Türkiye’nin kornavirüs (Kovid-19) vakaları “normalleşme” adı altında kimi kısıtlamaların kaldırılmasıyla hızlı bir şekilde artmaya başladı. Sağlık meslek örgütleri ve uzmanlara göre, salgınla mücadelede hükümet adı konulmasa “sürü bağışıklığı” politikası izlemekte. Öyle ki pozitif vakaların sağlık kuruluşlarında gözetim altına alınması bir yana adete halkın içerisine itiliyor.

Tarsus ilçesinde yaşayıp, salgına yakalanan 5 çocuk babası Metin Arslan (44) yaşadıkları bunun örneklerinden biri. 

Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre, Bir çivi fabrikasında asgari ücretle çalışan Arslan’a 15 Ağustos’ta baş ağrısı ve halsizlik şikayetleriyle gittiği Tarsus Devlet Hastanesi’nde ilaç verilip, eve gönderildi. Şikayetlerinin artması üzerine 18 Ağustos’ta yeniden hastaneye gittiğinde ise Kovid-19 testi yapıldı. 20 Ağustos’ta Sağlık Bakanlığı yetkilileri tarafından aranan Arslan’a testimin pozitif çıktığı bildirildi.

İlk belirtileri gösterip hastaneye gittiği gün ile teşhis konulan 5 gün boyunca evinde ailesi ile eski normal yaşantısına devam eden Arslan’a, Sağlık Bakanlığı yetkilileri iki hafta evde karantinaya girmesini, çocuklarından ve diğer insanlarından uzaklaşmasını söyledi.

TESTLERİ KAYBOLDU

Belirtiler göstermeleri üzerine 24 ve 28 Ağustos tarihlerinde eşi ve çocuğu hastaneye test yapmaya gitti, fakat testlerinin kaybedildiği anlaşıldı. Arslan’ın ayın 25’inde yaptırdığı ikinci test de yine kayboldu. 

Durumunun ağırlaşması üzerine ambulansla hastaneye gitmek için 112 Acil Servis’i aradığını anlatan Arslan, fakat kendisine kendi imkanları ile hastaneye gitmesi gerektiğini söylendiğini dile getirdi. Arslan, bu yüzden kontroller için hastaneye dolmuş ile gidip gelmek zorunda kaldı.

Karantina sürecini takip etmekle sorumlu olan karakoldan telefonla arandığından ise sadece “İşin bittiği zaman hemen evine git” denildiğini aktaran Arslan, “Karantina sürecinde Sağlık Bakanlığı yetkilileri sadece pozitif çıktığını haber vermek için bir kere aradı ardından bir daha da aramadı. Aile hekimi bir iki defa arayıp durumumuzu sordu. O da ‘durumunuz ağırlaşınca kendiniz hastaneye gidersiniz’ dedi. Polis karakolundan her gün arıyorlardı ‘Evde misiniz’ diye soruyorlardı. Denetlemeye geleceklerini söylüyorlardı. Karantina süreci boyunca sadece bir kere onları gördüm” diye konuştu.

Arslan, hastalığı süresince yaşadığı kaygıyı “En çok çocuklarım ve eşim hastalanır diye korktum. Bir alt katta annem, babam ve kronik hastalığı olan bir kardeşim var. 3’ü de yüksek risk grubundalar. Onlara bulaşır diye çok korktum” sözleriyle dile getirdi.

‘GECELERİ KORKUDAN AĞLIYORDUM’

Eşi Beşire Arslan (38) da, daha önce mahallelerinde virüs buluşan kimse olmadığı için virüsün kendilerine gelebilme ihtimalini bile düşünmediğini ifade etti.

Arslan,  eşinin testinin pozitif çıkması sonrasında yaşadıklarını şöyle dile getirdi: “Eşimden dolayı, çocuklarımdan dolayı çok korktum. Onlara bir şey olur kaygısıyla. Ne yapacağımı bilemiyordum. Ateşleri çıktığı zaman ne yapacağımı nereye gideceğimi bilmiyordum. Ambulansı aradığımız zaman ‘kendi imkânlarınız ile gidin diyorlardı.’ Daha önce böyle korku yaşamadım. En çok ya çocuklarıma ve eşime bir şey  olursa diye korktum. Ölüm korkusunu yaşadım. Geceleri korkudan ağlıyordum.” 

Karantinada kaldıkları süre boyunca resmi kurumların ilgisizliğinden yakınan Beşire Arslan, “Bir ambulans bile göndermediler. Sağlık Bakanlığı hiç ilgilenmedi. Eşim test yaptıktan sonra biz de test yaptık. 8 gün boyunca geri dönüş yapmadılar. Biz o halimiz ile hastaneye gittik öğrendik ki sonuçlarımız kaybolmuş. Yeniden test yapmamız gerektiğini söylediler” diye konuştu.

Arslan, bu yaşadıkları üzerinden “virüsün nereden bulaşacağının belli olmaz” diyerek, herkese çok daha dikkatli olmaları konusunda uyarıda bulundu.

AKP'Lİ VEKİLİN OĞLUNA AMBULANS UÇAK

Bu arada koronavirüs testi pozitif çıkan AKP Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın 22 yaşındaki oğlu Batuhan Elitaş, tedavi gördüğü Kayseri Şehir Hastanesi İntaniye Servisinden ambulans uçakla Ankara Şehir Hastanesine nakledildi.