Türkiye’de AKP-MHP iktidarının savaş politikaları ekonomik krizi her geçen gün derinleştirmeye devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) verilerine göre; Temmuz ayı enflasyon yüzde 79.6 oldu. Bir önceki yılın Temmuz ayına göre yaklaşık 7 kat artan enflasyon, halkın cebini yakmaya devam ediyor.  İpekyolu ilçesi Hacıbekir Mahallesi’nde kurulan Perşembe Pazarı’na gelen yurttaşlar da yaşadıkları ağır ekonomik krizi anlattı. 

‘GEÇİNEMİYORUZ’

Emekli Ömer Bucak (71), aldığı emekli maaşının yetmediğini belirterek, maaşının ayın ortasında eridiğini söyledi. Sebze ve meyve almak amacıyla pazara geldiğini, ancak her şeyin aşırı pahalı olduğunu ifade eden Bucak, “Fiyatlara baktım şu an sadece karpuz alabilecek durumdayım. Geçenlerde 1 kilo peyniri 60 liraya aldım, şu an sordum 100 TL diyorlar. Hiçbir şey alamaz hale geldik ve para olmadığı için dışarı bile çıkamıyoruz. Evde aç aç hapis yaşıyoruz. Maaş için aybaşını bekliyoruz ama aldığımız maaş da birkaç günde eriyip gidiyor. İş yok, para yok; bakın insanlar pazara gelip boş dönüyor” şeklinde konuştu. Bucak’ın “geçinemiyoruz” demesi esnasında başka bir yurttaş, “ekmek ve su ile yaşarız” dedi. Buna karşı Bucak, “Artık insanlar ekmek ve su da alamıyor. Para olmayınca su ve de ekmeği nasıl alacaksın?” diyerek tepki gösterdi.

‘İNSANLAR EVİNE İKİ EKMEK GÖTÜREMİYOR’

Pazarda 1 kilo yeşil fasulye dışında başka bir şey alamadığını kaydeden Ayşe Utuş, fiyatların uçuk olması nedeniyle pazara akşam geleceğini, kalan sebze ve meyveleri ucuz fiyata almaya çalışacağını söyledi. Utuş, “Maddi durumumuz iyi değil, evimizde hasta olanlar var ancak pazardan bir şey alıp götüremiyoruz. Sadece ben değil halkın tamamı perişan durumda. Domates, patates ve diğer sebzeleri almaya geldim ancak yeşil fasulye alabildim. Zamların tek sorumlusu Erdoğan ve AKP-MHP iktidarıdır. İnsanlar artık evine iki ekmek götüremiyor. Geçen gün evde ekmek yoktu, alacak paramız da yoktu. Akrabamın evine gidip un getirip ekmek yapabildik. Halk gerçekten de perişan durumda. Halkı öldürdüler artık. Kızım 5 gündür hasta ama hastaneye götürecek para bulamıyoruz” diye konuştu.

‘KARIN TOKLUĞUNA ÇALIŞIYORUZ’

10 yıldır pazarcılık yaptığını ve son dönemde sadece karın tokluğuna çalıştıklarını ifade eden İsa Alıcı (78), yaşanan tüm zamlara karşı iktidar ve siyasetçilerin sessiz kaldığını söyledi. Pazarcılığa başladığı 10 yıl önce ekonomik olarak durumlarının iyi olduğunu fakat şu an herkesin ekonomik olarak baş aşağı doğru gittiğine işaret eden Alıcı, “En kötü domatesin kilosu bile 10 TL olmuş. Diğer ürünler de öyle, eskiden insanlarla torbalarla alırken, şimdi bir kilo meyve veya sebze bile alamıyor” dedi. Bir yurttaşın; “Amca konuşma hapse atarlar” sözü üzerine Alıcı, “Ne yaparlarsa yapsınlar. Hapse de atsalar gerçek bu: insanlar geçinemiyor. Ölünceye kadar da gerçeği söyleyeceğiz” şeklinde konuştu.

ÇÖZÜM: KÜRT SORUNUNUNDA BARIŞÇIL YOL

İktidarın baskı ve sindirme politikalarını işaret eden ve bu nedenle yurttaşların konuşamadığını kaydeden Müslüm Kaplan isimli yurttaş, konuşan yurttaşlara “terör” yaftası yapıştırıldığını söyledi. Kaplan, “Eskiden 100 TL alıp, 5 kilo şeker ve yağ alıyordun, üstüne de para kalıyordu. Şu an bin lira ile aynı şeyleri alamaz hale geldik. Bin lira olmuş yüz TL. ‘Petrol bulduk’ dediler ama mazotun litresi 30 TL oldu. ‘Araba ürettik’ dediler araba fiyatı tarihinin en yüksek seviyesinde. Ülke şu an bitmiş. Bunun temel nedeni ülkeyi yönetenlerdir” şeklinde tepki gösterdi.

Şu an işsiz olduğunu ve ekonomik olarak kötü durumda olduklarını kaydeden Arif Kaya da, “İktidar ülkeyi yönetemiyor ve halkı yoksullaştırıyor. Pazara geldik ama eli boş dönüyoruz. Bu sorunun çözümü de Kürt sorununun çözümü ve barıştır” belirlemesi yaptı.  

‘SORUN BU İKTİDARLA ÇÖZÜLMEZ’

Her üründe 2-3 kat fiyat artışı olduğuna vurgu yapan Zahide isimli kadın, 2 kilo biber ve patlıcan aldığını elinde ise sadece 5 TL kaldığını belirtti. Pazarda terlik satan esnaf Mushap Balkız, daha önce sattığı ürün sayısının yarıya indiğini belirterek, ekonomin artık yaşanamaz duruma gelindiğini söyledi. Pazarcılık yapan bir başka esnaf olan Yusuf Akay da, “Bugün aldığımız bir ürünü sonraki gün aynı fiyata bulamıyoruz. Önceki gün biberin kilosunu 10 TL aldık ama bugün 11 TL olmuş. Fiyatlar sabit durmuyor. İnsanlar pazara geliyorlar ama istedikleri şeyleri alamıyorlar. Bu sorunun tek çözümü ise sistemin çözülmesi ve iktidarın değişmesidir” diye kaydetti.

‘KRİZİN NEDENİ SAVAŞ’

Artuklu Üniversitesi’nden Kürtçe dil bölümü mezunu olduğunu ve işsiz olduğunu ifade eden Ersin Sönmez, yaşanan ekonomik krizin iktidarın savaş politikaları nedeniyle derinleştiğini belirtti. Krizden çıkış yolunun demokratikleşme olduğunu kaydeden Sönmez, iktidarın bir an önce değişmesi gerektiğini söyledi. Kaldıkları evde yaklaşık 15 kişinin olduğunu ifade eden Sarya Tuncer ise, şöyle konuştu: “Halk perişan oldu, zengin daha zengin, fakir ise daha fakir oluyor. 350 TL ile pazara geldim neredeyse eli boş şekilde döneceğim. Bu ekonomik krizin sebebi ise yaşanan savaştır. Halka hizmet etmek için harcayacakları paraları savaşa harcıyorlar.”

MA / Cengiz Özbasar