TSK’nin Federe Kürdistan Bölgesi topraklarında bulunan Garê’ye yönelik 41 savaş uçağı ve çok sayıda askeri güçle 10 Şubat’ta gerçekleştirdiği operasyonun yankıları sürüyor. Operasyonda görev alan 3 rütbeli asker ile PKK tarafından alıkonulan 12’si asker, polis ve MİT mensubu, biri Iraklı 16 kişi hayatını kaybetti. Türkiye’nin gündemine oturan operasyonun ardından iktidar kanadından yapılan açıklamalarda “başarıdan” söz edilse de kamuoyunda operasyonun başarısız olduğu, sorumlusunun iktidar olduğu vurgusu öne çıktı. Gündemin savaş politikaları olduğu her olayda ve durumda iktidar ile aynı safta duran muhalefet partileri de uzun yıllar sonra ilk kez iktidarın karşısında durarak, başarısızlık eleştirilerinde bulundu. 

İktidar yaşananların hemen ardından yaptığı açıklamalarda Garê operasyonunu “kurtarma operasyonu” olarak açıklasa da PKK yöneticileri yaptıkları açıklamalarda operasyonun “imhayı” amaçladığına dikkat çekti. Operasyonun ardından yapılan analizlerin başını ise “Bölgedeki güç dengelerinin değişmesi” ve Federe Kürdistan Hükümetinin AKP ile olan ilişkilerinde yeni bir sürece girileceği yorumları yapılıyor.

Bölgede uzun yıllardır gazetecilik yapan Nihat Kaya yaşanan son gelişmeleri Mezopotamya Ajansı'na değerlendirdi.

GARÊ NEDEN TERCİH EDİLDİ?

Kaya, Garê’de yaşananların askeri ve siyasi anlamda ele alınması durumunda AKP açısından başarısızlıkla sonuçlandığının görüleceğine işaret etti. Yaşananlar sonrasında iktidarın muhalefeti hedef tahtasına koyduğunu belirten Kaya, operasyon planlanırken de hedefin muhalefet olduğuna dikkati çekti. Kaya, operasyonun planlanma nedeninin iç siyasete dönük olduğu görüşünü, “İçerde AKP kendisine dönük muhalefetin arttığı veya krizin yaşandığı dönemlerde temel taktiği iç muhalefeti dışa yöneltme şeklinde bir siyaset yürütüyor. Bu biçimi ile dıştan bir tehdit algısı yaratılarak, toplumu kendi içinde kenetlenmek zorunda bırakıp, muhalefet nedeni olan konularda muhalefeti susturma taktiği izliyor. Efrîn döneminde bunu yaptı, Libya döneminde bunu yaptı, Karabağ döneminde bunu yaptı, Girê Spî, Serekaniyê’ye yönelik saldırılarda da aynısını yaptı” sözleriyle dile getirdi.

Operasyonun Kuzey ve Doğu Suriye kentleri ya da Şengal yerine Garê’ye gerçekleştirilmesini yönetim değişikliği nedeniyle ABD’nin tutumunun bilinmemesiyle açıklayan Kaya, AKP’nin uluslararası tepkinin en az olacağı yer olarak Garê’yi tercih ettiğini söyledi. Operasyon tarzının ABD’nin DAİŞ Lideri Ebubekir El Bağdadi’ye dönük operasyonundan esinlenilerek hazırlandığını dile getiren Kaya, “Bir kahramanlık destanı yaratmak amaçlandı. Gerçekten esirleri kurtarma niyeti olsa, böyle bir operasyon düzenlemezdi. Daha çok kahraman asker havası yaratarak, iç muhalefeti susturmayı yönünde bir arayışı vardı. Ama her şey filmlerdeki gibi yürümüyor” dedi.  

ARAP CAMİASININ YAKLAŞIMI

AKP’nin kendi bakış açısına göre Suriye’de, Libya’da, Karabağ’da bir “zafer” elde ettiği düşüncesiyle benzer bir durum yaratmak istediğini ifade eden Kaya, yaşananların bölgedeki güç dengelerinin yeniden belirlenmesinde etkili olduğunun altını çizdi. Irak merkezi hükümetinin kendi iç sorunlarından dolayı operasyona sıcak bakmayarak, görmemezlikten geldiğini belirten Kaya, Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) içindeki kimi gruplarının operasyona destek vermesine rağmen operasyonun ardından sessiz kaldığına dikkat çekti. Operasyonun başarısız olmasından dolayı KDP’nin kendisini geri çektiğini belirten Kaya, “KDP’nin geri adım atması gösteriyor ki dengelerde bir değişim oldu. Diğer taraftan uluslararası anlamda da Türkiye, özellikle Ermenistan’da, Libya’da, Akdeniz’de ve Suriye’de üst üste yaptığı baskılar karşısındaki güçlerin geri adım atmış olması, Türkiye’ye karşı bir korku yaratmıştı. Ama Garê bu korku psikolojisini dağıttı. Türkiye’nin yenilebildiğini yeniden göstermiş oldu. Türkiye’nin her istediği sonucu alamayacağını göstermiş oldu. Bölgedeki hem uluslararası güçler hem de halklar açısından tutumların gelişmesine neden oldu. Arap camiası da bu operasyona karşı çıktı. Esir kurtarmanın bu şekilde olmayacağı, Türkiye’nin de Güney Kürdistan’a yönelik operasyonlarının Irak topraklarının işgali anlamına geleceği yönünde Arap camiasının hemen hemen hepsinden açıklamalar geldi” ifadelerini kullandı.

BÖLGEYE ETKİSİ

ABD’nin tutumunun da ilk yaptığı açıklama şeklinde olduğunu düşünen Kaya, Türkiye’nin bölgede yalnızlaştığını, KDP’nin tutumunun ise öncekinden farklı olmadığı görüşünü dile getirdi. KDP’nin ekonomik ilişkileri ve petrol alışverişi nedeniyle AKP’den kopamadığını söyleyen Kaya, AKP ve KDP’nin kaderlerinin birbirine bağlandığını ifade etti. Garê’de yaşananların Kuzey ve Doğu Suriye’ye yansımalarına da değinen Kaya, “Garê’de yaşananlardan sonra herkes AKP’nin bunu bir şekilde telafi etmek isteyeceği, farklı bir yere saldırarak, ucuz bir ‘zafer’ elde edip, Garê’yi unutturmak isteyeceği görüşünde. Bu nedenle daha ciddi tedbirler alınmasında etkili oldu” diye belirtti.

MA / Ahmet Kanbal