Türk Tabipler Birliği (TTB), İstanbul Tabip Odası ile birlikte “Yönetemiyorsunuz, tükeniyoruz” haftası kapsamında Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde açıklama yaptı. Açıklamaya çok sayıda hekim ve sağlık çalışanı katıldı. Saygı duruşu ile başlayan açıklamada, “Yönetemiyorsunuz, ölüyoruz, tükeniyoruz” yazılı pankart ve dövizler ile salgın sürecinde yaşamını yitiren sağlık emekçilerinin fotoğrafları açıldı.

YÖNETİLİŞ BİÇİMİ KAYGI VERİCİ

İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Güray Kılıç, salgın sürecinde bugüne kadar olan yönetim biçimini yetersiz ve kaygı verici bulduklarını söyledi. Kılıç, ülkeyi yöneten yetkili kişi ve kurumların en önemli ve gerçek gündemin salgın olduğunu kabul etmelerini, bu doğrultuda bütçe, koordinasyon ve planlama konusunda acil ve kapsayıcı bir program taleplerini dile getirdi. Hiçbir salgının yurttaşların bireysel çabalarıyla önlenemeyeceğine ifade eden Kılıç, “Bireysel tedbirler merkezi ve kapsamlı bir irade ve güven verici kararlarla birlikte uygulandığında anlamlı olur” şeklinde konuştu.

TEDBİRSİZLİK ÖLDÜRÜYOR

İstanbul Eczacılar Odası Genel Sekreteri Zozan Gölbaş, salgının önlenebilir bir hastalık olduğuna dikkat çekerek, tedbirliğin ve önlemlerin yetersizliğinin çok sayıda yurttaş ve sağlık çalışanının yaşamına mal olduğunu belirtti.

HEDEF GÖSTERMELERE TEPKİ

İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Osman Öztürk de, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin hedef göstermesiyle başlayan linç girişimlerine tepki göstererek, “Daha önce de bu şekilde linç girişimlerine, hedef göstermelere maruz kaldık. Ancak bizi hedef gösterenlerin tamamı gittiler, biz halen buradayız. Burada olmaya devam edeceğiz. Baskılara boyun eğmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

YERLİKAYA: TOPLUM SAĞLIKÇILARIN YANINDA

Bahçeli’nin sözlerine bir yanıt da Diyarbakır’da bulunan TTB Merkez Konseyi Üyesi Halis Yerlikaya’dan geldi. Anayasal bir meslek örgütü olarak halkın sağlık hakkını korumakla yükümlü olduklarını, halkın pandeminden daha az etkilenmesi ve yetkililere sorumluluklarını hatırlatma noktasında çaba sarf ettiklerini dile getirdi. 

Pandemi sürecinin en başında sağlık emekçilerinin özverili çalıştıkları ve ön saflarda mücadele ettikleri için toplum tarafından alkışlandığını ifade eden Yerlikaya, “Ama gelinen aşamada bir meslek örgütüne yönelik yerinde olmayan, hafif deyimiyle mesnetsiz bir yaklaşımla karşı karşıyayız. Biz bu görüşlerin toplumun bütün kesimleri tarafından paylaşılmadığını biliyoruz. Zaten bu açıklama sonrasında sosyal medyada ve diğer mecralarda gösterilen tepkilerde net olarak şunu gösterdi: Toplumun tüm katmaları sağlık emekçilerinin yanındadır. Biz bu toplumda sağlıksızlığa kimlerin yol açtığını, kimlerin politikaları sonucunda toplumun sağlının bozulduğunu, pandemiyle etkili mücadele yapılamadığını, önlenebilir ölümlerin önlenmediğini, sürecin şeffaf yönetilmediğini, gerçeklerin toplumla paylaşılmadığını çok iyi biliyoruz, ama biz gerçekleri söylemeye, doğru bildiğimizi ifade etmeye ve sorumluluklarımızı yerin getirmeye devam edeceğiz" diye konuştu.

'ÇABALARIMIZ DEVAM EDECEK'

Sağlık emekçilerinin pandemiyle en ön saflarda mücadele ettiklerini söyleyen Yerlikaya, “Yetkililer tarafından pandemiye karşı bütünlüklü, gerçekten bilimsel verilere dayanan bir politika geliştirilemediği için, çok ciddi anlamda artan vaka sayılarıyla karşı karşıyayız. Sadece hastanelerde bu vakaları karşılama stratejisi var. Ve pandemiyle mücadelede vatandaşı suçlayan, bütün yükü de sağlık emekçilerinin omuzlarına bırakan bir anlayışla karşı karşıyayız. Biz TTB olarak; bunlara karşı ses çıkarmak üzerine bir çabanın içerisindeyiz. Dün olduğu gibi bugünde, yarında mesleki sorumluluğumuz gereği yerine getirmeye çalışacağız. Bizi kriminalize etmeye kalkışan, kapatılmamız gerektiğini söyleyen anlayışlara karşı da yine halkın sağlığını ve meslektaşlarımızın özlük haklarını korumaya yönelik çabalarımız devam edecek. Sözlerimizin arkasındayız ve görevimizin gerekliliklerini yerine getirmeye devam edeceğiz" dedi.