. AKP hükümeti çözüm için hiçbir adım atmadığı için gerillalar geri çekilmeyi durdurdu. Sürecin ilerlemesi için AKP'nin adım atması gerekir. Bu sürecin tıkanmasının tek sorumlusu ve suçlusu AKP hükümetidir" dedi.
