Demokratik Kurumlar Platformu (DEKUP) ve dil kurumlarının öncülüğünde 15-16 Ekim tarihlerinde Van’da düzenlenecek “Kürt dil mücadelesi için strateji ve politikalar çalıştayı”nda, Kürtçenin her alanda yaşatılması için yol haritası belirlenecek.
Demokratik Kurumlar Platformu (DEKUP) ve bileşenlerinden olan dil kurumları, 15-16 Ekim'de "Kürt dil mücadelesi için strateji ve politikalar çalıştayı" düzenleyecek. Kürtçenin siyaset, edebiyat, kültür, ekoloji, basın, din ve inanç, hukuk, diplomasi ve toplumsal alanda kullanımına dair stratejilerin belirlenmesi amacıyla düzenlenecek çalıştay hakkında bilgi veren Hazırlık Komitesi üyesi Heval Dilbihar, çalıştayın dil stratejisi ve politikası oluşturma hedefini taşıdığını ifade etti.
Amaçlarının "Her dem Kurdî, her der Kurdî" şiarıyla dil mücadelesini; bilinç, örgütleme, öğrenme ve kurumlaşma açısından Kürdistan'ın her yerine yaymak olduğunu dile getiren Dilbihar, “Şimdiye kadar Kürtçe için birçok çalıştay ve konferans düzenlendi. Ama maalesef bu yapılan çalıştay ve konferanslar çoğu kez akademik tartışma, fikir ve düşünceyle sınırlı kaldı. Şimdiye kadar bu yapılan konferanslar Kürtler için çok önemli bir etki yaratmadı. Bu çalıştay sonucunda bütün Kürt kurum ve kuruluşları, strateji ve politikalarını belirleyecektir” ifadelerini kullandı.
“Her dem Kurdî, her der Kurdî” şiarıyla dil mücadelesi
Hazırlık Komitesi üyesi Heval Dilbihar, çalıştayın amacının Kürtçe mücadelesini bilinç, örgütlenme, öğrenme ve kurumlaşma açısından Kürdistan’ın tüm bölgelerine yaymak olduğunu belirtti.
“Çalıştayın katılımcıları da bütün kurumlardan ve Kürtçe adına mücadele eden alanlardan oluşuyor. Özellikle de halktan oluşuyor. Halk oraya sadece dinlemek ve alkışlamak için gelmeyecek. Halk da çalıştayın tüm bölümlerinde bütün grupların öncülüğünde tartışma, eleştirileri ve önerileriyle güçlü bir katılım sağlayacak. Çalıştayda 8 grup yer alacak. Çalıştay hem Kurmancî hem de Kirmançkî lehçelerinden oluşacak. Çalıştay bizim için çok önemli; çünkü bu tartışmaların sonucunda çok önemli kararlar alınacak. Ama öncelikle bir mekanizma olmalı ki bu kararları uygulayabilsin. Bizim isteklerimiz bellidir; Kürtçeye statü, Kürtçe eğitim hakkı, Kürtçenin özgürlüğü ve Kürtçenin bütün alanlarda ve toplumda yaşatılmasıdır. Öncelikle bu istekleri bütün Kürt kurum ve kuruluşların temelinde oluşturmak istiyoruz” diye konuştu.
“Gerçek barışın yolu Kürtçeye statüden geçiyor”
Kürtçe için devletten statü istediklerini; ancak kendi alan ve kurumlarında da Kürtçenin statüsünün sağlanması gerektiğine işaret eden Dilbihar, “İlk başta Kürtçe ders eğitimini, belediyelerde, kültür ve sanat kurumlarında, politik alanda ve tüm Kürtçe kurumlarda temellendirmemiz lazım. Bizim önce kendi içimizde Kürtçenin örgütlenmesini yapmamız lazım.
Çalıştaydan çıkacak sonuçları iktidara ulaştıracağız ve bu isteklerin Kürt halkının isteği olduğunu söyleyeceğiz; eğer siz gerçekten barış ve demokratik bir toplum istiyorsanız bu gerçekleri göz önünde bulundurmanız lazım. Kürt dili statü ve eğitimi için yaşamın her alanında yaşayabilsin diye önemli siyasi ve hukuki adımları atmanız gerektiğini söyleyeceğiz” şeklinde konuştu.