Türkiye’de her dönem kayıpların ve kaçırılmaların yaşanmasıyla “90’lar Türkiye’si geri mi geliyor”  sorusu akıllara gelirken, kadın katliamlarının da en çok arttığı dönemde kaybedilenlerden biri de Gülistan Doku oldu. Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku, Dersim’de 5 Haziran 2020 tarihinden bu yana kayıp. Gülistan’ın kaybolmasının üzerinden 511 gün geçmesine rağmen Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada herhangi bir gelişme yaşanmadı. Sivil toplum örgütleri ve Gülistan’ın ailesi soruşturmanın tarafsız yapılmasını isterken, savcılık“intihar” olduğunda ısrarcı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Dersim Dağ, son 1 yılda 160 kişinin devlet eliyle kaçırıldığına, tehdit edildiğine ve ajanlık dayatmasına maruz kaldığına dair meclise soru önergesi verirken, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise geçtiğimiz günlerde katıldığı bir TV programında 511 gündür kayıp olan Gülistan’ı görmezden gelerek, kendi döneminde kaçırılma ve kaybettirilme olaylarının yaşanmadığını ileri sürdü.

'BARAJ OYUNU YAPILDI'

Gülistan’ın aile avukatı Ali Çimen, ailenin oyalama politikalarıyla yüz yüze kaldığını ve etkin bir soruşturma yürütülmediğini söyledi.Çimen, ailenin şikayeti üzerine başlayan soruşturmada kamu otoritelerinin aileye Gülistan’ın köprüden atlamak suretiyle intihar ettiğini söylediğini belirtti. Çimen, “Aileye, ‘size bedenini vereceğiz’ denmesi ve ısrarı üzerine uzun bir müddet barajda ceset arama şeklinde sürdürüldü. Biz bunu baraj oyunu olarak nitelendiriyoruz. Biliyorsunuz barajda bir yandan arama yapılıyordu bir yandan da aramalar durduruluyordu. Arama çalışmaları soruşturmanın 200’üncü günlerine kadar sürdürüldü. 3 defa barajda arama bitti ve yine başladı. Bu barajda arama çalışmaları 5 Ocak 2020’de baş şüphelinin babasının görev yaptığı asayiş şube tarafından tutulan bir video analiz raporuna dayanmaktaydı. O tutanakla soruşturma savcısı Gülistan’ın o sırada köprüden atladığına inandırıldı. Soruşturmaya ‘intihar’ olarak bakıldığı için ‘insan öldürme’ veya ‘zorla alıkoyma’ yönlü soruşturma işlemleri yapılmadı” dedi.  

'DELİLLER OLMASINA RAĞMEN GÖZALTI DAHİ YAPILMADI'

Ali Çimen, soruşturmaya dahil olduklarında baş şüpheli Zainal Abarakov’un babasının görev yaptığı asayiş şube tarafından tutulan tutanağa itiraz ettiklerini söyledi. Çimen, tutanağın resmi bilirkişi raporuyla bilimsel olarak yalanlandığını ifade etti. Çimen, “Gülistan Doku soruşturması başından itibaren savsaklanmış ve etkin bir soruşturma yapılmamış bir soruşturmadır. Bu soruşturma ailenin gayreti ve kadın kurumlarının baskısı sonucu kapatılmasına izin verilmeyen, asla etkin bir soruşturma yapılmayan bir vakadır” şeklinde konuştu.

'GÜLİSTAN'IN ZORLA ALIKONULDUĞU İHBARI YAPILDI'

İlk ihmal ve baş şüphelinin korunmasının 4 Ocak 2020 gecesi gerçekleştiğine dikkat çeken Çimen, “Bir vatandaş Gülistan’ın zorla alıkonulduğu ve araca bindirildiği ihbarında bulundu. İhbara giden kolluk baş şüphelinin, babasını araması sonrası günün nöbetçi savcısından talimat alınmadan kanuna aykırı bir şekilde serbest bırakılmasıyla başladı. Sonrasında baş şüpheli hakkında yeterli delil olmasına rağmen gözaltı dahi yapılmadan hatta şüphelinin materyallerinde bir inceleme yapılmadan devam ettirilmiştir” sözlerine yer verdi.

'OLAY ÇÖZÜLMEYE MAHKUMDUR'

Ali Çimen soruşturma makamlarının bu olayın aydınlatılmasına yönelik taleplerini reddettiğine vurgu yaptı. Resmi makamların ayrıca duruma isteksiz bir şekilde yaklaştığını kaydederek, olayın aydınlatılması için çaba gösteren kişilerin soruşturma tehdidiyle baskılanmak istendiğini ifade etti. Çimen, “Aygül Doku ve benim hakkımda yersiz iddialarla soruşturmalar başlatıldı. Bu böyle olmakla birlikte Gülistan Doku soruşturmasında yeterli delil var” diyerek olayın çözülmeye mahkum olduğunu söyledi.