ASAL Araştırma'nın 2025 seçimleri için yaptığı anketin sonuçları, kararsız seçmenlerin oranının yüksek olduğunu ve CHP ile AKP arasındaki kıyasıya rekabeti gözler önüne seriyor. Araştırma, 10-14 Ocak 2024 tarihleri arasında 26 ilde 1800 kişiyle gerçekleştirildi.
Kararsızlar Öne Çıkıyor
Anketin en dikkat çeken sonucu, "Kararsızım" veya "Oy kullanmam" diyen seçmenlerin oranının yüzde 36,7 ile oldukça yüksek olması. Bu oran, siyasi partilere olan güvenin sorgulandığı ve belirsizliklerin arttığı bir dönemi işaret ediyor. Kararsızlar, 2025 seçim sonuçlarını doğrudan etkileyebilecek bir grup olarak öne çıkıyor.
CHP ve AKP Arasındaki Rekabet Sıkı
Kararsızlar dışında ise en yüksek oy oranına sahip parti CHP. Yüzde 20,2 oy oranı ile ikinci sırada yer alan CHP'yi, yüzde 18,7 ile AK Parti takip ediyor. Bu sonuç, her iki partinin arasındaki rekabetin giderek kızıştığını ve seçim öncesi yoğun bir yarışın yaşanacağını gösteriyor.
Kararsızlar Dağıtıldığında Tablo Değişiyor
Anketin önemli bir diğer bölümü ise kararsızların dağıtılmasıyla elde edilen sonuçlar. Kararsızlar dağıtıldığında, CHP'nin oy oranı yüzde 31,9'a çıkarak birinci sırada yer alırken, AK Parti yüzde 29,6 ile ikinci sıraya geriliyor. Bu durum, seçim sürecinde kararsızları ikna etme stratejisinin ne kadar kritik olduğunu ortaya koyuyor.
Küçük Partiler Seçim Sonuçlarını Etkileyebilir
Ankette dikkat çeken bir diğer detay ise küçük partilerin oy oranları. Demokrat Parti, yüzde 9,6 ile üçüncü sırada yer alırken, MHP yüzde 8,9 ile dördüncü sırada bulunuyor. Bu durum, seçimde küçük partilerin de önemli bir rol oynayabileceğini gösteriyor.
İYİ Parti'nin oy oranı yüzde 4,4, Yeniden Refah Partisi'nin ise yüzde 3,9 olarak açıklandı. Zafer Partisi yüzde 3,6, Türkiye İşçi Partisi ise yüzde 1,6 ile daha düşük bir oy oranına sahip. Anahtar Parti’nin oy oranı yüzde 1,4, diğer partilerin toplam oy oranı ise yüzde 5,1 olarak belirlendi.
Sonuçlar, Kararsız Seçmenlere Odaklanmayı Gösteriyor
Anketin genel sonucu, kararsız seçmenlerin yüksek oranı nedeniyle partilerin bu grubu ikna etme stratejilerine odaklanması gerektiğini ortaya koyuyor. Kararsızların seçimin kaderini belirleyebilecek kritik bir rolü olacağı, seçim sürecinin en önemli başlıklarından biri olacak gibi görünüyor.