Wan Emek ve Demokrasi Platformu, Artemêt (Erdemit) ilçesinde Wan Gölü kıyısındaki dolgu ile kaçak yapı inşasına ilişkin Merit Oteli’nin önünde basın açıklaması yaptı. “Van Gölü tüm canlılarındır, talana ve ranta açılmasına hayır” pankartının açıldığı açıklamada, sık sık “Van Gölüne dokunma” sloganları atıldı.

Van Valiliği kentte 3 gün boyunca eylem ve etkinliklerin yasaklandığını duyurdu Van Valiliği kentte 3 gün boyunca eylem ve etkinliklerin yasaklandığını duyurdu

‘DOĞA HER GEÇEN GÜN KATLEDİLİYOR’

Wan Emek ve Demokrasi Platformu adına açıklama yapan avukat Jiyan Özkaplan, kanun koyucular ve kanun uygulayıcıların ihmalkârlıkları, yanlış düzenlemeleri ve ranta hizmet üretmeleri yüzünden gün be gün Wan Gölü’nün kaybedildiğini belirtti. 430 km çevresi, 451 metre derinliğiyle bir iç deniz niteliğinde olan Van Gölü’nün dünyanın sayılı güzellikleri arasında yer aldığını ifade eden Özkaplan, “Maalesef her gün kanun koyucular, uygulayıcılar ve taşeronları tarafından tahrip edilerek abluka altına alınmakta, kirletilmekte ve halkın kıyılarına ulaşımı engellenmektedir. Değeri paha biçilemeyecek kadar önemli olan bu sahiller, sulak alanlar, sazlıklar ve faunasında yer alan yüzlerce canlı türü vahşi kapitalist uygulamalarla gasp edilmiş ve her geçen gün katledilmektedir” dedi.

‘KORUMA PLANINA AYKIRIDIR’

Van Gölü ve kıyılarının, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı olarak tescil edildiğine işaret eden Özkaplan, “Bu sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım kanununun; en zayıf koruma şekli olduğu ve gelişi güzel olarak hazırlanmış olduğu özellikle kıyılardaki köylerin, tarım arazilerinin, sazlıkların, sulak alanların hesaba katılmamış olmasından anlaşılmaktadır. En zayıf koruma kanunu olmasına rağmen ‘sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım yasasının’ bile çiğnendiğini Merit Otel ve Edremit Aqua Park gibi yapıların inşasında görmekteyiz. Yine uygulamanın D bendinde ‘korunan alanların tespiti tescil onayına ilişkin usul ve esaslara dair yönetmelik ve ilke kararlarına aykırı olmamak ve çevre düzeni planında belirtilen şartları aşmamak kaydı ile’ denmesine rağmen uygulamalar en zayıf koruma planı olan sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım planına aykırıdır” diye belirtti.

‘SESSİZ KALMAK SUÇA ORTAK OLMAK’

Sivil toplum ve meslek örgütlerine, siyasi partilerine ve topluma duyarlılık çağrısında bulunan Özkaplan, günlerdir hukuka aykırı bir şekilde, kaçak inşaatlarla beraber göle doldurulan tonlarca dolgunun gözler önünde olduğunu belirtti. Özkaplan, şöyle devam etti: “Peki ya devlet nerede, kanun koyucu nerede, kanun uygulayıcı nerede? Sessiz kalmak suça ortak olmaktır. Buradan yetkililere çağrıda bulunuyoruz. Bu hukuksuz uygulamalara daha ne kadar sessiz ve seyirci kalacak ve destekleyeceksiniz. Bu sessiz kalışınız hangi baskı ve çıkar ilişkilerin sonucudur. Yetkilileri uyarıyor ve kendilerine sesleniyoruz. Yasaların gereğini yapmazlarsa bu suçların ortağı olacaklardır. Bizler doğamıza, denizimize, geleceğimize sahip çıkmak adına yapılanlara hayır diyor yetkilileri göreve çağırıyoruz.”