MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “seçim barajı yüzde 7’ye indirildi” açıklaması erken seçim gündemini bir kez daha ısıttı. Olası erken seçime ilişkin yapılan anketlerde AKP-MHP'nin içerisinde yer aldığı Cumhur İttifakı erirken, muhalefet partilerinin oyları ise yükseliyor. İktidar çevreleri seçimin zamanında yapılacağı yönünde açıklamalar yapıyor. Ancak erken seçim beklentisi olan muhalefet cephesi uzun bir süredir sahada ve hummalı bir çalışma yürütüyor. Muhalefetin yanı sıra toplumun birçok kesimi de erken seçim beklentisi içerisine girdi.

Seçim denilince ilk akla gelen kentlerden biri olan Diyarbakır’da, sivil toplum örgütü (STÖ) temsilcileri erken seçim gündemini Mezopotamya Ajansı'na değerlendirdi. 

ÇÖZÜMSÜZ KALAN SORUNLAR  

Emek ve Demokrasi Platformu Dönem Sözcüsü olan Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) Diyarbakır Şube Başkanı Süleyman Bozkurt, erken seçim tartışmalarının iktidarın ülkeyi yönetememesinden kaynaklı başladığını söyledi. Son yıllarda demokrasi ve insan hakları konusunda kriz yaşandığını kaydeden Bozkurt, pandemi süreci, sel felaketleri, enflasyon, zamlar, kadınlara yönelik artan şiddet ve açlık konularında iktidarın çözümsüz kalmasının seçim tartışmaları beraberinde getirdiğini ifade etti. 

YENİ BİR SÜREÇ

Ülkenin durumunu "enkaz" olarak nitelendiren Bozkurt, "Emekçi ve ilerici güçler artık bu ülkenin bir krizde olduğunu ve yönetilemediğini ifade ediyor. Hemen hemen her gece Cumhurbaşkanı bir kararname çıkarıyor, kurum yöneticiler ve bürokratlar görevlerinden alınıyor, kurumlar özelleşiyor ve zarar ettiriliyor. Emekçilerin taleplerini dile getirebilecek ve beklentiyi karşılayabilecek ekonomik bir süreç göremiyoruz. Sefalet ücretleriyle kendi ailelerimizi geçindiremeyecek bir boyuta geldik. STÖ'lere büyük bir baskı var. Yaptığımız bütün etkinlikler emniyet tarafından engelleniyor. Kurumlar 20 yıllık iktidar tarafından istila ediliyor" ifadelerini kullandı. 

GEÇ KALINMIŞ BİR ÇAĞRI

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Doğan Hatun, muhalefetin erkem seçim çağrılarını "geç kalınmış bir çağrı" olarak yorumladı. Son 5 yıldır ülkenin yönetilemediğine dikkati çeken Hatun, bu durumun özellikle 2015 yılı sonrası Kürt sorununun çözümü için yürütülen sürecin sona ermesinin ardından derinleştiğini vurguladı. "Yönetememelerinden kaynaklı işi yine kaosta, silahta ve savaşta buldular” diyen Hatun, şunları söyledi: “Ülkede hukuk sistemi işlemiyor, yargı mekanizması işlemiyor. Bu artık devlet olunmadığı manasına geliyor. Bir devletin hukuku işlemiyorsa, ülkeyi yönetenler tarafından esas alınmıyorsa bir ülke kalmamıştır demektir. Bu yok olma süreci de Kürt sorunuyla alakalıdır. Bu ülkede barış olmadığı sürece her gelen iktidar yok olmayla yüz yüzedir. Kürt sorunu bu ülkenin en temel sorunudur. Bu sorun ekonomi sorununda da başattır."

MUHALEFETE KÜRT SORUNU ÇAĞRISI

Erken seçim çağrılarının şu an cılız kaldığını ifade eden Hatun, muhalefetin ülkenin sorunlarına dair yürüttüğü politikalarında netleşmemesi halinde seçimlerin bir anlam ifade etmeyeceğini vurguladı. Hatun, "Gelecek olan parti mevcut politikaları değiştirmediği müddetçe aynı sorunlar yine devam edecek. Biz böyle bir seçim istemiyoruz. Bu ülkenin bütün sorunlarını çözebilecek, yüzleşebilecek ve doğru temelde bir politika uygulanacaksa erken seçim olsun. Evet, bu ülkenin AKP-MHP’den kurtulması gerekiyor. Bugün seçim barajının düşürülmesi de MHP’nin seçim arenasında kalmak istenmesinden ötürüdür. Yıllarca Kürtler Meclis'e girmesin diye konulan yüzde 10’luk bir seçim vardı. Muhalefet Kürt sorunu başta olmak üzere diğer halkların da sorunlarını çözmesi için elini taşın altına koyması gerekiyor” çağrısı yaptı. 

'İKTİDAR DA HAZIRLIK YAPIYOR'

Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Şube Başkanı Samet Ucaman, iktidarın da erken seçim hazırlığında olduğuna işaret ederek, “Gittikçe gerileyen ve kendisini tekrar eden bir iktidar mevcut" dedi. İktidarın tüm politikaların toplumsal yapıyı dağıttığını ve yozlaştırdığını söyleyen Ucaman, “Toplum bir kaos içinde. İktidar topluma çözüm olamıyor. Bugün toplum ekonomik olarak dar boğazda fakat iktidar bu durumu inkar ediyor. İktidar da erken seçime gidip bunun üstünü örtme gibi bir siyaset içerisinde. Şimdi iktidar, ‘Ben tüm bu olumsuzluklardan kendime nasıl pay çıkarırım’ derdinde. Erken seçim elzemdir. Muhalefet, toplumun tüm kesimleriyle bir konsensüs içerisinde olmalı. Bu oluşturulursa mevcut sistem dönüşebilir" diye kaydetti. 

‘ARTIK DİKİŞ TUTMUYOR’

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şube Başkanı Şiyar Güldiken, son yıllarda ciddi ekonomik ve siyasi krizin yaşandığı dile getirdi. Bu krizin yönetilememesinden kaynaklı erken seçimin bir zorunluluk olduğunu kaydeden Güldiken, “Artık dikiş tutmuyor” dedi. Güldiken, tüm bunların nedeninin "Tek adam rejiminden" kaynaklandığına işaret ederek, "Cumhurbaşkanlığının onaylanmadığı hiçbir şey hayata geçmiyor. Ya da onayladığı her şey hayata geçiyor. Vatandaşın lehine olan hiçbir şey yok. Muhalefet işsizlik gibi sorunları nasıl çözebileceğini somut olarak açıklamalı. Yine muhalefet son 40 yıldır savaş sorununu, demokrasi sorununu ve insan hakları sorununu nasıl çözebileceklerini açıklamalılar" sözleriyle muhalefete seslendi. 

'MUHALEFET CESUR OLMALI'

DİSK Genel-İş Diyarbakır 2 No'lu Şube Başkanı Hasan Hayri Eroğlu ise, kendilerinin de erken seçim istediklerini aktardı. Muhalefetin erken seçim sürecinde daha net politikalar yürütmesi gerektiğinin altını çizen Eroğlu, muhalefete "cesur adımlar at" çağrısı yaptı. Eroğlu, toplumu geren ve ayrıştıran politikalara artık son vermesi gerektiğini belirtti.  

MA / Ergin Çağlar - Mehmet Erol