Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Erkan Baş, Meclis’te düzenlediği basın toplantısı ile gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

Pandemiye ilişkin konuşan Baş, salgının kontrolden çıktığını belirterek, açıklanan verilerin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Baş, “Dünyada, salgının en kötü yönetildiği ülkeyiz. Salgını en kötü yöneten iktidarla karşı karşıyayız. Açıklanan hasta sayıları doğru değil ve bunu herkes biliyor. Vaka sayıları açıklanmıyor ama bunun da çok yüksek olduğunu herkes biliyor. Bakanlık açıklamıyor ama Türk Tabipleri Birliği dün açıkladı: 87 bin yeni vaka var. Yani ABD’de günlük vaka sayısının yaklaşık yarısı” dedi.

‘DEVLETİN OLANAKLARI SARAY İÇİN DEĞİL, HALK İÇİN KULLANILMALI’

AKP iktidarının salgın koşullarında sermayenin çıkarları yerine yurttaşları düşünmesi gerektiğini belirten Baş, “Bu devletin olanakları Saray için değil, halk için kullanılmalı. Çalışması zorunlu olmayan tüm işletmeler acilen kapatılmalı ve buradaki işçilere yoksulluk gelirinin altında olmayan bir ödeme devlet olanakları kullanılarak yapılmalı. Biliyorum birçoğunuz, iş yerim kapanmasın, evime ekmek götürebileyim diyor. Çok da haklısınız. Ama talebimiz çok net olmalı. Bu devletin olanakları Saray için değil, halk için kullanılmalı” dedi.

‘GECİKMEDEN BUGÜN YAPILMALIDIR’

Baş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çalışması zorunlu olmayan tüm işletmeler acilen kapatılmalı ve buradaki işçilere yoksulluk gelirinin altında olmayan bir ödeme devlet olanakları kullanılarak yapılmalı. Yandaşlara, 5’li çeteye, patronlara, iktidar çevresinde kümelenenlere akan kaynakları kapatırsak bunlar yapılabilir. Yurttaşlarımızın dertsiz tasasız evinde kendini güvencede hissederek oturabilmesinin koşulları yaratılmalıdır. Elektrik, su, internet, doğalgaz tüm yurttaşlara şartsız, bedelsiz olarak ulaştırılmalı. Çalışması zorunlu sektörlerde, mümkün olan en ileri önlemlerin alınması zorunlu olmalıdır. Yapılacak şey çok net ve basittir. Gecikmeden, bugün yapılmalıdır.”

‘HODRİ MEYDAN’

İçişleri Bakanlığı’nın Kanal İstanbul Projesi’ne karşı çıktığı için İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında soruşturma başlatmasına ilişkin de konuşan Baş, “Alın işte tam şu anda ben de TBMM’nin olanaklarını kullanarak Kanal İstanbul’a karşı çıkıyorum. Hodri meydan, isteyen inceleme isteyen soruşturma başlatsın! Devletin bütün olanaklarını kendi şahsi menfaati ve rakiplerini alt etmek için kullanan bir cumhurbaşkanının olduğu bir ülkede böyle bir inceleme başlatılması trajikomik. Dahası, inceleme başlatan kurumun başındaki Bakan Süleyman Soylu, daha birkaç ay önce yine devletin olanakları ile bir devlet kurumu olan Anayasa Mahkemesi’ne savaş açmadı mı?  O müfettişler, bir inceleme başlattı mı, bakanları hakkında? Ama bu konuda söyleyeceğimiz sözler tabii ki bunlarla sınırlı değil. Birincisi bu kamu yararına bir devlet projesi değil. Bu bir rant projesi. Bu bir talan projesi” diye belirtti.

İMAMOĞLU’NA UYARI

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na uyarıda bulunan Baş, “Ekrem İmamoğlu’na oy veren yurttaşlar, bu projeye karşı olduğunu söylediği için oy verdiler. Dolayısıyla herhangi bir biçimde bu projeye karşı faaliyetlerinden geri adım atarsa suç işler. Halka yalan söylemiş olur. CHP içinden ‘Gerekirse referanduma gidelim’ gibi akıl dışı önerileri olanları da uyarıyorum. Halk kararını vermiştir zaten. Akıl dışı bilim dışı uygulamaların referanduma götürülmesi gibi bir uygulama yoktur” dedi.

REFORM AÇIKLAMALARI

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘hukuk ve ekonomideki reformlara’ ilişkin de açıklamalar yapan Baş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Özeti şudur; nasıl darbeciler Türkiye’de ilk iş olarak, NATO’ya ve patronlara güvence verirse, Tayyip Erdoğan da iki gün önce aynısını yaptı. Uluslararası patronlara, emperyalistlere, yerli yandaşlarına ve Batı’ya güven vermek istedi. Adalet reformundan söz edildiğinden bugüne yaşananlara bakmak bile yeter. Veli Sacılık, Kemal Kurkut’u vuran polis, Van’da işkence sonucu yaşamını kaybeden yurttaş… Damat’ını ve Merkez Bankası Başkanı’nı görevden alan Erdoğan, eldivenimi değiştiriyorum ama size hizmet etmekten geri durmayacağım diye patronlara seslendi. Erdoğan’ın şeffaflık, güven ortamı” gibi sözlerine çok odaklanıldı ama yalnız bunları söylemiyor.”