AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın dönemin ABD Başkanı Donald Trump ile görüştükten sonra Türkiye Büyükelçiliği rezidansına geri dönmesi ile birlikte korumaları, rezidansın hemen karşısında bulunan Sheridan Circle isimli kamu alanı üzerinde bulunan birçok kişiye saldırması ile olaylar tüm Amerikan ulusal haber kanallarında ve gazetelerinde yer bulmuştu. Yere düşen ve ABD vatandaşı olan protestocuların tekmelenmeleri ve yüzlerinden gelen kanlar, haftalarca gündemde kaldı. 

2019 yılının Ocak ayında Türkiye Cumhuriyetine karşı saldırılardan dolayı zarar gördüğünü iddia eden protestocular tarafından açılan iki ayrı tazminat davasına karşı Washington Bölge Mahkemesi davayı kabul etmiş, Türkiye temyiz başvurusunda bulunmuştu. 

27 Temmuz’da kararını açıklayan Temyiz Mahkemesi, her iki tazminat davasının da devam etmesi yönünde görüş bildirerek, Türkiye’nin itirazını ret etti. 

Türkiye’nin avukatları David S. Saltzman, Cathy A. Hinger, ve Victoria A. Bruno tarafından temyize götürülen dava, “yabancı ülke liderinin dokunulmazlığı”, “siyaset doktrini” ve “uluslararası saygı” konuları olmak üzere, üç temel argüman öne sürmüştü. Temyiz Mahkemesi bu üç argümanı da kabul etmediğini bildirdi. 

İtiraz Ocak ayında yapılmasına rağmen, Mart ayında Temyiz Mahkemesi’nin görüş talebine cevap veren ABD Adalet Bakanlığı ve ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, protestocuları haklı bulmuş, Türk korumaların kendi liderlerini koruma görevi olsa da, açıkça tehdit olmadan protestoculara karşı güç kullanmalarını ve bu örnekteki gibi orantısız güç kullanmalarını yersiz bulduğunu Temyiz Mahkemesi’ne bildirmişti. 

Temyiz Mahkemesi de aynı şekilde misafir ülke liderini koruyan korumaların “tehlikeli silah” ve “ağır saldırı” hakkı bulunmadığını, bu konuda davacıların argümanının dikkate alınacak değerde olduğunu kaydederek, Türkiye’yi haksız buldu. Bundan sonra tazminat davalarının yerel bölge mahkemesinde devam etmesi bekleniyor.