HABER MERKEZİ-Van ve Erciş'te 23 Ekim ve 9 Kasım 2011 tarihinde meydana gelen 2 büyük depremin üzerinden 7 yıl geçti yaralar ise halen taze,Kent merkezde 101, Erciş'te 477, köylerde ise 66 kişi olmak üzere resmi rakamlara göre, çocuklarında aralarında bulunduğu toplamda 644 kişinin enkaz altında yaşamını yitirdi,depremde 2 bin 307 bina çöktü, 4 binin üzerinde insanın yaralandı,yüzlerce kişi ise enkazdan yardım ekipleri veya yakınları tarafından çıkarıldı. Nüfusun yüzde 80'ine yakını en hayati ihtiyaçlarını karşılayamadıkları için başka kentlere göç ederken, kalan aileler ise yazlık çadır ve konteynırlarda yaşam mücadelesi verdi.
Deprem nedeniyle kentte bulunan binaların çoğu yıkılırken yüzde 90’ı ise büyük ölçüde hasar gördü. Bölgedeki 28 bin 500 bina kullanılamaz hale geldi. Depremlerin etkileri; Erzurum, Ağrı, Mardin, Diyarbakır, Muş, Bitlis, Iğdır, Kars, Batman, Siirt illeri ve ilçelerinde geniş bir alanda hissedildi.
Van ve Erciş’te büyük yıkıma neden olan 7.2 büyüklüğündeki depremi saat 02.00’ye kadar 146 artçı şok izledi. Bu sarsıntılardan 4’ünün büyüklüğü 5’in üzerindeydi. 13.48’de Ilıkaynak’ta 5.4,13.56’da Gedikbulak’ta 5.5, 21.10’da Göllü’de 5, 23.45’te Mollakasım’da 5.7 büyüklüğünde meydana gelen artçılar, büyük korku ve panik yarattı. yıkımın ve kaybın bukadar büyük olduğu Van afet bölgesi ilan edilmedi.
Van Edremit ilçesine bağlı Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi karşısında bulunan Anadolu Konteyner Kent'inde ise depremin üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen hala 9 konteynerde aileler yaşıyor.7 yıldır bölgede ara ara artçı depremler olmaya ise devam ediyor.
DEPREMİN EN BÜYÜK SİMGELERİNDE BİRİ İSE 'KÜÇÜK YUNUS' OLDU
Depreme bir internet kafede yakalanan 13 yaşındaki 'küçük Yunus', üzerine kapanan 'isimsiz bir kahraman' sayesinde bir sürede olsa hayatta kalmıştı.Çalışmalar esnasında Kendisini kurtaran ekiplerle konuşan ve saati soran Yunus Geray, Enkaz altında aldığı yaralar nedeniyle iç kanama geçiriyordu, 'Küçük Yunus' enkaz altından çıkartıldıktan sonra tüm çabalara rağmen hastaneye kaldırılırken yolda yaşamını yitirmişti, Ailesinden tek hayatını kaybeden olan küçük Yunus'tan geriye kalan ise,Türkiye'de ve Dünya'da depremin simgesi haline gelen korku ve hayat dolu bakışlarıyla bu fotoğrafı oldu.Herkezin büyük umutla beklediği mucize ise yarım kalmıştı.
BEKLİDEĞİMİZ MUCİZE ''AZRA BEBEK''LE GELMİŞTİ
Depremin diğer bir simgesi ise 'Azra Bebek'olmuştu,Erciş Van yolu Caddesindeki Sevgi Apartmanı enkazından yükselen 14 günlük 'Azra Bebeğin'sesi, arama kurtarma ekiplerini heyecanlandırdığı kadar, büyük bir mutluluk yaşamalarına sebep olmuştu,Arama kurtarma ekiplerinin enkazda 2'gün süren çalışmaları sonucu, saat 16.00 sıralarında 'Azra bebeği'enkaz altından sağ olarak kurtarmıştı.Kadın sivil savunma görevlisinin kucağında ambulansa taşınan Azra bebek için tüm ekipler seferber olmuştu.'Minik Azra', Önce Erciş Devlet Hastanesi’ne,Burada küvöze konulan Azra, daha sonra helikopterle Van Ferit Melen Havaalanı’na ulaştırılarak, daha sonra hava ambulansıyla Ankara'ya gönderilerek tedavai altına alınmıştı. ''Azra bebeğin'' kurtarılmasından kısa süre sonra Annesi Semiha Karaduman'da, enkazdan yaralı kurtarılarak tedavi altına alındı. Zorlu bir tedavi sürecinden geçen Azra Bebek ve Annesi hayata tutunmayı başarmıştı.
9 KASIM'DA 5.6 ŞİDETİNDE İKİNCİ DEPREM'LE SARSILDI
Van'da 9 Kasım akşamı ise 5.6 şiddetinde yeni bir deprem daha oldu 42 kişi hayatını kaybetti yüzlerce kişi ise yaralandı.Enkaz altında kalarak yaşamını yitirenlerin büyük bir bölümü ise, 7.2'lik depremin ardından yetkililer tarafından bilinçsiz bir şekilde sağlamlık açısından pekte sağlıklı olmayan otellere yerleştirilen gazeteci, yardım kuruluşu temsilcileri ve gönüller oldu.Yıkılan Bayram Otelin enkazında DHA Muhabirleri Cem Emir, Sabahattin Yılmaz ve gönüllü olarak arama kurtarma çalışmalarına katılan Japon Doktor Atsushi Miyazaki ile çok sayıda kişi hayatını kaybetti.
BİNLERCE İNSAN SERT KIŞ ŞARTLARINDA ÇADIRLARDA YAŞAM MÜCEDELESİ VERDİ
Deprem'in ardından Barınma, sağlık, gıda ve benzeri ihtiyaçların aylarca karşılanmadığı kentte,birçok insan hasarlı evlerde veya yazlık çadırlarda yaşamak zorunda kaldı.Sert kış koşullarında Çadır bulamayanlar ise naylon ve brandadan yapma barakalarda yaşam mücadelesi verdi. Depremin kışa denk gelmesinden kaynaklı çadırlarda katalitik soba kullanılması üzerine çoğu çocuk 10'a yakın kişi çıkan yangınlarda yaşamını yitirdi.
ONLARCA ÖĞRETMEN HAYATINI KAYBETTİ
Depremde enkaz altında kalan öğretmenlerin çoğunluğu 20 ila 30 yaşlarındaydı.Yıllarca okudular. Ardından atama beklediler. Bir kısmı son ağustos atamasında sonanda kadrolu olmuş ve sevinç içinde Erciş’e gitmişti. Bir kısmı hâlâ sözleşmeliydi, bir kısmı, sevdiğiyle aynı şehirde olabilmek uğruna apar topar evlenmiş, tayinini Erciş’e çıkarmıştı. Kimi eşini, 10 aylık bebeğini memlekette bırakıp, üç-beş arkadaş ev tutarak çalışmaya başlamıştı. Hepsi de çok gençti. Depremde resmi rakamlara göre 76 öğretmen hayatını kaybetti.
Depremin 7.yıl dönümünde Hayatını Kaybeden Öğretmen ve Yurttaşlarımızı Bir Kezdaha Saygı ve Rahmetle Anıyor Yakınlarına ve Ailelerine baş sağlığı diliyoruz.
