Demokratik Birlik Partisi (PYD), Baas rejiminin yıkılmasının birinci yıl dönümü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Suriyelilerin bir yıl önce rejimi devirerek uzun yıllar süren despotik dönemi sona erdirdiğini belirtti.
Açıklamada, Baas’ın onlarca yıl boyunca güvenlikçi politikalar yürüttüğü, hiçbir ulusu ya da inancı temsil etmeyen ırkçı bir yaklaşımı benimsediği ve belirli grupların çıkarlarına hizmet eden oligarşik bir yönetim kurduğu ifade edildi. PYD, rejimin çöküşünün halkın büyük bedellerle yürüttüğü mücadelenin sonucu olduğunu ancak çöküş anının kapalı kapılar ardında yapılan uluslararası anlaşmalarla belirlendiğini vurguladı.
Geçiş döneminin, tarihsel değişim ihtiyacına uygun şekilde demokratik bir cumhuriyetin ve demokratik toplumun inşasına kapı açması gerekirken, beklenen dönüşümün gerçekleşmediği ifade edildi. PYD, Şam’daki geçiş hükümetinin uygulamalarının “Baasçı zihniyeti farklı biçimlerde yeniden üreten” bir yönetim anlayışına dönüştüğünü kaydetti.
Açıklamada, geçiş sürecinde güvenlik ortamının sağlanması beklenirken sahil ve güney bölgelerinde Alevi ve Dürzi topluluklarına yönelik katliamların yaşandığı, Şehba ve Tişrin Barajı’nın hedef alındığı, birçok bölgede ihlallerin sürdüğü belirtildi. Nefret söylemi ve ırkçılığın yaygınlaştığına, ekonomik çöküşün milyonlarca insanı açlığa ittiğine dikkat çekildi.
PYD ayrıca, Suriye topraklarındaki Türk askerî varlığının sürmesine ve Efrin, Serekaniye, Gire Spi’den göç etmek zorunda kalanların durumunun çözümsüz bırakılmasına işaret etti.
Parti, geçiş hükümetinin kongrelerden anayasa bildirgesine ve parlamento seçimlerine kadar tüm süreçlerde halk iradesini yok saydığını belirterek, “Suriye’nin tüm bileşenleri geçiş sürecine katılmalıdır” çağrısı yaptı. Açıklamada, ülkenin uluslararası ve bölgesel çıkarlarla değil, ulusal ilkelere dayalı bir süreçle yeniden inşa edilmesi gerektiği vurgulandı.
PYD, merkezi ulus-devlet modelinin Suriye’de istikrarsızlık yarattığını, gerçek meşruiyetin tüm Suriyelilerin temsil edildiği bir siyasal mimariyle inşa edilebileceğini belirtti. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin halk katılımına dayalı, demokratik ademi merkeziyetçi yapısıyla Suriye krizine yönelik uygulanabilir bir çözüm modeli sunduğunun altı çizildi.
Açıklamada, Suriye’nin yeniden inşasının demokrasi ve ademi merkeziyetçilik ilkelerine dayalı bir projeyle mümkün olduğu, bunun ulusal, dini ve kültürel çeşitliliği yansıtan bir yönetim sağlayacağı ifade edildi. Bu çerçevenin baskının yeniden doğmasını engelleyebilecek, ülkenin bütünlüğünü koruyabilecek ve tüm bölgelerde adil bir kalkınmanın önünü açabileceği belirtildi.
PYD, siyasi çözüme, kapsamlı diyaloğa ve 2254 ile 2799 sayılı uluslararası kararlara bağlılığını vurgulayarak, 10 Mart Mutabakatı’nı “Suriye halkının fedakârlıklarına ve tarihine uygun demokratik bir cumhuriyet yolunda temel bir adım” olarak değerlendirdi.
Mezopotamya Ajansı


