Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK), Türk Toraks Derneği (TTD) ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (KLİMUD) tarafından "Salgın Önlemleri Olmadan Pandemi ile Mücadele Edilemez" başlıklı basın toplantısı düzenledi. Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) ise TTB’deki toplantıya online katıldı. Ortak açıklamayı TTB Pandemi Çalışma Grubu Üyesi Esin Şenol yaptı.

Şenol, salgın önlemlerinin yetersizliği ve aşılamadaki eşitsizliğin Omicron varyantının ortaya çıkışına zemin hazırladığını kaydetti.

‘PCR TESTLERİ KISITLANDI’

Ocak ayından itibaren Omicron varyantının hızlı bulaşmasından kaynaklı önceki piklerden çok daha fazla kişinin etkilendiğini kaydeden Şenol, yetkililerin rehavet yaratan sözleri ve yeterli önlemlerin alınmaması sonucu günlük ölüm sayısının 300’ü aştığını belirtti. Kovit-19 tanı ve izolasyon süreçlerinde PCR testlerinin kısıtlandığını ifade eden Şenol, “Günlük 80 bin civarında kesin tanı almış COVID-19 olgusu ve 250-300 civarında ölüm görülmekte, test pozitiflik oranı yüzde 15-20’ler seviyesinde seyretmektedir. Bu veriler, salgının yurdumuzda kontrol altında olmadığını ve yayılımın devam ettiğini göstermektedir” diye belirtti.

‘2’İNCİ DOZ AŞI SAYISI 480 BİN’

Şenol, enfeksiyon yayılımının azaltmak için aşılama ve koruyucu önlemlere dair durumu şöyle özetledi: “Resmi verilerde 2 doz aşılama yapılan kişi sayısı 53 milyona yaklaşmakta olup, bu sayı enfeksiyon yayılımı ve ölümleri azaltmak için yeterli değildir. Üstelik; son bir ayda yapılan 1’inci doz Kovid-19 aşısı yapılan kişi sayısı 300 bin, 2’inci doz Kovit-19 aşısı yapılan kişi sayısı ise 480 bin civarındadır. Aşıların etkisinin zamanla azalıyor olması ve Omicron’un bağışıklıktan kaçabilme özelliği nedeniyle hatırlatma dozlarının yapılması çok önemli hale gelmiş; ancak bu konuda da gerekli hedefe ulaşılamamıştır. Bilimsel açıdan gerekli hatırlatıcı doz zamanı gelmesine rağmen yaptırmayan kişi sayısı 25 milyondan fazladır. Bu iki faktöre, ülkemizde kullanılmakta olan inaktive virüs aşılarının koruyuculuğunun diğer aşılara göre daha düşük olması eklenince ölüm sayılarının yüksek olması kaçınılmaz olmaktadır.”

‘ÖNLEMLER YETERSİZ ÖLÜMLER ARTACAK’

Ülkedeki salgından korunma önlemlerinin yetersizliğinden dolayı her gün yüzlerce önlenebilir ölümler yaşandığını aktaran Şenol, önlemlerin dayanağı olmadan kaldırılmasının bilimsel olmadığını ayrıca Kovit-19 ölüm sayılarında da artışa yol açacağına işaret etti. Toplumda maske kullanımının azaldığını da söyleyen Şenol, özellikle kapalı ortamlarda her koşulda maske kullanımına özen gösterilmesi gerektiğini vurguladı. İlk doz ve ek doz aşılarının yapılmasının arttırılması için yasal düzenleme imkanlarının kullanması gerektiğini ifade eden Şenol, bazı gruplar için dördüncü doz aşıların ve çocuk yaş grupları için aşılamanın başlatılması gerektiğini söyledi.

‘AŞI PATENTİ KALDIRILMALI’

Şenol, salgın döneminde iş yükünün arttığına dikkat çekerek, sağlık emekçilerinin tükendiğini, taleplerinin karşılanması gerektiğini söyledi. Birinci basamak sağlık örgütlenmelerinin pandemi koşullarına uygun olması gerektiğini dile getiren Şenol, “Salgın önlemlerinin edilmesinin koşulu; küresel aşı enternasyonalizmi, aşıda patentin kaldırılması ve kamusal üretimdir. Kovid-19 pandemi mücadelesinde biz hekimler olarak bireysel ve toplumsal düzeyde mesleğimizin bizlere yüklediği sorumluluğun gereğini yapmaya çalışmaktayız” dedi. 

‘2’İNCİ  DOZ AŞILAMA EKSİK’

Toplantıya online katılan HASUDER Yönetim Kurulu Üyesi Tuğrul Eryaman ise, bütün salgın verilerinin toplumla paylaşılması gerektiğine dikkati çekti. Bundan sonraki süreçte de topluma gerçeklerin ifade edilmesi gerektiğini söyleyen Eryaman, “Ölümcül veya ağır hastaya gerçekçi bir şekilde açıklanmalı, bu mesleki bir sorumluluktur. 2 doz aşılamanın eksik kabul edildiği noktadayız. Artık 3 doz rutin veriliyorsa 2 doz aşılama eksik kabul edilmeli. Sağlık Bakanlığı pandemi haritasında her yeri mavi gösterse de bunun yanlış olduğunu iyi biliyoruz. Bu süreçten sonra 3 doz aşılamaya önem vermek zorundayız. Omicron varyantının yayılması iyimser senaryoların ön plana çıkmasıyla Bakanlık virüsü gizleme çabasında, bundan sonra daha olumsuz sonuçların doğmaması açısından veriler paylaşılmalı” çağrısında bulundu.